Esrarengiz soygunda son perde

Güncelleme Tarihi:

Esrarengiz soygunda son perde
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bundan 19 yıl önce Almanya'da ünlü bir kuyumcu dükkánından gaspedildiği iddia edilen yaklaşık 13.5 milyon mark değerindeki mücevher, geçen ay Hannover'de eski bir evde bulundu. Soygunu, sigortadan 25 milyon mark almak isteyen dükkán sahibi Rene Due ile danışıklı yaptıklarını itiraf eden iki Türk'ten Aydın Yıldızsoy, 9 yıl önce sınırdışı edildikten sonra suç ortağı Nevzat Avan'ı İstanbul'da öldürdü.

NE Yıldızsoy'un ‘‘Cinayeti ondan aldığım para için işledim’’ ifadesi, ne de çok konuştuğu için ağzı dikilerek öldürülen Nevzat Avan'ın sağlığında söyledikleri, Rene Due'yi mahkûm etmeye yetti.

Alman Polisi şimdi, ‘‘Suçsuzluğum kanıtlandı’’ diyen Due'nin altınları üzerinde, 19 yıl öncesinden kalan delillerin kriminal incelemesini yapıyor. Son sayısında bu habere üç sayfasını ayıran ünlü Alman haber dergisi Der Spiegel, 'Esrarengiz soygunda son perde' başlıklı yazısında yıllar önce olaya geniş yer veren Hürriyet'ten de alıntı yaptı.

31 Ekim 1981 tarihinde, Almanya'nın Hannover kentinde Due Mücevherat Mağazası'na giren soyguncular, mağaza sahibi Rene Due'yi tartakladıktan sonra kasayı açtırarak, çoğu sergi için kasada bulunan 13 milyon 665 bin 952 Mark değerindeki aldılar. Mağazasında kanlar içinde yerde yatarken bulunan Due, iyi giyimli iki kişinin kafasına silah kabzasıyla vurduğunu ve mücevherlerini gasbettiğini söyledi.

SİGORTADAN 25 MİLYON MARK

Olayı soruşturan polis, Aydın Yıldızsoy ve Nevzat Avan'ı silahlı gasp suçundan tutukladı. Yıldızsoy ve Avan mahkemede, kuyumcu dükkánını danışıklı olarak, 250 bin mark karşılığında soyduklarını itiraf ettiler. Sanıklar, sigortadan para alabilmek için kendisini acımasızca dövdüren Due'nin, paralarını vermediğini söylediler. Rene Due, bu iddiaları ısrarla reddetti.

Rene Due'nin, soygun öncesi sigorta poliçesini yükseltmesi, Yıldızsoy ve Avan'ın iddialarını doğrular nitelikteydi. Rene Due 1982 yılında sivil alıcı kılığına giren Alman ajana, daha önce çalındığını bildirdiği mücevherlerden 3 bin 500 parçalık bölümünü satmaya çalışırken yakalandı. Due bunu, ‘‘Bunların çalınanlar arasında olmadığını sonradan farkettim. Ama korktuğum için polise başvuramadım’’ diye izah etti.

Olayla ilgili olarak Alman Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde, soygunun danışıklı olduğu, Due'nin, sigortadan 25 milyon mark alabilmek için, iki Türk'le 250 bin marka anlaştığı belirtildi. Ünlü kuyumcu Rene Due tutuklandı, beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

DELİLLER YETMEDİ

Due'yi mahkûm eden mahkeme, delillerin, yasadışı yollardan elde edildiğine kanaat getirerek kararı bozdu. 870 gün hapis yatan Due serbest kaldı. Bu arada, danışıklı soyguncu olduklarını söyleyen Aydın Yıldızsoy ve Nevzat Avan da altı ay hapis yattıktan sonra, delil yetersizliğinden serbest kaldılar.

Yıllar önce gittikleri Almanya'da tanışarak arkadaş olan ve kaderleri hiç beklemedikleri bir anda karşılaştıkları olay nedeniyle değişen Aydın Yıldızsoy ve Nevzat Avan, serbest kaldıktan sonra sınırdışı edildi. Danışıklı soygun için delil bulamayan Alman Polisi, Nevzat Avan'ı Türkiye'ye dönerken, olayın içyüzünü anlatması için sıkıştırdı. Avan'a, ‘‘Olayın içyüzünü anlat. İstediğin zaman Almanya'ya döner ve burada istediğin kadar kalırsın’’ dendi.

Türkiye'ye dönen iki 'can ciğer' arkadaş kuyumcuDue'nin akıl almaz tekliflerini sürdürmesi nedeniyle birbirine düştü.

ARKADAŞININ AĞZINI İPLİKLE DİKTİ

20 Mart 1991 gecesi Aksaray Karakolu'na başvuran Aydın Yıldızsoy, kendisine hakaret eden arkadaşı Nevzat Avan'ı boğarak öldürdüğünü söyledi. Aksaray Koru Oteli 308 numaralı odaya giden polisler, Avan'ın ağzı iğne iplikle dikilip boğularak öldürülmüş cesediyle karşılaştı.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 24 yıl ağır hapis cezası istemiyle yargılanan Aydın Yıldızsoy, duruşmalardan birinde, olayın tüm esrarını itiraf etti. Arkadaşını neden ve nasıl öldürdüğünü şöyle anlattı:

‘‘İşsizdim. Kadıköy'de kalıyordum. Bir gün telefonum çaldı. Arayan, adının Çetin olduğunu söyledi. İstanbul'da olduğunu ve kendisini Alman Rene Due'nin gönderdiğini söyledi. ‘Seninle Nevzat Avan hakkında görüşmek istiyorum' dedi. Yerimi tarif ettim, bir otomobille geldi. Avan'ı öldürmem karşılığında, Rene Due'nin bana 225 bin mark vereceğini söyledi. İşsiz olduğum için, son derece cazip gelen bu teklifi kabul ettim. Ertesi gün Adana'ya telefon ederek, Nevzat Avan'ı İstanbul'a davet ettim. Çetin adlı kişiden 225 bin markımı aldıktan sonra Avan'ı, birlikte kaldığımız otel odasında, uyurken boğdum. Sonra da çok konuştuğu için ağzını iğne iplikle diktim. İlelebet susturdum’’

LANETLİ PARA KAYBOLDU

Korktuğu için duruşmalara katılmayan Nevzat Avan’ın ağabeyi Necati Avan'ın Adana'dan mahkemeye gönderdiği mektupta da benzer ifadeler yeralıyordu. Necati Avan mektubunda, kardeşi Nevzat'ın kendisine, olayı başından sonuna en ince ayrıntılarıyla anlattığını belirterek, ‘‘Alman kuyumcu, paralarını vermemiş. Son zamanlarda Metin diye biri, günde üç dört kez kardeşimi arıyordu. Cinayeti Rene Due işletti’’ dedi.

Maddi durumu iyi olmayan Avan Ailesi'nin avukatlığını Adana Baro Başkanı Aydın Coşar üstlenirken, Aydın Yıldızsoy'un aynı gerekçeyle yaptığı başvuru üzerine, İstanbul Barosu'ndan bir avukat görevlendirildi. Yıldızsoy, uğruna Almanya'da hapis yattığı, sınırdışı edildiği ve en samimi arkadaşını öldürdüğü 225 bin markı, Harbiye adlı Şehir Hatları vapurunun yangın dolabına sakladığını, ancak daha sonra bulamadığını söyledi. Uğruna cinayet işlenen, yıllarca sürecek bir serüvene katlanılan lanetli para, böylece kaybolmuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!