Güncelleme Tarihi:
Savcılık, şikayet üzerine başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, Ethem’in annesi Sayfı Sarısülük Mustafa, Cem ve İkrar Sarısülük hakkında sanık Ahmet Ş.’ye ve mahkeme heyetine yönelik eylemleri nedeniyle "kasten yaralama ve hakaret" suçunda dava açmıştı. İddianamede, olay günü yapılan duruşmada şüphelilerin, sanık Ahmet Ş.’nin duruşma salonuna gözlüklü ve peruklu olarak getirilmesine tepki gösterdikleri anlatılarak, şöyle denilmişti :
'ALENEN HAKARET ETTİLER'
"Şüpheliler mahkeme heyetinden duruşma salonunda buluna polis memurlarını çıkarılmasını, Ahmet Ş’nin peruk ve gözlüğünü çıkartılmasını talep etmişlerdir. Mahkeme heyetince taleplerinin kabullenmemesi üzerine şüphelilerin mahkeme heyetine hitaben ‘hakim davayı kaça sattın, satılmış köpekler şerefsizler’ şeklinde alenen hakaret ettikleri ve müşteki Ahmet Ş’nin üzerine yürüyerek kendisini yumruk ve tekme ile vurmak suretiyle darp etmişlerdir."
Duruşma az önce başladı.Sanıkların kimlik tespitiden sonra ifadeleri alınacak.
Sarısülük'ün aile üyelerinin hakaret ve yaralama iddiasıyla 10 yıla kadar hapisleri isteniyor. Sanık polis Ahmet Ş. Ethem Sarısülük'ü öldürmek suçlamasıyla yargılandığı davada 7 yıl hapis cezası almıştı.
DURUŞMADAN NOTLAR:
Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar Sayfı, İkrar, Mustafa ve Cem Sarısülük ile avukatları katıldı. Duruşmada, Sarısülük ailesinin yakınlarının yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün dinleyici olarak bulundu.
Ethem Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin davanın sanığı ve bugünkü davanın müştekisi polis memuru Ahmet Ş. ise telekonferans sistemi vasıtasıyla duruşmaya bağlandı.
Savcılık ifadeleri okunan sanıklardan, bu ifadeleri ek olarak söyleyeceklerinin olup olmadığı soruldu.
''BUNU ÖLDÜRMEK İSTİYOR MUYUM''
Sanıklardan İkrar Sarısülük, ağabeyinin öldürülmesine ilişkin sanığın karşılarına çıkartıldığını, bu davada adalet beklediklerini, ancak karşılarına polislerin çıkartıldığını ve birtakım olayların yaşandığını belirtti.
Televizyon ekranındaki polis memuru Ahmet Ş.'yi gösteren İkrar Sarısülük, "Bunu öldürmek istiyor muyum? 4 yıl sonra görüşürüz. Ancak o gün hakaretim olmadı. Sizin mahkemeniz de o mahkemenin olduğu gibi benim için yok hükmündedir" ifadesini kullandı.
Sanık Mustafa Sarısülük ise kardeşlerinin ölümüne ilişkin davada "hukuk ve adalet sisteminin çürümüşlüğünü gördüklerini" savunarak, duruşma sırasında Çevik Kuvvet polislerinin kendileriyle dalga geçmesine neden olan 6. Ağır Ceza Mahkemesinin de suçlu olduğunu ileri sürdü.
Duruşma sırasında nefretlerini ve kinlerini dile getirdiklerini belirten Mustafa Sarısülük, duruşma salonuna resmi ve sivil polislerin doldurulduğunu, bu kişilerin tanık olarak mahkemeye getirdikleri kişilere ve ailenin avukatlarına saldırdıklarını iddia etti.
Türkiye'de adalete güvenin olmadığını öne süren Mustafa Sarısülük, "Duruşma sırasında 'Kardeşimizi öldüren kimdir? Görmek istiyoruz' dedik. Ancak Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi provokasyona zemin hazırladı" ifadesini kullandı.
Tanıklara ve avukatlara saldırıda bulunanların tespit edilerek işlem yapılması gerektiğini belirten Sarısülük, duruşmalarda mağdurlara ve ailelerine bu tür uygulamaların görüldüğünü savundu.
Demokratik haklarını ve yoksulların hakkını savunmak için yine sokaklarda olacaklarını dile getiren Mustafa Sarısülük, "Bizler onurlu bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
''ADALETE YARDIMCI OLMAK İÇİN AHMET Ş.'NİN PERUĞUNU İNDİRMEK İSTEDİM''
Sanık Sayfı Sarısülük de Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine yönelik "satılmış" diye bir ifadesinin söz konusu olmadığını, bunu sanık polis memuru Ahmet Ş.'ye yönelik olarak söylediğini, savcılığın yanlış bir şekilde zapta geçirdiğini öne sürdü.
Sanık Cem Sarısülük de "Bizim kimseye tehdit ve hakaret içeren sözlerimiz olmamıştır. Arbede esnasında polislerin bizi tahriki neticesinde adalete yardımcı olmak için Ahmet Ş.'nin peruğunu indirmek istedim. Bugün olsa yine aynı şeyi yaparım. Herhangi bir suç kastım yoktur" dedi.
Sanık avukatlarından Eylem Hakverdi ise "katil" ifadesinin, kanıtlanabilir bir sıfat olduğunu ve söz konusu ifadenin bu nedenle hakaret olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevini yerine getirmediğini savunan Hakverdi, "Müvekkilim, sanığın peruğunu indirmek için hakaret ettiğinde, polislerin aşırı şiddet kullanması, diğer arkadaşları ve ailesinin de bunu engellemeye yönelik olan eylemleri bizce suç olarak değerlendirilemez" ifadesini kullandı.
Sanık avukatlarından Kazım Bayraktar da dava konusu olayda haksız tahrik ve provokasyonun söz konusu olduğunu savunarak, "Duruşma salonunun polislerle dolu olduğunu ve Çevik Kuvvet terörünün mahkeme salonuna taşındığını" ileri sürdü.
Bayraktar, "Sokaklarda halkı tahrik eden, Ethem Sarısülük ve bunun gibi birçok insanı öldüren Çevik Kuvvet ekibini, acılı ailenin karşısına çıkartmak hangi akla hizmettir" diye konuştu.
Sanık Şahbaz'ın duruşmaya perukla getirildiğini anımsatan Bayraktar, "gizli sanık" gibi bir kavramın söz konusu olamayacağını dile getirdi.
Bu şekilde delil karartıldığını savunan Bayraktar, sanığın peruğunun indirilmesinin aslında o duruşmayı yasal hale getirdiğini iddia etti.
POLİS AHMET Ş.: ÇEVİK KUVVET POLİSİ TC VATANDAŞI DEĞİL Mİ?
Telekonferansla duruşma salonuna bağlanan müşteki Ahmet Ş. ise sanıklar hakkındaki şikayetinin devam ettiğini ve davaya katılmak istediğini belirtti.
Ahmet Ş. "Çevik Kuvvet polisi birisi, TC vatandaşı değil mi? İzleyici olarak duruşmaya katıldıklarını söyledikleri kişiler, benim meslektaşlarımdır. Silahsız bir şekilde gelip duruşmayı izleyemezler mi?" dedi.
Bu sırada Sayfı Sarısülük "Beslemişler baksana domuzu. Geber orada" ifadesini kullandı.
Cem Sarısülük de "Oğlunun katilini annemin karşısına çıkartıyorsunuz. Empati yapın, kendinizi annemin yerine koyun" diye konuştu.
Hakim Bülent İlkılıç, ara kararında, Ahmet Ş.'nin davaya müdahil olarak katılmasına karar verildiğini açıkladı.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen iki polis memuru, dava konusu olayların yaşandığı sırada mahkeme heyeti ve sanık Ahmet Ş.'ye yönelik hakaret sözleri duyduklarını ancak kimin söylediğini bilmediklerini söyledi.
Hakim İlkılıç, sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verdi.
İlkılıç, bazı tanıkların dinlenilmesi ve dava dosyasındaki birtakım eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
''ÖLENE KADAR MAHKEMENİN ÖNÜNE GELİP GİDECEĞİM''
Duruşma sonrasında Sarısülük ailesi ve avukatları Ankara Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.
Sarısülük ailesinin avukatı Bayraktar, müvekkillerine "basit şekilde yaralama" ve "mahkeme heyetine hakaret etmek"ten açılan davada 3 yıl 4 aydan 10 yıla kadar hapis cezası istendiğini anımsatarak, Ethem Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin davanın sanığı polis memuru Ahmet Şahbaz'a ise 7 yıl 9 ay hapis cezası verildiğini kaydetti.
Sayfı Sarısülük de "Hakkımızı, kanımızı yerde koymayacağız. Ben ölene kadar bu mahkemenin önüne gelip gideceğim. Oğlumun hakkını arayacağım. Çünkü oğlum burada olsaydı o arardı. Olmadığı için ben arayacağım" dedi.