Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2004 00:00
Hem AB, hem de kendi içimizde yaşadığımız zina tartışmaları ve varılan sonuç, Türkiye’de önemli bazı şeylerin değiştiğini gösteriyor.Bazı gelişmeler vardır, geçtikten sonra bıraktığı tortular herkesi şaşırtır.Zina tartışmaları işte bunlardan biriydi.Bu olay, Türkiyemizdeki hem iç, hem de dış dengeleri etkiledi. Bu etki önümüzdeki yıllarda daha da artacak.Zina tartışmalarını bundan, örneğin 10 yıl önce yaşasak acaba böyle mi sonuçlanırdı?Hayır... Eskiden olsa tartışmaların temelinde din motifi olduğu için işin içine mutlaka askeri sokardık. Komutanların ağırlıklarını koymalarını, hiç değilse birkaç demeç verip iktidarın gözünü korkutmalarını isterdik.Bu defa bambaşka bir tutum sergilendi.Hükümetin bu yaklaşımı, Sivil Toplum Örgütleri, basın, piyasa güçleri, AB medyası, AB başkentleriyle birlikte baskı altına alındı.AKP’nin zina yaklaşımı, bütün bu güçlerin ortak tutumları sonucunda engellendi veya Başbakan’ın fikrini değiştirmesine yol açtı.Türkiye’nin bundan böyle hangi güçlerin etkisi altında kalacağı açıkça ortaya çıktı. Avrupa Birliğinin ağırlığı arttı. Sivil Toplum Örgütlerinin yaklaşımları değişti, hem de yoğunlaştı.Türk demokrasisi, daha normal bir temele oturmaya başladı.Önümüzdeki yıllarda bu örnekler çok daha artacaktır.* * *KOMPLO TEORİSİNİN BU KADARI DA OLMAZBazı okuduklarıma, dinlediklerime inanamıyorum.Köşe yazarıyla, muhabiriyle, ünlü program yapımcıları, ekonomi guruları, bilim adamları ve uzmanlarıyla, hep birlikte sınıfta kaldık.Başbakan’ın zina manevrası öncesinde ve sonrasında yazılanlara, yorumlara ve söyleşilere baktıkça hayretler içinde kalıyorum.Meğer Türkiye ne büyük bir komplo ile karşı karşıya imiş ve biz bilmiyor muşuz. Allahtan Başbakan durumu sezmiş ve müthiş bir manevra ile AB Komisyonunu köşeye sıkıştırmış. Türkiye böylece, son derece önemli bir tuzağa düşmekten kurtulmuş. Bazı aklı başında, saygın yorumcularımız dahi, “Kürt konusundaki ek isteklerden kurtulmak” amacıyla, Başbakanın böyle bir taktik uyguladığına inanıyorlar. Bazıları inanılması güç komplo teorileri üretiyorlar. Hele bir başka kesimimiz varki, onlara akıl hiç ermiyor. Hem hiçbirşey bilmiyorlar, hem de bilmedikleri ispat edildiği veya söylendiği zaman kabul etmiyorlar, bir de sinirleniyorlar. Başbakanın zina konusundaki tutumuna bir anlam verebilmek için, bir komplo teorileri yarışı açılmış durumda. Bu yarışın daha uzunca bir süre de devam edeceği anlaşılıyor.Herşey iyi hoşta, bu kadar cehalet, abartı ve enformasyon eksikliğinin faturasını toplum ödüyor. Zira ne olduğunu anlayamıyor.* * *“HİÇBİR EK İSTEK OLMADI”Şu sırada en çok konuşulan konulardan biri, AB’nin son dakikada Türkiye’den bazı yeni isteklerde bulunduğu ve Başbakanın da zina manevrasıyla bu istekleri bertaraf ettiği...Merak ettim ve hem Türk Dışişleri Bakanlığı, hem de Avrupa Komisyonundan araştırdımSorum şuydu: Zina tartışmaları başlamadan veya başladıktan hemen sonra veya Verheugen’in son Türkiye gezisi sırasında veya sonrasında, Türkiye’den, Kürt sorunu veya özellikle Kürtçe konusunda veya Ermeni sorunuyla ilgili veya herhangi bir başka konuda somut veya dolaylı isteklerde bulunuldu mu?Sorduğum kişiler, hem AB Komisyonunda bu görüşmelerin içinde yer alan, hem de Türk dışişleri bakanlığında Avrupa Birliği konularıyla en yakından ilgilenen resmi kişilerdi.Hepsinden aynı yanıtı aldım:“Hiçbir yeni istekte bulunulmadı. Verheugen Ankara’da Gül ve Erdoğan’a da açıkça hiçbir yeni isteğin kalmadığını, uygulamalara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Hatta, Kıbrıs’ın tanınması anlamına gelecek olan, Gümrük Birliğinin kabulüne dahi –bu aşamada- gerek olmadığını belirtti ve Papadopulos’un tepkisini aldı...”Bilmeyenlere duyurulur...* * *(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır.)
button