Eski RP’li Hasan Hüseyin Ceylan’dan ilginç iddia

Güncelleme Tarihi:

Eski RP’li Hasan Hüseyin Ceylan’dan ilginç iddia
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2012 00:00

KAPATILAN Refah Partisi’nin (RP) eski milletvekillerinden Hasan Hüseyin Ceylan, şarkıcı Mirkelam’ın ünlü “Her gece ben” şarkısını Genelkurmay Psikolojik Harp Dairesi’nin parlattığı iddiasını ortaya attı.

Haberin Devamı

“Her gece asker başımızda olacak’ manasındaydı bu işler” diyen Ceylan’ın bu iddiası Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu tutanaklarına şöyle yansıdı:

İŞTE O ŞARKI

ASKER KÖKENLİ VEKİLLER ÇAĞIRILDI

AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık: Sorularımdan birisi şu: Bu 28 Şubat öncesinde ve sürecinde Refah Partili, asker kökenli milletvekilleri hem korkutulmak hem de nerelere kadar geldiklerini, güçlerini göstermek için askeriyeye çağrıldılar.

Hasan Hüseyin Ceylan: Genelkurmay İstihbarat Birimine bağlı…

Kıyıklık: Ve orada bu adamlara “Bizim ne olduğumuzu, nerelere kadar geldiğimizi bilesiniz. Ona göre de ayağınızı denk alasınız.” Ben öyle düşündüm tabii o dönem için ve ne kadar güçlü olduklarını, nelere… Ben ona katılmıyorum ama…

Ceylan: Bizzat katılanın ismini vererek milletvekilinin ağzından aktaracağım şimdi sualinizi.

Kıyıklık: Onların ben de isimlerini biliyorum. Ramazan Toprak Bey, Albay Sıddık Altay Bey, Albay Hüseyin Arı Bey.

Ceylan: Evet efendim.

Kıyıklık: Özel bir sunum yapıldı.

BEYAZ PERDEDE SİMÜLASYON-ASİMİLASYON

Ceylan: Beyaz bir perdede özel bir sunum.

Kıyıklık: Ve bu sunumda şunu gösterdiler: “Biz simülasyon ve asimilasyon diye iki konuyu nasıl hallediyoruz, görün.” Birisi “Olmayan bir şeyi nasıl var ediyoruz?” diğeri de “Var olan bir şeyi nasıl yok edebiliyoruz?” anlamına geliyordu. Bu olay tabii o dönemlerin gazetelerinde, televizyonlarında, ondan önceki dönemlerde de çünkü biz bu dönemleri hep yaşadık. Mesela ben, Sayın Erbakan’ın “İmam hatip okulları bizim arka bahçemizdir.” sözünü hiç duymadım, siz de yanında devamlı gezdiniz.

Ceylan: Ömründe hiç kullanmadı. Hiçbir yerde konuşmadı.

Kıyıklık: Efendime söyleyeyim “Kanlı mı olacak, kansız mı olacak?” sözünün nasıl olmayan şeyin var edildiğini, Sincan’daki tiyatro olayının halka nasıl lanse edildiğini, Kur’an kursundaki çocukların büyük Türk devletini nasıl yıkmak için yemin ettiklerini, şeriat devletinin nasıl kurulduğunu, milletvekillerimizden ve belediye başkanlarımızdan bir kısmının nasıl bu ülkeyi yok etmek için yarışa girdiklerini… Çünkü bütün gazetelerde, sağ ve solda olan bütün gazetelerde bunları yazdı. Yani bu aslında simülasyon ve asimilasyonda…

Ceylan: Fiilen uygulandı.

Kıyıklık: Bu insanları, bu başarısından dolayı, kendilerini menfi yönde tebrik de etmek isteriz ve buna maalesef üç, beş Refahlı dışında hiç kimse de “Bu yalandır.” demedi. Üç, beş kişinin dediği yalanların hiçbirisi de zaten kabul edilmedi.

ETİMESGUT’TAKİ KOZMİK MERKEZDE

Ceylan: Söz konusu üç milletvekili, asker milletvekiliyle partiden ilgili milletvekili, sorumlu kişi bendenizdim zaten. Onlar her faaliyetlerini bir nevi rapor ediyorlardı. Bu toplantı Etimesgut tarafında iki kez yapıldı. Bir, kozmik merkezde –yerini arkadaşlar söylemişlerdir zaten, basında çıkmıştır- biri de Harbiye’de bir odada yapılmıştır. Beyaz perdeye simülasyon ve asimilasyon yaptırılarak.

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş: Kozmik merkez neresiydi?

Ceylan: Gizli bir merkez. Onu sayın albay milletvekillerimizden öğrenirsiniz nereler olduğunu.

Kıyıklık: Hatta bir şarkıcının nasıl meşhur edildiğini de orada göstermişler.

Ceylan: İşte, onu anlatacağım. Beyaz perdede elinde tahta sopayla söz konusu general, dikkat buyurun, “Konumuz simülasyon ve asimilasyon. Var olanı yok etme ve yok olanı var etme üzerine bir jeostratejik bir planlama yapıyoruz.” Yani Psikolojik Harp Dairesinin psikolojik raporları, Fadime Şahin’in,  Emire’lerin. Elin esrarcı, eroinci adamı yıllarca Cinci Ali Hoca diye takdim edildi. Demin Arapça dergilerden bahsettim. Dünyada bu kadar yalan olmaz, Seyyide dergisinin her satırı yalan olan, 300 bin satan Dinç Bilgin grubunun gazetesinden örnekler verdim. Orada yürüyerek koşan bir şarkıcı var. Evet, ince, uzun favorili, bir blucin giymiş koşan bir şey…

HER GECE ASKER OLACAK MANASINDA

Kıyıklık: Koşuyor ve şarkı söylüyor.

Komisyon Başkanı Nimet Baş: Mirkelam.

Ceylan: Mirkelam’ın şarkısının ismini… “Ben sana” diye bir şarkı, İnternetten hemen gözüküyor. Mirkelam’ın koşarak, fotoğrafı uzun uzun müzik eşliğinde anlatılıyor ve ifade şu: “Yarın gazetelerde köşe yazarları dâhil bunlar en önemli haber olacak” diyor.

AK Parti Çankırı Miletvekili İdris Şahin: “Her gece ben.” Sizi eksik bırakmayalım Hasan Hüseyin.

Ceylan: “Her gece asker başımızda olacak” manasınaydı bu işler. Bendeniz Güneri Cıvaoğlu’yla çok yakın ahbaplığı olan birisiyim. Hoca’yla görüşmelerinde çok özel şeyler yapmışımdır. Annesinin öldüğü gün bana haber vermiş, cenazesinin bütün işlerini bana yaptırmıştır. Bu kadar yakın olduğum bir insandan da bilahare teyit ettim. Güneri Cıvaoğlu’nun başlığı “Mirkelam” idi. O yazıyı İnternetten bulup görürsünüz. O askerlere anlatılan “Ertesi gün büyük yazarlar ve gazete manşetlerinde ‘Her gece ben’ şarkısı olacak” denildiğinde, ertesi gün gazete haberlerinde Mirkelam ve “Her gece ben” vardı ve hiç satmayan –hâlbuki ondan önce çıkartılmış bir kaset- yani 10 bin bile satmamış olan kaset o ayın sonunda Güneri Cıvaoğlu’nun yazısı, Milliyet’in başlığı, diğerlerinin başlıklarından sonra -otuz günlük raporu, İnternette onun müzik şeyini çıkartandan öğrenebilirsiniz- 750 bin satmıştır ve Ali Kırca “Bir milyona uzanan ve sonu belli olmayan yarış” diye de müstakil bir yazı yapmıştır. Şimdi, bunu yaşadık milletvekillerimizle ve milletvekillerimizin istifa ettirilmesiyle ilgili çok yoğun baskılar görmüşlerdir. Bunu televizyonlarda anlatanlar da olmuşlardır ama daha önemlisi yalnızlaştırma adına, bundan sonra milletvekillerimiz yalnızlaştırılma… Her parti için söylüyorum, her parti arkadaşına sahip çıksın -Nimet Hanımefendi’nin dün bir arkadaşımızı uyardığı gibi burada “erkekçe” tabirini hiç kullanmıyorum Sayın Başkan- cesaretle sahip çıksın, omurgasıyla sahip çıksın.

Baş: Evet, her şeyi takip etmişsiniz.

Şahin: Çok iyi dersinizi çalışmışsınız Hasan Hüseyin Bey.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!