Eşlerimiz esir

Emekli Tümgeneral Tuncay Çakan’ın eşi Pınar Çakan Anıtkabir Özel Defteri’ne, “Akıl almaz ve insafsız tertiple Cumhuriyetimizi canları pahasına da olsa korumaya kararlı eşlerimizi, evlatlarımızı, kardeşlerimizi aylardan beri Silivri ve Hasdal cezaevlerinde esir aldılar” diye yazdı.

ERGENEKON ve Balyoz soruşturmaları kapsamında tutuklanan muvazzaf ve emekli askerlerin eşleri ile çocukları, dün Anıtkabir’e giderek Atatürk’e şikâyetlerini iletti. Yaklaşık 300 tutuklu yakını, Kara Harp Okulu 1974 Mezunları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin organizasyonuyla Anıtkabir’i ziyaret etti. Ziyaretçiler arasında İrtica ile Mücadele Eylem Planını hazırladığı iddia edilen Albay Dursun Çiçek’in eşi Gülşen Çiçek de yer aldı. Heyet adına Balyoz Operasyonu’nda tutuklanan eski GATA Komutanı emekli Tümgeneral Tuncay Çakan’ın eşi Pınar Çakan, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Çakan, Anıtkabir Özel Defteri’ne de şunları yazdı:

Karanlık tertip

Yüce Atatürk, Ülkemizi karanlığa sürüklemek isteyenler, Orta Çağ’ın Engizisyon Mahkemeleri’ni 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde hayata geçirerek; sana ve devrimlerine gönülden bağlı aydınlık güçleri sindirmek, korkutmak ve de susturmak çabasına girdiler. Bu amaçla düzenledikleri akıl almaz ve insafsız bir tertip ile ülkemizin birlik ve dirliğine bağlı, laik demokratik Cumhuriyetimizi canları pahasına da olsa korumaya kararlı eşlerimizi, evlatlarımızı, kardeşlerimizi aylardan beri Silivri ve Hasdal cezaevlerinde esir aldılar.

Bu karanlık tertibin tüm sorumlularını; bu tertibe yol gösterenleri, sahte belgeler düzenleyenleri ve işbirlikçilerini, yüce yargıyı kendi amaçları uğruna kullanmak için baskı kuranları ve de onlara alet olanları lanetliyoruz.

Susanlara lanet

Gerçekler er ya da geç mutlaka ortaya çıkacak, ülkemizin tarihine bir kara leke olarak geçecek bu tertibin bütün sorumluları adalet önünde ve aldattıkları halka karşı hesap verecektir. Eşlerimizi, yakınlarımızı ve mensup oldukları Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alarak kurgulanan oyunun içinde doğrudan yer almasalar da, amaçlarına ve çıkarlarına hizmet ettiğini düşündükleri için bu oyun karşısında sessiz kalanları, gerçeğin ne olduğunu bildikleri halde susanları da lanetliyoruz. Çünkü onların suskun kalması, işlenen hukuk cinayetine ortak olmaktır. Bu karanlık tertipte delil olarak gösterilen her şeyin sahte olduğu apaçık ortada olmasına rağmen bunu görmezden gelen özel yetkili hakim ve savcıları insaf ve iz’ana davet ediyoruz.

Merhamet dilemiyoruz

Bizler yakınlarımız için hiç kimseden merhamet dilemiyor, beklemiyoruz. Yüce Türk ulusunun karanlıktan aydınlığa yeniden geçiş sürecini yaşadığı bu dönemde, ödenen bedel sadece bizlerin ve yakınlarımızın çektiği acı ve sıkıntılar olsun. Bunlara dik duruşumuzu bozmadan dayanıyoruz ve dayanacağız. Tek dileğimiz ulusumuzun bize el vermesidir.

Yüce Atam, devrimlerini, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini aşındırarak yok etmek isteyenlerin ulusumuzla birlik içinde ‘artık yeter’ haykırışımıza karşı dayanma güçlerinin er geç tükeneceğine inanıyoruz.

Biz doğumdayken onlar dağlardaydı

Balyoz soruşturmasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin eşi Nilgün Tanyeri Anıtkabir’de şunları söyledi: “Biz doğum yaparken eşlerimiz dağlarda teröristlerle mücadele ediyordu. Çocuklarımız büyüyüp okula giderken de onlar yanımızda yoktu. Onlar, bu ülke için ailelerini bir kenara bırakarak, terörle mücadele ettiler. Bugün terörist suçlamasıyla cezaevinde yatıyorlar. Hangi eş, hangi çocuk bunu kabullenir? Bu haksızlığa bir an önce son verilmeli.”

Düzmece belgelerle karanlığa attılar

Eşlerine çok büyük haksızlık yapıldığını söyleyen Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, “Yüce Atatürk’e şikâyete geldik” dedi ve şöyle konuştu: “Düzmece ve sahte belgelerle eşlerimizin ellerini kollarını bağlayıp karanlık mekanlara attılar. Onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve düzenini sağlarken şimdi terörist muamelesi görüyorlar. Eşlerimiz de bizler de aydınlık günlerin yakında geleceğine, kara bulutların bu ülkenin üzerinden gideceğine inanıyoruz.”

Terör masasında sorgulandılar

Tören süresince Nilgül Doğan’ın yanından ayrılmayan tutuklu emekli korgeneral Engin Alan’ın eşi Nevin Alan ise “Eşlerimiz yıllarca terörle mücadele etti. Şimdi onları terör masalarında sorgulayıp cezaevlerine atıyorlar. Uydurma belgelerle, uydurma tanıklarla TSK’nin çok değerli komutanlarını tutukladılar. Bu haksızlığın bir an önce bitmesini istiyoruz. Yüce Türk Adaleti’nin her zaman doğru kararı vereceğine inancımız tam” dedi.