<B> Ayşe AYDIN</B>
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2002 14:21
Siemens Türkiye'nin Tıp Tekniği Bölümü'nde görev alan 90 kişiden 62'si 'sanal' çalışıyor, işlerini şirkete gelmeden evlerinden yürütüyorlar. Ev ofisi kurma, internet, bilgisayar ve ulaşım masrafları şirket tarafından karşılanıyor. Şirketin bu uygulaması geçtiğimiz ay tüm dünyadaki Siemens ofislerinin katıldığı toplantıda 'örnek uygulama' olarak gösterildi.
Siemens Tıp Tekniği Bölümü, yaklaşık üç yıl önce çalışanları etkileyecek bir karar aldı: Ofis işleyişinde çağın nimetlerinden daha fazla faydalanmak ve bu yolla klasik harcamalardan tasarruf etmek.
Bölümün Müdürü Ali Rıza Aksoy liderliğinde verilen bu kararın ardından ilk olarak 'kağıtsız ofis' uygulamasına geçildi. Kağıt üzerindeki iletişimin internet üzerinden, e-posta gibi sistemlerle yapılmasına karar verildi. Islak imza gerektirmeyen tüm işlemler dijitalleşti. Belgelerin büyük bölümü e-posta yoluyla onaylanmaya başlandı. Sanal ortama aktarılan bilgiler sayesinde 3.5 ton kağıt yeniden değerlendirilmek üzere ayrıldı.
Bu uygulamanın ardından yeni bir dijital tasarruf önlemi gündeme geldi: Sanal ofis.
Türkiye'de ve dünyadaki diğer Siemens ofislerinde bir 'ilk' olan uygulamanın altyapısı bir yıl içinde tamamlandı ve bugüne kadar da uygulandı.
‘UZAKTAN ÇALIŞMA’
Ankara ve İzmir de dahil olmak üzere, şirketin Tıp Tekniği Bölümü'nde çalışan 90 kişiden 62'sinin 'ofise gelme zorunluluğu' kaldırıldı. Bu çalışanlar işlerini evlerinden yürütmeye başladı.
Tıp Tekniği Bölümü'nün satış, teknik hizmetler, müşteri eğitimi ve proje yönetimi birimi çalışanlarından oluşan 'sanal kadro' üyelerine şirket tarafından bir dizüstü bilgisayar ve cep telefonu veriliyor. Otomobil tahsis ediliyor. İnternet bağlantılarının ücreti ödeniyor. Çalışanlara, 'ev-ofis' kurmaları için bir kereye mahsus olmak üzere 300 milyon TL veriliyor. Aksoy, 'sanal ofis'e geçmeleriyle birlikte öncelikle 'mekan'dan tasarruf sağladıklarını söylüyor: ‘‘Fındıklı'da bin 250 metrekarelik bir alandaydık. Kartal'a taşındık. Burası 750 metrekare. Yer değişikliğiyle 300 bin mark tasarruf ettik.‘‘
Aksoy'a göre, sistemin en önemli getirilerinden biri lüks semtlerde ofis kurma yükünü hafifletmesi.
Sanal ofis uygulamasına geçişle birlikte çalışanlar tarafından kullanılan 'intranet ağı' şirket dışına taşınmış. Bilgilerin yüzde 80'i bu ortama aktarılmış.
Sistemin dezavantajı ofis özlemi yaratması. Aksoy'a göre kişinin sosyal çevresi olan işyeri ortamından uzaklaşmamak için çalışanlara yönelik birtakım etkinliklerin düzenlenmesi gerekiyor: ‘‘Hemen her ay şehir dışı geziler ya da geceler düzenliyoruz. Böylece ekip kavramını canlı tutmayı amaçlıyoruz.‘‘
Verim düşüyor mu?
Siemens Tıp Tekniği Bölümü Müdürü Ali Rıza Aksoy, ev ortamında çalışmanın kişi üzerinde 'tembelleştirici' etki yaratmadığını söylüyor. Sistemde 'her koyunun kendi bacağından asıldığını' belirtiyor: ‘‘Çalışanlar üç aylık periyodlarla yapılan toplantı ve değerlendirmelerde ne yaptıklarını anlatıyorlar. Performansları değerlendiriliyor. Evden çalışmak, yan gelip yatmak anlamına gelmiyor. Projelerini tamamlamaları gerekiyor.‘‘
Sanal ofis çalışanları bu sisteme geçmeden önce bir sözleşme imzalıyorlar. Buna göre kişinin klasik çalışma saatlerinde işe gelmek zorunda olmadığı ancak projelerini tamamlamak zorunda olduğu iki tarafın onayıyla imzalanıyor.