Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2003 00:00
Haftalar önce verdiğim sözü nihayet tutuyor ve sevdiğim, vazgeçemediğim İnternet yazarlarının listesini nihayet yayınlıyorum. İnternet yazarları derken kastım İnternet hakkında yazan yazarlar değil, İnternet'te yazan yazarlar. Yani klasik medyanın dışında var olma mücadelesi verenler. Okurlarını sayıları oldukça kısıtlı bir kitle içinden bulmak zorunda olanlar. Üstelik çok daha fazla rakiple boğuşmak zorunda kalanlar. İşte benim etkileşilesi yazarlarım:Serdar Devrim: Türünün ilk değil ama en başarılı örneklerinden. Nesli tükenenlerden de değil İnternet'in yaygınlaşmasıyla birlikte çoğalacaklardan. İnternet'in sunduğu olanaklardan yararlanıyor. Okuruyla etkileşim kuruyor. Yazılarıyla ilgili anketler yapıyor, tartışmalar açıyor, okuruna kendi yerinde yazı yazdırtıyor. Sayfası sürekli güncelleniyor. O tam bir İnternet yıldızı. hurriyetim.com.tr'de yazıyor.Ömer Özgüner: Ömer Özgüner deyince bazıları tanımıştır ama Haller Prensi desem herkes tanır. Medyatava.net'te Haller Prensi takma adıyla yazan Ömer Özgüner'in her yazısını mutlaka okuyorum. Kaliteli
magazin denilince İnternet'te aklıma gelen ilk isim. medyatava.net'te yazıyor.Hadi Özışık: Eski konvansiyonel, yeni İnternet gazetecisi. İnternet'e renk getiren, zengin içerikli ve profesyonel görünüşlü, düzeyli sitelerine ek olarak çok da başarılı bir İnternet yazarı. internethaber.com'da yazıyor.Feridun Nadir: Liberter Erkek Hareketi'nin ve Hassas.org'un kurucusu, azılı kadın sempatizanı ve feminist düşmanı değerli insan. Bir zamanlar Esquire dergisinde Machoman isimli köşesi olan bendenizde, hassas tatlar bırakıyor. Yeni yazılarını hasretle bekliyorum. hassas.org'da yazıyor.Mehmet Ekizoğlu: Avdan hiç hoşlanmam ama Mehmet Ekizoğlu'nun çevre tasvirleri o kadar başarılı ki, her yazısında başka diyarlara gidiyorum. curnata.com'da yazıyor.Fikirbaz ve SS: İki yazar birlikte hikaye yazıyorlar. Birinin bıraktığı yerden diğeri devam ediyor. Ve hikaye böyle devam edip gidiyor. Üstelik çok zevkli bir üslupla... fikirbaz.com/yazar adresinde yazıyorlar.Şahin Artan: İnternet'in Türkiye'deki öncülerinden. Aktüel'deki köşesinin adına bir site açtı: Cyberman. Burada dergideki yazılarından bile daha güzel yazıyor. www.geocities.com/sahinartan/ adresinde yazıyor.Zoban Raftig: Bu onun takma adı tabii ki. İnternet'in Türkiye'deki ilk yıllarından beri yeraltı yayıncılığı yapıyor. Senelerce önce yine bu sayfada tanıtmıştım. O günden beri gözüm hep üstünde. Yazıları kadar tasarımcılığı da başarılı. disguast.org'da yazıyor.Sinan Oymacı: Bilişim dünyasına merakı olanlara hitap ediyor. Gerçi başka konulara girdiği de oluyor. netyorum.com'da yazıyor.Necdet Şen: Herkesin tanıdığı bir ismin İnternet'te gösterdiği farklı yüzü. Bu tanıdık tadı bir de İnternet'te tadın. derkenar.com'da yazıyor.Hüseyin Cihan Salim: Bilişim, İnternet ve teknoloji konularının genç ustası. cihansalim.net'te yazıyor.Murat Çetin: Deneme ve şiir okumak istediğimde ruhuma iyi geliyor. sessizharfler.net'te yazıyor.izEdebiyat: Emre Aköz'ün tavsiyesiyle haberdar olduğum bu site tam bir edebiyat hazinesi. Ama Aköz'ün tavsiyesi işimi kolaylaştırmanın tersine, hayli zorlaştırdı. Bu hazinenin içine dalıp çıkmak o kadar zor ki. Ben aralarından seçip, önermeye kıyamıyorum. İyisi mi siz dalın. Biraz zaman geçsin, aralarından en iyilerini seçebilecek kadar takip edeyim, yine yazarım. izedebiyat.com'da yazıyorlar.Batuğ Ş. Evcimen: Basketbol yazılarının tadına doyum olmadığı gibi hazırladığı site de dört dörtlük. batug.com'da yazıyor.Unuttuklarım mutlaka olmuştur. Okunası yazarlar listesini yazarken olduğu gibi. O listede unuttuklarım Emre Kongar, Murat Birsel, Cengiz Semercioğlu, Nur Çintay ve Okay Gönensin'di örneğin. Bu listede unuttuklarım da artık başka bahara. Affola...Hızlı İnternet komedisiTürk Telekom geçen hafta bir İnternet komedi şaheserine imza attı. Üstelik sahneye koyduğu bu komedi eserinde Tayyip Erdoğan'ı da kandırıp, sahneye çıkarttı. Sahneye konulan komedi eseri, yıllardır yılan hikayesine dönen ve bir türlü bitmeyen ADSL (Asimetrik Sayısal Abone Hattı) projesiydi. Hızlı İnternet Projesi yeni adıyla sahneye konulan eserde Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Bilgi toplumuna doğru hızla koşuyoruz', dedi.Evet koşuyoruz bir yerlere doğru ama bu gidişle varacağımız yerin bilgi toplumu olmadığı da kesin. Altyapı olarak dünyanın çok gerisinde kaldığımız İnternet'te, biz kağnı hızında bağlantılarla, yüksek erişim ücretleriyle, Türk Telekom'un özel sektörü boğma çabalarıyla vakit kaybederken, dünyanın gündeminde yıllardır geniş bant olarak adlandırılan hızlı İnternet bağlantısı vardı. ADSL yüksek hızda İnternet bağlantısını evlere kadar getiren teknolojilerden biri. En iyi ve en hızlı teknoloji değil ama mevcut bakır kabloları değiştirmeye gerek bırakmadığından ötürü ekonomik bir teknoloji. Pekçok dezavantajı ve yetersizliklerine rağmen ekonomik olduğu için geçici bir çözüm sunuyor. Türk Telekom bu geçiş teknolojisini sanki çok büyük bir atılımmış gibi sunuyor. Üstelik bu geçici teknolojiyi bile doğru düzgün kurmuyor.ADSL teknolojisi evlere saniyede 128 kilobit veri geliş hızından başlayarak çeşitli hızlarda İnternet erişim aboneliği sunuyor. Ancak genişbant bağlantıdan bahsedebilmek için saniyede en az 256 kilobit kapasitede bir abonelik gerekiyor. Türk Telekom'un sunduğu 256 Kbps ADSL aboneliğin aylık kullanım bedeli son ayarlama ile 69 milyon TL'ye düşürüldü. ABD'de aynı kapasiteli ADSL bağlantı ücretleri aylık 25-30 dolar civarında. Yani Türkiye'de daha kalitesiz bir hizmete çok daha fazla ücret ödemeye devam edeceğiz.Türk Telekom'un ADSL komedisi bununla bitmiyor. İlk etapta 60 bin ADSL bağlantı noktası kullanıma sunulacak. Yani aynı anda 60 bin abone ADSL bağlantısı kurabilecek. Bu da genişbant için gerekli minimum 256 Kbps hızı baz alsak bile kabaca saniyede 15,360 megabit veri akışı demek. Türkiye'nin toplam yurtdışı çıkış kapasitesi ise saniyede yalnızca 1,709 megabitle sınırlı. Bu su şebekesi kurarken evlere künklerle bağlanıp, baraj gölüne parmak kalınlığında boru çekmeye benziyor. Başbakan ADSL projesi için 'Bu projeyi telekomünikasyondaki GAP projemiz olarak görüyoruz', demiş. GAP böyle kurulsa Harran susuz kalır, tüm Türkiye'yi sel basardı. Yok mu Başbakan'ın çevresinde bu işlerin aslını astarını doğru düzgün aktaracak? Murat Mercan ve Reha Denemeç'e sorsa yeter diye düşünüyorum.İnternet tıraşınızı görelimTelevizyon, basın ve ilan panolarında sürekli onları görüyoruz. Reklam yaratıcıları önce işverenleri olan üreticileri ikna edip sonra etkilemek için bizim karşımıza çıkıyorlar. Peki tüm bu pazarlama faaliyetleri içinde çağın pazarlama aracı İnternet'i ne denli başarıyla kullanıyorlar?Laik bisküvi ETİÜlker yeni markası Cola Turka'yı, milliyetçi söylemli bir reklamla konumlandırmaya çalışıyor. Dinci kesimdeki ABD düşmanlığını kullanıp, bu kesimden pazar kapmak kurnazca bir taktik olabilir. Özellikle yeni girdiği bir pazardan küçük de olsa bir pay kapmak için... Ama madalyonun bir de öteki yüzü var. Lider olduğu pazardaki rakibi örneğin, daha büyük bir kitle olan aşırı dincilikten uzak ve laikliği benimsemiş kesime yönelik bir konumlandırmaya giderse Ülker'in hoşuna gider mi? Ülker'in bisküvi pazarındaki en büyük rakibi Eti reklamda bu tip basitliklere yüz vermiyor ne mutlu ki. Eti'nin pazarlama iletişimini İnternet'e taşıyış şekli de çok güzel. Görsel tasarımı ve bilgi mimarisi bir siteyle karşılaşıyoruz. Lüzumsuz bir Flash amatörlüğüne bu sitede de başvurulmuş ne yazık ki. Ancak Flash animasyon sayfanın sadece küçük bir bölümünde kullanıldığı için yarattığı rahatsızlık daha küçük boyutlarda kalıyor. Eti sitesi de ODTÜ kaynaklı gayrımeşru adres tescil örgütünün gazabına uğrayanlardan. eti.com.tr adresi bir bilgisayar şirketine verilmiş, yılların Eti'sine de etietieti.com adresi kalmış. etietieti.comBlucine Türk mavisiMavi Jeans batı pazarında kendi ismiyle pazar kapmayı başaran ender markalardan biri. Reklamlarındaki hafif milliyetçilik bu nedenle hiç batmıyor. Mavi Jeans reklamlarındaki başarıyı İnternet sitesinde de sürdürmüş. Siteye girdiğinizde karşınıza çıkan sayfa, hem etkileyici hem de fonksiyonel. Tek eksi yanı, rahatlıkla HTML standartları kullanılarak yapılabilecek bir sayfanın anlamsız bir şekilde İnternet standardı olmayan Flash ile uygulanmış olması. Ancak gerek görselliğin, gerek içeriğin, gerek bilgiye erişim yollarının çok yaratıcı ve başarılı bir şekilde kulanılmış olması, Flash kullanma ayıbını affettiriyor. Sitenin bir başka eksisi ise adresinin sunucuda ''www'' gereksiz harfleri yazılmadan da girilebilecek şekilde ayarlanmamış olması. Mavi.com.tr adresi yerine mavijeans.com.tr adresinin kullanılması da marka açısından sakıncalı olabilir. Ama bunun kabahatinin Mavi'de değil ODTÜ kaynaklı gayrımeşru adres tescil örgütünde olduğunu tahmin ediyorum. mavijeans.com.trBu marka Türk İnternet'te yokColin's telvizyonlardaki reklamına nazire yaparcasına bir Türk markası olduğunu kanıtlamak istermiş gibi İnternet'te hálá bir site açmamış. İnternet'in Türkiye'de onuncu yılı ama çoğu Türk şirketinin bundan haberi bile yok sanki. İnternet'e girip herhangi bir Türk markasının sitesine bağlanmaya kalktığınızda, sonuç çoğunlukla hüsran oluyor. Ya inşa aşamasında, ya fi tarihinde yapılıp bir daha güncellenmemiş, ya çok özensiz, ya birkaç sayfadan öteye gitmeyen, ya Flash amatörlüğüne başvurmuş bir siteyle karşılaşıyorsunuz. Tabii şanslıysanız ve inşa aşamasında bile olsa karşınızda bir site bulabildiyseniz. Colin's kusura bakmasın ama, reklam kampanyasında İnternet'e sıfır yer vermesiyle yeni yüzyıla intibak edememiş bir firma izlenimi veriyor.Savulun Piyale geliyorSabancı grubu tarafından satın alınan Piyale gümbür gümbür geliyor. Reklam kampanyası kadar ürünleri de çok başarılı. Denediğim her ürününden fazlasıyla memnun kaldım. Soyalı, sütlü makarnaları ve meyve suları (özellikle mangolu olan) harika. Tüm bu övgülerimi İnternet sitesi için ne yazık ki sürdüremeyeceğim. Siteye bağlanmaya kalkıştığınızda karşınıza çıkan kapak sayfası tam bir amatör işi. Siteyi hazırlayanlar bir dergi filan hazırladıklarını sanmışlar herhalde. Koca bir ana sayfa Piyale logolu lüzumsuz bir animasyon ve Türkçe, İngilizce seçeneği için harcanmış. Ben sizin sitenize her bağlandığımda neden böyle boş bir sayfayla karşılaşmak zorunda kalayım ki, söyler misiniz. Türkçe-İngilizce sınavını aşıp gerçek siteye girdiğinizde nispeten düzgün bir tasarımla karşılaşıyorsunuz. HTML standartları sayfa tasarımında büyük bir ustalıkla kullanılmış. Yine de sayfanın sağındaki Flash amatörlüğüne ne lüzum var anlamak mümkün değil. Yine de sitenin genelindeki usta işi uygulamalar, başlangıçtaki bu olumsuzlukları affettirecek güzellik ve zenginlikte. Aynı ustalığın siteye ''www'' lüzumsuz harflerini yazmaya lüzum bırakmadan bağlanılabilmesini sağlayacak basit sunucu ayarının yapılmasında kullanılmamış olması ise hayal kırıklığı yaratıyor. piyale.com.trDışbank sitesini gördün müDışbank'ın yeni reklamını mutlaka görmüşsünüzdür. Ama hangisini sorduğumu sormayın, ben de karıştırıyorum. Kampanyanın başarısı da burada zaten. Merak gıdıklayıcı ilk versiyonlar biraz sıkıcıydı ama bütün olarak bakıldığında çok başarılı bir kampanya olduğu kesin. Kampanya başarısını İnternet'i kullanmasıyla da pekiştiriyor. Televizyon ve reklam panosu reklamları, basın, İnternet ve telefonla çok başarılı bir şekilde destekleniyor. Her mecrada gösterilen ustalık İnternet'te de tam dozajında kullanılmış. Dışbank'ın asıl işlevi İnternet bankacılığı olan sitesine girdiğinizde, kampanya ile ilgili bölümü kaçırmanız mümkün değil. Bu bölüm sitenin ana sayfasında tam gerektiği kadar alan kaplıyor ve çok doğru bir yerinde konumlandırıldığı göze çarpıyor. Tek kötü yanı kampanyanın ödüllü sorularına ulaşmak için tıkladığınızda soruların açılan farklı bir pencerede çıkması. Farklı pencere açmak istesem ben açarım, dolaştığım sitenin işime karışmaya kalkışması hiç hoş değil. disbank.com.trAğlatan Kent güldürüyorHer bayramda duygu yüklü reklam kampanyalarıyla karşılaştığımız Kent, başarılı İnternet sitesiyle yüzümüzü güldürüyor. Kent sosyal sorumluluk temalı kampanyasında İnternet'i de çok başarılı bir şekilde kullanmasını bildi. Kent sitesi sade ve fonksiyonel bir tasarıma sahip. İnternet standartlarına uyumluluğu tam. Bu sadelik ve uyumluluğu biraz daha estetik bir tasarımla bütünleştirebilse beş yıldızlık bir site olacaktı ama bu kadarıyla da göz dolduruyor. Sosyal sorumluluk kampanyasına da biraz daha fazla etkileşimli özel bir çalışmayla destek verebilirdi. Yine de Kent, doğru yolda. Bir sonraki bayramda dört dörtlük bir İnternet desteğiyle karşımıza çıkacağından eminim. kent.com.tr
button