Eski istihbaratçı Basri Aktepe hakkındaki FETÖ davasına devam edildi

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Aktepe ve avukatı katıldı.

Aktepe ve avukatına, cumhuriyet savcısının önceki celse açıkladığı ve sanığın "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep ettiği esas hakkındaki görüşüne karşı son savunmaları soruldu.

Sanık avukatı, dava kapsamında baro tarafından dün görevlendirildiğini, dosyayı inceleyemediğini ve müvekkiliyle görüşemediğini belirterek, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre istedi.

Aktepe de avukatının değişmesi ve dosya kapsamındaki belgelere ulaşamaması nedeniyle savunmasını hazırlayamadığını anlattı ve süre talebinde bulundu. 
Cumhuriyet savcısı, Aktepe ve avukatına savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesini ve sanığın tutukluluğunun devamını talep etti.

Aktepe'nin avukatı Ömer Faruk Ürnez'in, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetlerine ilişkin mahrem yapılanmasında "Mevlüt" kod adıyla "mahrem imam" olduğu iddiasıyla geçen günlerde tutuklandığını ve hakkında dava açıldığını belirten savcı, ancak Ürnez'in cezaevinde bulunduğu sırada, elektronik imzayla Aktepe'nin avukatlığından istifa ettiğine ilişkin dilekçe gönderdiğine işaret etti. Savcı, konunun araştırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasını istedi.

Mahkeme heyeti, savcının görüşü doğrultusunda Aktepe ve avukatına savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine, sanığın tutukluluğunun devamına ve eski avukatıyla ilgili konuda başsavcılığa ihbarda bulunulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Cumhuriyet savcısı, önceki celse açıkladığı esas hakkındaki görüşünde, FETÖ'nün nihai amacının anayasal düzeni ortadan kaldırmak olduğunu, 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde bulunduğunu, bunun bertaraf edilmesinin sonrasında da MİT'te başmüşavir olarak görev yapan Aktepe'nin, Kanun Hükmünde Kararname ile görevinden ihraç edildiğini belirtmişti.

Aktepe'nin FETÖ yapılanması içinde yer aldığına ilişkin tanık beyanları bulunduğu, örgütün bazı tepe yöneticileriyle telefon görüşmelerinin tespit edildiği kaydedilen esas hakkındaki görüşte, sanığın "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.