Güncelleme Tarihi:
Güvenlik gerekçesiyle Aksaray'a nakledilen dava öncesi duruşmayı izlemeye gelenler, polis ekipleri tarafından üzerileri aranarak içeri alındı. Aksaray Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, müşteki yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz yargılanan sanık polis memuru Ahmet Şahbaz, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Müşteki avukatlarından Murat Yılmaz, yargıya güvenmediklerini belirterek, davayı takip etmek isteyenleri, müştekinin ailesini ve avukatları bir başka şehre zorunlu getirmenin doğru olmadığını savundu.
Yargının tarafsız olduğu görüntüsünü vermesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Bu ülkede yargı hiçbir zaman bağımsız olmadı. Devlet Ahmet Şahbaz'ın tarafında duruyor." dedi.
Ahmet Şahbaz'ın diğer arkadaşlarından bağımsız hareket ettiğini ve halka ateş ettiğini öne süren Yılmaz, "Kendisine taş gelmemiştir. Gelse bile topluma ateş etme hakkı yok. Kasıtlı olarak suç işlemiştir. Kasten öldürme vardır. Bu nedenle tutuklanmasını talep ediyoruz." diye konuştu.
Bu sırada Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfı Sarısülük hakime, "sizin çocuğunuz var mı?" diye tepki gösterdi.
Daha sonra söz alan sanık avukatı ise karşı tarafın avukatlarının ifadelerine katılmadıklarını dile getirerek, "Son çıkan bilirkişi raporu, savunmalarımızı destekler nitelikte. Göstericilerin attığı taşlar, ateş etmeden önce Ahmet Şahbaz'ın vücuduna isabet etmiştir. Sanığa ceza verilmemesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu sırada anne Sarısülük, açıklamasını bitiren sanık avukatına, "İnşallah o sanık seni vurur" diyerek tepki verdi. Bunun üzerine hakim, söz almadan konuşmaması gerektiğini belirterek, Sayfı Sarısülük'ü uyardı.
Olay anına ait görüntülerin izleneceğini belirten hakim, Sarısülük ailesinin dışarı çıkmasını istedi. Ardından, TÜBİTAK'ın olay anına ait görüntülerle ilgili hazırladığı dokümanlar izlendi.
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan sanık Ahmet Şahbaz ise avukatının beyanlarına katıldığını ifade etti.
"Üç saniye içerisinde vücuduma toplam 8 taş isabet ediyor"
Olayın yaşandığı sırada, grup içerisinde önde olduğunu, arkasındaki arkadaşlarının rahatça geri çekilebildiğini anlatan Şahbaz, şunları kaydetti:
"Biz çekilmek istediğimizde eylemciler bizim üstümüze geldi. Yere düştüğümde eylemciler üzerime atlayacak sanarak, silahı çıkarttım ve havaya ateş açtım. Yerden doğrulurken bana doğru hamle yapan yanımdaki eylemciyi uzaklaştırmak için tekme attım. O sırada üzerime gelenleri ve taş atanları gördüm. TÜBİTAK'tan gelen bilirkişi raporunda, tekme atmamla üçüncü atışı tamamlamam arasında 3 saniye var. Bu üç saniye içerisinde vücuduma toplam 8 taş isabet ediyor. Küçük bir toplu iğne bile ayak serçe parmağımıza battığında yerimizden hopluyoruz. Ben beton veya ağaç kütüğü değilim ki; üç saniye içerisinde 8 taş çarpacak ve benim vücut bütünlüğüme herhangi bir zarar vermeyecek. Mümkünatı yok. Çünkü bir insan size tokat dahi atıyor olsa, gözünüzü kısıyorsunuz. Benim tekme attığım kişi, 'size zarar vermeyeceğim uyarı atışı yapıyorum' diyerek, elim omuz hizasından yukarıda havaya ateş açarken, bana bir metre mesafeden taş atıyor. Üzerime gelen o kadar taştan, insandan hiç korkmayacak mıyım? Bu taşların beni etkilememesinin mümkünatı yok. Namluyu asla ve asla karşımdakilere doğrultmamış, 'bir kaza olmasın' diye silahı havaya kaldırmışken siz beni hala taşlıyorsunuz. Sonra taşlar betona çarpıp seker gibi bana da çarpıp seksin, hiçbir kaza yaşanmasın istiyorsunuz. Hepimiz insanız."
Mahkeme heyeti, esas hakkında mütalaasını hazırlaması için savcıya süre vererek duruşmayı, 28 Kasım'a erteledi.
"Davanın diğer davalar gibi üstünün kapatılmaması için mücadele ediyoruz"
Öte yandan duruşma izlemeye Aksaray'a gelen HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, duruşma öncesi adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Sarısülük davasının çok önemli bir dava olduğunu söyledi.
Bu nedenle kendilerinin de bu davayı başından itibaren takip ettiklerini dile getiren Tuğluk, "Bu davanın diğer davalar gibi üstünün kapatılmaması için mücadele ediyoruz. Çünkü benzer davalarda, katilleri hiçbir şekilde cezalandırma yoluna gidilmiyor. Aksine bu eylemleri yapanlar terfi ettiriliyor. Burada da böyle bir akıbete uğramaması için herkesin bu davanın üzerinde durması gerekiyor." diye konuştu.
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise adaletin tecelli etmediğini ileri sürdü.
Bunun vicdanları acıtan bir durum olduğunu ifade eden Doğan, "Ethem'in yoldaşlarının vicdanlarında hiçbir zaman için aklanmayacak bir davadır. Demokratik tepkisini dile getirirken bir polis tarafından katledilmesi kabul edilemez. Bu davayı sonuna kadar götüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Davanın geçmişi
Davayı gören Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin sanık polis memuru Ahmet Şahbaz'a, "Haksız tahrik altında adam öldürmek" ve "Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak" suçundan 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası vermişti.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise kararı usulden bozmuştu. Daire, bazı tanıkların yargılama aşamasında dinlenmemesini, olayla ilgili temin edilen tüm görüntülerin mahkeme huzurunda izlenmesi gerekirken nerede izlendiği ve içeriği tutanaklardan anlaşılamayan görüntülerin hükme esas alınmasını bozma gerekçesi saymıştı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sanık avukatlarının başvurusu doğrultusunda nakil talebini kabul etmiş ve davanın Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmıştı.