Etnografya’dan böyle getirdiler

Güncelleme Tarihi:

Etnografya’dan böyle getirdiler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2004 01:53

Modern Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 Perşembe günü İstanbul’da hayata gözlerini kapadı. 19 Kasım’da, Atatürk’ün Dolmabahçe’den alınan cenazesi, büyük bir törenle önce Sarayburnu’na, oradan Zafer torpidosuyla Yavuz zırhlısına götürüldü.

Yavuz zırhlısıyla İzmit’e kadar götürülen tabut, oradan trenle Ankara’ya yolcu edildi. Ertesi gün Ankara’ya ulaşan Atatürk’ün naaşı Büyük Millet Meclisi önündeki katafalka konuldu. Atatürk’ün cenazesi, 21 Kasım’da Etnografya Müzesi’ndeki Geçici Kabre konuldu. Hükümet bu tarihi ulusal yas günü olarak ilan etti. Atatürk’e, uygun bir anıt mezar yaptırılması düşüncesiyle hükümet özel bir komisyon kurdu. Komisyonun 6 Aralık 1938’de yaptığı ilk toplantıda, Anıtkabir konusunda yerli ve yabancı bilim adamları ve uzmanlardan çok sayıda görüş alındı. Sonunda Anıtkabir’in Rasattepe’de yapılmasına karar verildi ve bir proje yarışması açıldı. Yarışmayı Profesör Emin Onat ve Doçent Orhan Arda’nın yaptığı proje kazandı. Anıtkabir inşaatı ise 9 Ekim 1944’te temel atma töreni ile başladı ve 9 yıl sürdü. Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953’te 15 yıl kaldığı Etnografya Müzesi’nden alınarak Anıtkabir’e sonsuz dinlenme yerine nakledildi.

O dönemde genç bir elektrik mühendisi olan Ali Galip Mutdoğan, Etnografya Müzesi ile Anıtkabir arasındaki bu tarihi yolculuğu başından sonuna fotoğrafladı. Mutdoğan fotoğrafları renkli dia olarak çekti. Filmleri New York’a gönderip banyo ettirdi.

Bu sayfada gördüğünüz fotoğraf ilk kez Hürriyet’te yayınlanarak gün ışığına çıktı. Fotoğrafı çeken 1921 doğumlu Ali Galip Mutdoğan, Almanya’da ve ardından ABD’de elektrik mühendisliği eğitimi aldı. 1950’de yurda döndü ve Elektrik işletmelerinde çalıştı. Önce Türkiye Enerji Konseyi Başkanı oldu ardından 1980’de Münih’te yapılan Dünya Enerji Konseyi (DEK) toplantısında konsey başkanlığına seçildi. Mutdoğan halen İstanbul’da oturuyor.

Aydınlatmayı sürdürüyor

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
Atatürk’ün mirasını geleceğe taşıyabilmek için, uğrunda büyük bedeller ödenen yurdumuza ve bağımsızlığımıza her koşulda sahip çıkmalı, laik ve demokratik cumhuriyetimizi yaşatmanın, hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu unutmamalıyız.

Başbakan Tayyip Erdoğan Aziz Türk milletine çağdaş uygarlık düzeyine yükselme yolunu açan, millet olma şuuruna ulaşmasını sağlayan, büyük devlet adamı Atatürk’ün, çağdaş düşüncelere dayalı, gelişmeye, yükselmeye ışık tutan görüşlerini içtenlikle benimseyerek uygulamak, milletimiz için vazgeçilmez ve değişmez bir ilkedir.

Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök Atatürk, bağnaz, değişime kapalı, durağan yapıyı temizlemiş ve bireylerin düşüncelerini coşturarak Türk toplumuna yeni bir dinamizm kazandırmıştır. TSK, Atatürk’ün düşüncelerini ulusal bir servet olarak kabul etmektedir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!