Güncelleme Tarihi:
Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin polis memuru Ahmet Şahbaz hakkında açılan davanın beşinci duruşmasında savcı mütalaasını verdi.
Aksaray Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, müşteki yakınları ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı izlemeye gelenler, polis ekipleri tarafından aranarak içeri alındı.
Tutuksuz yargılanan sanık polis memuru Ahmet Şahbaz, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Cumhuriyet Savcısı Halil Çığlı, 12 sayfalık mütalaasında, yapılan incelemelerde,sanık Şahbaz'ın, olayda öncelikle silahın namlusunu yere doğrulttuğunu, ardından havaya 2 kez ateşlediğini söyledi.
Bu sırada üzerine gelen ve kendisine büyük ebatlarda taşlarla saldıran gruba karşı sanığın geri çekildiği esnada "Ne olursa olsunlar, ölürlerse ölsünler. Yaralanırlarsa yaralansınlar" düşüncesiyle söz konusu 3. atışı yapmadığını vurgulayan Çığlı, "Aksi halde bu düşüncede olan sanığın elinde imkan varken 3. atıştan sonra da devam etmesi gerekmektedir. Buna göre sanığın 3. atıştan sonra imkan varken devam etmemesi ve geri geri kaçarak kalabalık gruptan uzaklaşması nedeniyle somut olayda olası kastla hareket etmesi söz konusu değildir. Sanığın, hukuka uygunluk nedenlerinden hem meşru müdafaada hem de kanunen silah kullanma yetkisinin sınırlı kast olmaksızın basit taksirle yaptığı görülüyor." ifadelerini kullandı.
MÜŞTEKİ AVUKATI DA SANIK AVUKATI DA MÜTALAADAN MEMNUN OLMADI
Müşteki avukatları, yapılan mütalaayı kabul etmediklerini ve kendileri için yok hükmünde olduğunu savundu.
Şahbaz'ın saldırısına uğradığı grubun 40 değil, 15 civarında olduğunu öne süren avukatlar, "Görüntüde polis geri çekilme durumundayken Ahmet Şahbaz kendi isteğiyle göstericilerin içine girmeye çalışıyor. Bu nedenle ortada taksir, meşru müdafaa yok."dedi.
Daha sonra söz alan sanık avukatı ise kendilerinin de mütalaadan memnun olmadığına işaret ederek şöyle konuştu:
"Mütalaada doğru tespitler var ama sonuç kısmı kabul edilemez. Çünkü olayda meşru müdafaa olduğu ve bu müdafaada silah çıkmışsa mağdur görülebilir. Bu heyecan, korku ve telaşla olduğu görüşündeyiz. Uyarı ateşinden sonra göstericiler geri çekilmiyor. Saldırı devam ediyor. Eğer taş atılmazsa sağlıklı şekilde havaya uyarı ateşi yapılacaktı. Olayın atılan taşlar sonucu olduğu sabittir. Bu nedenle müvekkilime ceza verilmemesi gerekmektedir."
"BEN BİR AĞAÇ KÜTÜĞÜ, BETON DEĞİLİM"
Sanık Ahmet Şahbaz ise silahı göstericilerin üzerine atlama ihtimali olduğundan havaya uyarı ateşi yapmak için çıkardığını dile getirdi.
Raporlara bakıldığında, 'polise atılan taş hızının, kamera kayıt hızını aştığı' gibi ibare olduğuna değinen Şahbaz, şunları kaydetti:
"Bana yapılan saldırının şiddeti ortada. Yaptığım ilk iki silahla havaya atışımda da taşların bana atılması mevcut. Tamamen orada uyarı amaçlı havaya ateş ediyorum. Herhangi bir kastım söz konusu değil. Fakat karşı tarafın bana kasıtlı taş atması var. Bir ağaç kütüğü, beton değilim. 4 metre mesafeden kaldırım taşları vücuduma atıldı." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 19 Aralık'a erteledi.
Dava sonunda müşteki avukatlarından Bülent Teoman Özkan, gazetecilere yaptığı açıklamada, sanık hakkında 10 ay gibi bir ceza istendiğini belirterek, mütalaanınhukuki olmadığını iddia etti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Davayı gören Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin sanık polis memuru Ahmet Şahbaz'a, "Haksız tahrik altında adam öldürmek" ve "Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak" suçundan 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası vermişti.
Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise kararı usulden bozmuştu. Daire, bazı tanıkların yargılama aşamasında dinlenmemesini, olayla ilgili temin edilen tüm görüntülerin mahkeme huzurunda izlenmesi gerekirken nerede izlendiği ve içeriği tutanaklardan anlaşılamayan görüntülerin hükme esas alınmasını bozma gerekçesi saymıştı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sanık avukatlarının başvurusu doğrultusunda nakil talebini kabul etmiş ve davanın Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmıştı.