Sadi Özdemir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2008 00:00
Elazığlı Kamil Kaya Sivrikaya ile Adıyamanlı çiğköfte ustası Mehmet Akıncı, 2003 yılında ’etsiz çiğköfte zinciri’ kurmak için ortak oldu. Komagene markasıyla 54 şubeli bir ’çiğköfteci’ zinciri yaratan ikili, yakında Almanya’da da üretime ve franchising vermeye başlayacak. İki ortak Anadolu mutfak kültürünü dünyaya yaymak istiyor.
TARİHİ 4 bin yıl kadar geriye gittiği söylenen ’çiğköftenin’ hijyene uygun üretilmesi ve ’fast-food’ zincirlerine dönüşmesi için Türk girişimcilerin çabaları sürüyor. Elazığlı iki kardeş, Kamil Kaya Sivrikaya ile Murat Sivrikaya’nın Adıyamanlı çiğköfte ustası Mehmet Akıncı ile 2003 yılında kurdukları ortaklık 54 şubeli ’etsiz çiğköfte zincirine’ dönüştü. Adıyaman ve bölgedeki birkaç ili kapsayan eski Komagene krallığının adını etsiz çiğköfte için marka yapan ortaklar, yakında Almanya’da da Komagene etsiz çiğköfte üretimine başlayacaklar ve Avrupa geneline franchising verecekler.
DÜNYA ÇAPINDA İŞ: Varlık Gıda İmalat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Kaya Sivrikaya bu ilginç ortaklığın ve başarıyla devam eden etsiz çiğköfte üretim ve pazarlamasının dünya çapında bir iş olacağını söylüyor ve şöyle başlıyor anlatmaya: "Aslında bizler bu işten önce de gıda işi yapıyorduk. Büfe, restorant işleri. Doğu ve Güneydoğu’ya özgü kebap v.b. Yani üçümüz de temelde kebaptan geliyoruz. Şimdi kardeşim Murat Genel Müdürümüz ve muhasebe ağırlıklı çalışıyor. Mehmet Bey ise üretimden sorumlu. Ben 2002’de Şişli’de büfe işletiyordum. Mehmet Bey de Bakırköy’de bir lokantası vardı onu kapatmıştı ve çiğköfte yapıp seyyar satıyordu. Birlikte ne yaparız diye konuşurken ortak olduk."
ETLİ OLMASIN DEDİK: 2002’de İzmir’de çiğköfteden dolayı hastalanan insanlar olduğunu ve bir anda çiğköftenin gündeme oturduğunu hatırlatan Kamil Kaya Sivrikaya, "Medyada her gün bu konu
haber oluyordu. Etli çiğköfteden zehirlenenler falan. Biz de ’etsiz çiğköfte olmaz mı’ dedik. Ben markalaşma ve işin ticaretiyle ilgili çalıştım. Mehmet Bey de üretimin nasıl olması gerektiğini düşündü ve 3 aylık bir çalışmadan sonra ’Komagene’ markasıyla etsiz çiğköfte üretmeye ve şubeler açmaya başladık" diyor. Mehmet Akıncı ise "O dönemde restoranımı kapatmıştım ve ne yapsam diye düşünüyordum. Bu arada da çiğköfte yapıp seyyar tezgahta satıyordum. Kamil Bey ile birlikte yola çıktık" diye konuşuyor.
İLK 8 ŞUBEYE ORTAK: Kamil Kaya Sivrikaya, şöyle devam ediyor: "Ürünün hijyen üretim koşullarını, müşteriye daha iyi bir ortamda nasıl sunulacağını planladık. Şişli’de ilk konsepti denedik. Ardından süratle 8 şube açtık. İlk 6 şubeye yüzde 50, iki tanesine yüzde 33 ortak olarak yürüdük. Sonra bu ortaklıkları franchising kurallarına göre devrettik. Tamamen üretime odaklandık. 2006 başında 8 şubemiz vardı 2006 sonuna kadar 15 şubeye ulaştık. 15 şubeye kadar hızlı gittik çünkü franchising bedeli almadık. 2007’nin Nisan ayına geldiğimizde 35 şubeye çıkmıştık. Şu anda 54 tane şubemiz var. 39 tanesi istanbul’da. İzmir, Bursa, Afyon, Eskişehir, Ankara, Zonguldak, Karadeniz Ereğlisi, Gebze, Samsun’da şubelerimiz var. Konya ve Kayseri’de yakında açılıyor."
Hedef Avrupa’ya yayılmakVARLIK Gıda İmalat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Kaya Sivrikaya, şu anda Gaziosmanpaşa’da günde 2 ton etsiz çiğköfte üretip dağıtımını yaptıklarını belirterek, "Hafta sonları günlük üretimimiz 2.5 tona çıkıyor. Gece üretime başlıyoruz. İlk üretimleri İstanbul dışına gönderiyoruz. 6 dağıtım aracımız var. Şu anda 900 metrekarelik bir üretim alanımız var ve 40 kişilik doğrudan istihdama sahibiz. Franchising zincirimizde ise yaklaşık 200 kişi çalışıyor. Komagene 2007’de 1.9 milyon YTL ciro yaptı. Bu yıl 3.5 milyon YTL ciro bekliyoruz. Bütün şubelerin satış cirosu ise 10 milyon dolar olabilir" diyor. Komagene’yi yurt dışına taşımak için de yatırım kararı aldıklarını belirten Sivrikaya şöyle konuşuyor: "Almanya’da bir üretim tesisi kurmak için çalışmalarımız tamamladık. Günlük 10 ton üretim kapasiteli bir yatırım olacak. Hedef Avrupa Birliği ülkelerine yayılmak. 2008 yılı içinde Almanya operasyonumuz tamamlanacak."
Çiğköfte ve Hz. İbrahimÇİĞ köftenin ilk kez nasıl üretildiğine dair muhtelif rivayetler var. Ancak bu rivayetlerin tamamı Hazreti İbrahim’le ilgili. En bilinen rivayet şöyle: "Hz. İbrahim, Komagene Krallığı döneminde kral Nemrut’un putlarını kırarak, herkesi, Allah’ın varlığına inanmaya davet edince Nemrut öfkelenir. Hz İbrahim’in ateşe atılmasını emreder. Büyük bir ateş yakmak için yöredeki bütün odunlar toplanır. Nemrut bu ateş için gerekli yanacak ne varsa toplanmasını istediği için evlerde de ateş yakmayı yasaklar. Halk ateş yakmadan nasıl
yemek yapacağını düşünür. İşte bu günlerde bir avcı, avladığı ceylanı eve getirerek karısından yemek yapmasını ister. Kadın evde ya da çevrede yakacak bulamaz ve çare olarak ceylan budundan yağsız et çıkararak bir taş üzerinde başka bir taşla döver. Sonra ezilmiş eti bulgur, biber ve tuzla karıştırır, baharatlar ekler. İlk çiğköfte böylece ortaya çıkar.
Sanayide NACE devrimi başladı
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, her şirketin kendi üretim ve faaliyet alanında kodlandırılacağı uluslararası "NACE kodlama sistemi"nin Türkiye’de uygulamaya konulduğu bildirdi. NACE’nin, "Sanayi envanteri başta olmak üzere, ekonomik aktivitelere ilişkin istatistiklerin üretilebilmesine imkan verecek, firmaların faaliyetlerinin sınıflandırılmasında kullanılacak uluslararası bir kodlama sistemi" olduğunu belirten Çağlayan, şöyle konuştu: "Bir devletin, hangi şehrinin, hangi semtinin neresinde, ne kadar sanayi tesisi var, ne kadar insan çalışır, ne kadar enerji üretir ve bunlar ne üretirler? Bütün bunları bilmesi çok önemlidir. 1 Ocak’tan beri AB’de de kullanılan bu sistem kapsamında oda ve borsalardaki mesleklerin gruplandırılmasının yeniden düzenlenmesi görevi TOBB’a verildi." TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da "Her firma, kendi faaliyetine uygun işleri küresel bazda takip etme imkanına kavuşacak" dedi.
İÇDAŞ’a AB’den çevre ödülü
AVRUPA’nın en itibarlı ödüllerinden biri olan ’Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Türkiye Programı’nda İÇDAŞ, Türkiye’nin en başarılı şirketi seçildi. Demir çelik, tersanecilik, kara ve deniz taşımacılığı, gemicilik, turizm, inşaat, enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren İÇDAŞ, ödülünü nisan ayında törenle alacak. İÇDAŞ Genel Müdürü Bülend Engin 1987 yılından itibaren Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlüğü tarafından verilen ’Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’ne Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin katılımının 2006’da başladığını belirterek, "Biz organizasyonun Türkiye Programı’ndaki ’Yönetim Kategorisi’nin 2007-2008 ödülüne layık görüldük. Avrupa’nın en itibarlı kurumu tarafından ödüle layık görülmek bizleri çok gururlandırdı" dedi. Haliç’te 1880’de gemi tamiri ve servis işleri yapmak üzere kurulan İÇDAŞ, İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında 13’üncü sırada bulunuyor.
İTO Gazetesi’nden makale yarışması
İSTANBUL Ticaret Odası’nın yayın organı İstanbul Ticaret Gazetesi, kuruluşunun 50’nci yılı münasebetiyle bir makale yarışması düzenledi. Üniversite öğrencilerinin katılabileceği makale yarışmasının konusu; "2023’te Nasıl Bir Dünya, Nasıl Bir Avrupa ve Nasıl Bir Türkiye Hayal Ediyorsunuz" oldu. Birinci 20 bin YTL’lik altın ödül, ikinci 10 bin YTL’lik gümüş ödül, üçüncü ise 5 bin YTL’lik bronz ödül kazanacak. Makalelerin 15.000 vuruşu (boşluklu) ya da 2 bin sözcüğü geçmeyecek şekilde olması ve 30 Nisan 2008’e kadar İTO Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Şubesi’ne ulaştırılması gerekiyor.