Eski Refah Partililerden tepki
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2008 12:16
Kapatılan Refah Partisi milletvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından AKP hakkında açılan kapatma davasına sert tepki gösterdi.
Eski RP’li Mustafa Kamalak, “AK Parti’yi kapatmak milleti kapatmaktır” şeklinde tepki gösterirken, Mehmet Bekaroğlu “sistem son kozlarını oynuyor” diye konuştu. Kapatılan Refah Partisi’nin yanı sıra 22. dönemde AKP’de de siyaset yapan eski Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay tepkisini, “milleti zorla AK Parti’li yapacaklar” sözleriyle ortaya koyarken, eski RP’li Necati Çelik iktidar partisinin kapatılması durumunda bunun kaosa yol açacağını kaydetti.
Anayasa Mahkemesi’nin 1998 yılında verdiği kararla kapatılan eski Refah Partisi’nde siyaset yapan milletvekilleri, AKP hakkında açılan kapatmasını ANKA’ya değerlendirdi. Gerek Refah Partisi gerekse Fazilet Partisi’nin kapatılma süreçlerini yaşayan eski milletvekili ve Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, Türkiye’deki hukuk sistemini eleştirerek “Türkiye’deki hukuk benim bildiğim şekilde işlemiyor. Yoksa ne Fazilet Partisi kapatılırdı ne de Refah Partisi kapatılırdı” dedi. Demokraside meşruiyetin tek kaynağının milli irade olduğunu belirten Kamalak, tepkisini “AK Parti’yi kapatmak milleti kapatmaktır. Bu kapatma davası milli iradeye kilit vurmak demektir” şeklinde gösterdi. Kapatma davasının sonuçlarını kimsenin kestiremeyeceğini ifade eden Kamalak, “Türkiye’de hukuk çok belirsiz bir kavram. Neyin hukuka uygun, neyin hukuk dışı olduğunu baştan kestirmek mümkün değil. Bizim bildiğimiz anlamda somut olarak Türkiye’de hukuk konuşmuyor. Hukuktan benim anladığım yaklaşım doğru olsaydı Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde 367 şartı aranamazdı. Demek ki ben yanlış anlıyorum. O münasebetle Anayasa Mahkemesi karar verecek.”dedi.
“SİSTEM SON KOZLARINI OYNUYOR”
Kapatılan Refah Partisi’nde siyaset yapan isimler arasında olan eski milletvekillerinden Mehmet Bekaroğlu ise kapatma davasını “tam bir skandal” olarak değerlendirdi. Kapatma davasının acizliğin ifadesi olduğunu savunan Bekaroğlu, davaya tepkisini “Bana göre sistem son kozlarını ortaya sürdü, oynuyor. 2008 yılında Türkiye’nin böyle bir şeyi yaşaması vahimdir. Bu olayın gerekçesi de başörtüsüdür. Geçmişte Refah Partisi’nde, Fazilet Partisi’nde de aynıydı. Bence bu dava sistemin bütünüyle iflas ettiğinin resmidir” sözleriyle ortaya koydu.
“MİLLETİ ZORLA AK PARTİ’Lİ YAPACAKLAR”
Yargıtay’ın kapatma davasına en ilginç tepki ise eski RP’li ve AKP’de siyaset yapan eski Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’dan geldi. Kapatma davasının AKP’yi güçlendireceğini savunan Yarbay, 22 Temmuz seçimleri öncesinde Genelkurmay tarafından yapılan sert açıklamayı hatırlatarak “22 Temmuz öncesi bir muhtıra verilmişti, AK Parti yüzde 47 oy aldı. Önümüzde yerel seçimler var, böyle bir davanın açılması, AK Parti’ye hiçbir şey yapmasa bile yine oy olarak dönecektir. Vatandaşı zorla AK Parti’li yapacaklar” diye konuştu. Türkiye’nin “muhtıra” ve “siyasi parti kapatma” gibi üçüncü dünya ülkelerine özgü görüntülerden artık kurtulması gerektiğini kaydeden Yarbay, kapatma davasının AKP’nin işine yarayacağını söyledi. AKP hakkında kapatma davasıyla ilgili “laikliğe aykırı fiillerin odağı olma” gerekçesinin, RP hakkındaki kapatma davasının da gerekçesi olduğunu hatırlatan Ersönmez Yarbay, “gerekçe aynı ancak Türkiye 1997’nin Türkiye’si değil. Ben bu davanın Anayasa Mahkemesi tarafından reddedileceğini düşünüyorum. AKP hakkında yeterli delil, belge olduğunu düşünmüyorum. Görünen o ki; yoruma dayalı bir durum var” dedi.
RP’nin kapatılmasının ardından AKP’nin doğduğunu ifade eden Yarbay, “Kapatma sonucu çıksa da genel yapı değişmez. Başka parti kurulur, istenilen sonuçlar elde edilemez. Çünkü toplumsal olaylarda sorunlar mahkemeyle çözülemez” dedi.
Yarbay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında da, siyaset yasağı istendiğine ilişkin bilgiler ise “işin içine cumhurbaşkanının da katılması işin boyutunun çok genişlemesi demek. Türkiye bu kadar büyük bir olayı nasıl kaldırır bilmiyorum. Kapatma davası açılmasına üzüldüm. Ancak Türkiye daha önce muhtıranın üstesinden olgunlukla ve soğukkanlılıkla geldi. Bunun üstesinden de geleceğini düşünüyorum. Bir de dünya konjonktürüne bakmak gerekiyor. Dünya AK Parti’den vazgeçtiyse parti kapatılır yoksa kapatılmaz” diye konuştu.
“AK PARTİ KAPATILIRSA KAOS DOĞAR”
Eski Refah Partisi milletvekillerinden ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, çok olağanüstü gelişmeler olmadıkça parti kapatmalarına karşı olduğunu belirterek, “Sürecin nasıl gelişeceğini, doğrusu herkes gibi ben de merak ediyorum. Ancak köprünün altından çok sular aktığını düşünüyorum. Dolayısıyla parti kapatmanın eskiye oranla çok zor olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki siyasi yelpaze dikkate alındığında iktidar partisinin kapatılması halinde çok ciddi bir kaos doğacağı görülüyor. Hal böyle olunca ne yazık ki muhalefetsiz bir demokrasinin sıkıntısıyla ülkemiz bir kez daha karşı karşıya kalacaktır. Böyle kaotik bir ortamı doğrusu Türkiye’nin taşıyabileceğini düşünmüyorum” dedi.
DTP’nin kapatılmasına da karşı olduğunu vurgulayan Çelik, “Bölücü teröre dolaylı da olsa, destek verdiği kamuoyunun paylaştığı bir gerçek olduğu halde kapatılmasının siyaseten ve ülkemiz barışı ve huzuru açısından doğru olacağını düşünmüyorum. Olaylara tamamen ilkesel bakmaya çalışıyorum. Umarım Türkiye, çok kısa bir sürede bu kaotik ortamı aşmasını başarır” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi’nin 1998 yılında verdiği kararla kapatılan eski Refah Partisi’nde siyaset yapan milletvekilleri, AKP hakkında açılan kapatmasını ANKA’ya değerlendirdi. Gerek Refah Partisi gerekse Fazilet Partisi’nin kapatılma süreçlerini yaşayan eski milletvekili ve Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, Türkiye’deki hukuk sistemini eleştirerek “Türkiye’deki hukuk benim bildiğim şekilde işlemiyor. Yoksa ne Fazilet Partisi kapatılırdı ne de Refah Partisi kapatılırdı” dedi. Demokraside meşruiyetin tek kaynağının milli irade olduğunu belirten Kamalak, tepkisini “AK Parti’yi kapatmak milleti kapatmaktır. Bu kapatma davası milli iradeye kilit vurmak demektir” şeklinde gösterdi. Kapatma davasının sonuçlarını kimsenin kestiremeyeceğini ifade eden Kamalak, “Türkiye’de hukuk çok belirsiz bir kavram. Neyin hukuka uygun, neyin hukuk dışı olduğunu baştan kestirmek mümkün değil. Bizim bildiğimiz anlamda somut olarak Türkiye’de hukuk konuşmuyor. Hukuktan benim anladığım yaklaşım doğru olsaydı Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde 367 şartı aranamazdı. Demek ki ben yanlış anlıyorum. O münasebetle Anayasa Mahkemesi karar verecek.”dedi.
“SİSTEM SON KOZLARINI OYNUYOR”
Kapatılan Refah Partisi’nde siyaset yapan isimler arasında olan eski milletvekillerinden Mehmet Bekaroğlu ise kapatma davasını “tam bir skandal” olarak değerlendirdi. Kapatma davasının acizliğin ifadesi olduğunu savunan Bekaroğlu, davaya tepkisini “Bana göre sistem son kozlarını ortaya sürdü, oynuyor. 2008 yılında Türkiye’nin böyle bir şeyi yaşaması vahimdir. Bu olayın gerekçesi de başörtüsüdür. Geçmişte Refah Partisi’nde, Fazilet Partisi’nde de aynıydı. Bence bu dava sistemin bütünüyle iflas ettiğinin resmidir” sözleriyle ortaya koydu.
“MİLLETİ ZORLA AK PARTİ’Lİ YAPACAKLAR”
Yargıtay’ın kapatma davasına en ilginç tepki ise eski RP’li ve AKP’de siyaset yapan eski Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’dan geldi. Kapatma davasının AKP’yi güçlendireceğini savunan Yarbay, 22 Temmuz seçimleri öncesinde Genelkurmay tarafından yapılan sert açıklamayı hatırlatarak “22 Temmuz öncesi bir muhtıra verilmişti, AK Parti yüzde 47 oy aldı. Önümüzde yerel seçimler var, böyle bir davanın açılması, AK Parti’ye hiçbir şey yapmasa bile yine oy olarak dönecektir. Vatandaşı zorla AK Parti’li yapacaklar” diye konuştu. Türkiye’nin “muhtıra” ve “siyasi parti kapatma” gibi üçüncü dünya ülkelerine özgü görüntülerden artık kurtulması gerektiğini kaydeden Yarbay, kapatma davasının AKP’nin işine yarayacağını söyledi. AKP hakkında kapatma davasıyla ilgili “laikliğe aykırı fiillerin odağı olma” gerekçesinin, RP hakkındaki kapatma davasının da gerekçesi olduğunu hatırlatan Ersönmez Yarbay, “gerekçe aynı ancak Türkiye 1997’nin Türkiye’si değil. Ben bu davanın Anayasa Mahkemesi tarafından reddedileceğini düşünüyorum. AKP hakkında yeterli delil, belge olduğunu düşünmüyorum. Görünen o ki; yoruma dayalı bir durum var” dedi.
RP’nin kapatılmasının ardından AKP’nin doğduğunu ifade eden Yarbay, “Kapatma sonucu çıksa da genel yapı değişmez. Başka parti kurulur, istenilen sonuçlar elde edilemez. Çünkü toplumsal olaylarda sorunlar mahkemeyle çözülemez” dedi.
Yarbay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında da, siyaset yasağı istendiğine ilişkin bilgiler ise “işin içine cumhurbaşkanının da katılması işin boyutunun çok genişlemesi demek. Türkiye bu kadar büyük bir olayı nasıl kaldırır bilmiyorum. Kapatma davası açılmasına üzüldüm. Ancak Türkiye daha önce muhtıranın üstesinden olgunlukla ve soğukkanlılıkla geldi. Bunun üstesinden de geleceğini düşünüyorum. Bir de dünya konjonktürüne bakmak gerekiyor. Dünya AK Parti’den vazgeçtiyse parti kapatılır yoksa kapatılmaz” diye konuştu.
“AK PARTİ KAPATILIRSA KAOS DOĞAR”
Eski Refah Partisi milletvekillerinden ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik, çok olağanüstü gelişmeler olmadıkça parti kapatmalarına karşı olduğunu belirterek, “Sürecin nasıl gelişeceğini, doğrusu herkes gibi ben de merak ediyorum. Ancak köprünün altından çok sular aktığını düşünüyorum. Dolayısıyla parti kapatmanın eskiye oranla çok zor olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki siyasi yelpaze dikkate alındığında iktidar partisinin kapatılması halinde çok ciddi bir kaos doğacağı görülüyor. Hal böyle olunca ne yazık ki muhalefetsiz bir demokrasinin sıkıntısıyla ülkemiz bir kez daha karşı karşıya kalacaktır. Böyle kaotik bir ortamı doğrusu Türkiye’nin taşıyabileceğini düşünmüyorum” dedi.
DTP’nin kapatılmasına da karşı olduğunu vurgulayan Çelik, “Bölücü teröre dolaylı da olsa, destek verdiği kamuoyunun paylaştığı bir gerçek olduğu halde kapatılmasının siyaseten ve ülkemiz barışı ve huzuru açısından doğru olacağını düşünmüyorum. Olaylara tamamen ilkesel bakmaya çalışıyorum. Umarım Türkiye, çok kısa bir sürede bu kaotik ortamı aşmasını başarır” diye konuştu.