Güncelleme Tarihi:
Eskişehir'de koronavirüs vakalarındaki artış endişeye neden olmaya devam ediyor. Yaklaşık 875 bin nüfuslu kentte mart ayından bu yana 125’i son 10 günde olmak üzere toplam 427 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Koronavirüs tedavisi yapılan Yunus Emre Devlet, Şehir Hastanesi ve Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinin pandemi servislerinde 185’i yoğun bakım olmak üzere yaklaşık 780 kişi koronavirüs tedavisi görüyor. Test sonuçları pozitif olmasına karşı ciddi belirtisi olmayan 5 bin 800 kişi ise evlerinde tedavi ediliyor.
HES RİSK HARİTASI KIZARDI
Eskişehir'deki koronavirüs vakalarındaki artış Sağlık Bakanlığı'nın HES mobil uygulamasına da yansıdı. Eskişehir'in risk haritası son 1 ayda kentin neredeyse tamamında 'yüksek risk' anlamına gelen kırmızı renge boyandı. Eskişehir'de genel olarak maske zorunluluğuna uyulduğu gözlenirken, özellikle tramvay ve halk otobüsleri gibi toplu taşıma araçlarında sosyal mesafe kuralına dikkat edilmemesi ise endişe yaratıyor.
HES mobil programı üzerindeki risk haritasını görenler ise bu durumu tedbir almayanların bir sonucu olarak değerlendiriyor. Hasan Yılmaz, risk haritasında kentin tamamının kırmızı olmasını "İyice renkli olmuşuz, kötüye doğru gidiyoruz" diyerek yorumlayıp, "İnsanların dışarı çıkmaması lazım. Bu cumartesi geçen haftaya göre biraz daha iyi. Eskişehir'in haritasını Doktorlar ve Hamamyolu caddelerinden görürsünüz. Ama manzara çok kötü. Dediğim gibi felaket" dedi.
Özel şirkette çalışan Gürkan Tomsuk da riskin farkında olduklarını ancak ister istemez insanlarla temas halinde bulunduklarını kaydederek, "Üzülüyorum. İnsanların bu virüsle savaşması kötü bir şey. Aslında evde oturmamız gerekiyor ama şu an dışarı çıkmak zorundayız. Hayat devam ediyor. Ben özel sektörde çalışan bir insanım. Sadece bir gün iznim var. Bugünde de kendi ihtiyaçlarımı sağlamak zorundayım. İşe gidip gelirken zaten dışarı çıkıyoruz. Bir sürü insan ile zaten temas halindeyiz. Şu görüntü gerçekten içler acısı bir durum. Yeri geliyor bizlerin de kurallara uymadığı anlar oluyor. Tam uyuyoruz, diyen yalan söyler. Çünkü ister istemez bir yerler dokunuyoruz. Şu an elimde bir poşet tutuyorum ama 1 dakika önce bunu başkası tutuyordu. Bana bunu veren insan tutuyordu. Ben şu an elimi dezenfekte etmedim, risk altındayım. Bunun bilincindeyiz ama hayat da devam ediyor. Yapabileceğimiz en savunmalı şekilde kendimizi korumaya çalışıyoruz. Allah'a şükür başımdan böyle bir şey geçmedi, inşallah da böyle bir hastalığa yakalanmam" diye konuştu.
Haritayı görünce insanların ihmalkarlığını hatırladığını kaydeden Gözde Tunca ise "İnsanların ihmalkarlığını öne sürüyorum. Biz de evimizde Covid-19'a yakalandık. Bünyesi sağlam olan insanlar bunu grip gibi atlatıyor. Kendi babamdan örnek verirsem bunu 5 günde atlattı. Kendinize iyi bakın, sigara içmeyin ve olabildiğince C vitamini alın. İki hafta boyunca mümkün olduğunca dışarı çıkmayın. Bu hastalığı bu şekilde atlatırsınız. Bu kadar kırmızılık olmaz. Bu ihmalkarlıktan oluyor. Erken teşhis de çok önemli. Babam olduğundan bir gün sonra hastaneye yollayıp test yaptırdık. 5 gün içerisinde atlattı. Patronu ya da çevresindeki insanlar ise hala daha atlamadı. Bu hastalık için erken teşhis çok önemli" dedi.