Esnafımızın ekmeğiyle oynamıyoruz

SİZİ EN İYİ BEN ANLARIM
“Aile içindeki sıkıntının bize etkisi neyse esnaftaki sıkıntının etkisi aynıdır. Geçmişte gıda sektöründe esnaflık yapmış bir kardeşiniz olarak sizi en iyi ben anlarım. Türkiye’de esnaf ve sanatkârlarımızla bu kadar iç içe olan bir başka devlet adamı var mıdır? Onu da bilmiyorum. 17 yıldır esnaf ve sanatkârlarımıza en güzel hizmeti getirmeye gayret ettik. 2 milyon esnafımıza bugüne kadar 100 milyar lira kredi verdik.

MİLLETİMİZ HAKLI OLARAK ÖFKELİ

Milletimiz özellikle sebze ve meyve fiyatları başta olmak üzere günlük hayatını doğrudan etkileyen fırsatçılar karşısında haklı olarak çok öfkelidir. Biz de öfkeliyiz. İşte onun için bu tanzim satışların kurulması kararını aldık. Neden? Benim vatandaşıma bu simsarcıların mal satmasını engelleyelim diye aldık. Vatandaşım halinden memnun.

FIRSATÇILARA İKAZIMIZI YAPTIK

Bizim derdimiz halkımıza ucuz ürünü satabilmektir. Dert sadece elma, armut, domates değil. Bunun yanında temizlik ürünlerinden diğer bir çok kaleme kadar ucuz ürünü halkımıza satabilmektir. Sizler bu milletin evlatlarısınız. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. Karşımda Ahileri görüyorum ve Ahilerin de hizmetkâr olma ruhu ile yaşadıklarını biliyorum. O duanın sahipleri bu millete asla efendi olmazlar. Fırsatçılara ikazımızı yaptık. Girdikleri yanlış yoldan dönmeleri, fiyatları makul kâr seviyelerine uygun yerlere çekmeleri çağrısında bulunduk.

BİZİM İŞİMİZ BU DEĞİL Kİ

Aynı uygulamayı temizlik ürünleri ve bakliyat gibi alanlara genişletmeyi planlıyoruz. Amacımız asla ve asla esnaf ve sanatkârımıza rakip olmak onların ekmeğini elinden almak değildir. Biz sadece fırsatçılara derslerini vermek için bu yolu açtık. İşlerin normale döndüğünü, milletimizin sırtına kene gibi yapışan fırsatçıların yola geldiğini gördüğümüzde artık bu tür yöntemlere ihtiyaç kalmayacak. Bizim işimiz bu değil ki... Biz şuanda bu işi yola sokalım diye bu adımı atıyoruz.

Şayet esnaf ve sanatkârlarımız kendi içlerinde Ahilik değerlerine uymayan çürük elmaları ayıklar, fırsatçıların önünü keserlerse devletin bu tür müdahalelerine ihtiyaç olmaz. Biz esnafımızın, sanatkârımızın ekmeğiyle oynamıyoruz. Tam tersine milletimizin ekmeğiyle oynayanlara dersini veriyoruz.

OSMANLI TOKADINI VURACAĞIZ

Fırsatçılara karşı yürüttüğümüz mücadelede en büyük faydayı esnaf ve sanatkârımız görecek. Zincir marketler çağrımıza rağmen fiyatları indirmediler. Şimdi bu uygulamayı başlattık, şimdi zincir marketler de fiyatları indirmeye başladılar. Büyük ihtimalle seçim sonrasına kalır. Baktık ki sistem tam oturmadı belediyelerimizin riyasetinde sizlerle işbirliği halinde oturup konuşarak yeni bir yol haritası ve yeni yol haritası ile belediyelerle birlikte bu işi en ücra köşelere kadar dağıtım mekanizmalarını güçlü kılarak bu adımı atacağız. Nasıl hep birlikte terör örgütlerini başını ezdiysek bu ekonomik tetikçilere de sağlamından bir Osmanlı tokadını da hep birlikte vuracağız.

EN İLERİ HAYAT STANDARTLARI

Bugün mesele kuru ekmek bulmak değil sofrayı donatmak meselesidir. Bugün mesele çalışacak herhangi bir işi değil en güzel işi bulma meselesidir. Bu hayat standartlarını talep etmek vatandaşın hakkıdır. Sefalet edebiyatı yapanlar milletimizi değil ancak kendilerini kandırırlar. Biz milletimizi sefaletten kurtarma değil onları dünyanın en ileri ülkelerinin hayat standartlarına çıkartma sözü veriyoruz.

ÇIKMIŞ BİR GENEL BAŞKAN BAYAN

Kalkıp önümüze patates domates ile gelenler bunları düşünmeden bize bahane uyduruyorlar. Bu millet tarihinde 18 mart 1915’te Çanakkale’de kardeşi Mehmet’le paylaşan bir kültürün mensubudur. Bizim karşımıza patates domatesle çıkanlar inanın stoklarda bunları çürütmüşlerdir. Bunları hep yakaladık. Çıkmış bir tane genel başkan bayan diyor ki ‘Mermiyle bunları birbirine karıştırıyor.’ Sen siyaseti birbirine karıştırıyorsun da farkında değilsin.” 

‘DAHA ÇOK ÖDEYECEKSİN’

“Bizler Ankara’da Cumhur İttifakı olarak MHP ile beraberiz. Karşımızda CHP, HDP, bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı, İYİ Parti, Saadet bunlar da dörtlü malum zillet ittifakı, illet ittifakı. Bu partilerin çoğunun belediye başkan adaylarını maalesef partililer, delegeler değil lobiler, terör örgütleri, marjinal çevreler belirliyor. Öyle ki CHP Genel Başkanı’nın yardımcıları, yakın mesai arkadaşları bile bu duruma, partinin bu savruluşuna isyan etmeye başladı.
Bay Kemal davalar açtı, yok Man Adaları dedi, şu dedi, bu dedi. Bütün davaları kaybetti mi? Birinden 1.5 milyon, birinden 1 milyon kazandığımız davaların haddi hesabı yok. Şimdi beyefendi ödeyemiyormuş, bunun için CHP’li milletvekilleri Bay Kemal’in yargıdaki bu borçlarını ödeme sandığı kurdular. Onlar şimdi 5’er bin lira oraya koyuyorlar. Buradan yardım sandığıyla bunu ödemeye çalışıyorlar. Daha dur bakalım bu işin başı. Her konuşmanda bir açık veriyorsun, daha çok ödeyeceksin.”