Latif SANSÜR/KUŞADASI (Aydın), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2008 15:28
TÜRK Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun Antalya'nın Alanya İlçesi'ndeki, “Japonya'da Latin alfabesi ile yazılmış bir tek tabela dahi göremezsiniz.
Türkçe tabela asmak işlerimizi düşürmez” sözlerine yanıt Kuşadası'ndan geldi. Japonya ile Türkiye'nin karşılaştırılmasının haksızlık olduğunu ileri süren esnaf “Japonya'nın turiste ihtiyacı yok. Bizler ise nasıl bir fazla turist gelir diye mücadele veriyoruz. Yabancı isimler kolay akılda kalan uluslararası dildeki isimlerdir” diye tepki gösterdi.
İşyeri isimlerinin Türkçe olup olmamasının önem taşımadığını söyleyen Kuşadası Esnaf ve Çalışanları Yardımlaşma Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Çelim, Halaçoğlu'nun “Yabancı turist ülkemizi çok seviyorsa Türkçeyi öğrenmeleri gerekir” sözünü de eleştirerek “Ülkemizin doğal ve tarihi zenginliklerini görmek için ülkemize 15 günlüğüne gelen turist Türkçeyi öğrenmek zorunda değil. Kaldı ki işyeri isimlerinin Türkçe olup olmaması çok önemli değil. Türkçe karakterleri okuduğunda işyerinin ne olduğunu anlayamaz bile” dedi.
Ülkemizde kuyumculuk sektöründe işyerlerine genellikle aile soyadlarının verildiğine dikkat çeken Elagance Kuyumculuk'un sahibi Cahit Erol'da, “Turizm bölgelerinde bu gelenek işlemez. Bunun yerine kolayca akılda kalan, hem anlamlı hemde uluslararası kuyumculuk jargonunda geçerli kelimeler isim olarak kullanılır. Örneğin masis kuvvetli taş, elegant zarafet, fancy renkli pırlanta, facet taşın yüzeyi anlamına geliyor. Bu isimler konulurken kimse ‘Avrupalaşalım, Türkiye'den uzaklaşayım’ diye düşünmüyor. Amaç turiste ulaşma ve akılda kalmasını sağlamak” diye konuştu. Erol, Japonya örneğini doğru bulmadığını da savunarak, “Japonya teknoloji ve endüstride dünya devi. Turizm gelirleri, toplam gelirin yüzde 2-3'ünü geçmez. Turizm beklentisi olsa aynı şeyler orda da geçerli olurdu” dedi.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar da, dünyanın sayılı turizm ülkelerinden Türkiye'nin aksine Japonya'nın hiçbir turist beklentisi olmadığına dikkat çekerek “Japonya ile Türkiye'yi kıyaslamak haksızlıktır. Örneğin İran'da aynı şey geçerlidir. Her yerde Arapça yazılar vardır. Çünkü İran'ın da turist beklentisi yoktur. Hem Japonya hemde İran'a gidenler oradaki kurallara uymak zorundadır. Bunu bilerek gider. Oysa Türkiye bir turizm ülkesi. Tabelalar turist kolay okusun, kolay telaffuz etsin diye yabancı isimlerden seçiliyor. Bir çok işyerinin ismi kolay telaffuz edildiği için zaten Türkçe. Ama zor ve söylemesi güç Türkçe isimlerin yerine yabancı isimler koymak turistin zihninde kaldığı otel veya gittiği işyerinin kalıcı olmasına yarıyor” dedi.