Güncelleme Tarihi:
Aslında küçücük yaşlarından itibaren kamera önünde ya da sahnede rol yapması kendisinin de söylediği gibi hiç de tesadüf değil.
Babası müzisyen Armağan Şenol. Babasının dayısı Türk tiyatrosunun ilk ustalarından -95 yaşında ölünceye kadar sahneden hiç inmeyen- Necdet Mahfi Ayral. Onun kızı Jeyan Mahfi Tözüm. Babaannesi ve amcası da tiyatro ve opera ile yakından ilgilenen sanat tutkunları. Sözün kısası "sanatın içine doğmuş" Parla Şenol.
ARTÄ°ST YARIÅžMASIYLA GELEN KARÄ°YER
Kendisi sanatçı olmasa da sanata sevdalı annesi, Parla'yı henüz 3 buçuk yaşındayken Madam Olga'nın bale okuluna götürür. 4 buçuk yaşındayken çıktığı ilk resitalinde aldığı alkışları hiç unutmadığını söylüyor Şenol.
Sonra günün birinde babasıyla röportaja gelen bir gazetecinin ısrarıyla bir "artist yarışmasının" çocuk artistler bölümüne katılır minik Parla. Birinci seçilince de sinemaya adım atar.
Yarışmanın koşullarından biridir Erler Film Şirketi'nin bir filminde rol almak. Böylece Şenol, 1961 yılında henüz 5 yaşındayken Hancı adlı filmle ilk kez kamera karşısına geçer.
Türker Ä°nanoÄŸlu'nun yönettiÄŸi ve baÅŸrollerini Turgut Özatay, Yılmaz Güney ile Gülistan Güzey'in paylaÅŸtığı filmde küçük bir rolü vardır Parla Åženol'un.Â
ÜNLÜ YÖNETMENLERLE ÇALIŞTI
İnanoğlu bu kocaman gözlü minik kızın performasını öylesine beğenir ki bir sonraki filmi Çöpçatan'ın öyküsünü onun üzerine kurar. Şenol bu defa da Eşref Kolçak, Fatma Girik, Öztürk Serengil ile kamera karşısına geçer.
Sonra da arkası gelir...
Efgan Efekan ve Hüseyin Baradan ile Benim Küçük Meleğim, Suphi Kaner ve Hulusi Kentmen ile Ekmek Parası, Ayhan Işık, Semra Sar, Aysel Tanju, Öztürk Serengil ile Bahriyeli Ahmet, Fikret Hakan, Filiz Akın ile Bana Annemi Anlat, Ayhan Işık, Hülya Koçyiğit ile Katilin Kızı, Türkan Şoray, Kartal Tibet ile Çalıkuşu, Sadri Alışık, Filiz Akın ile Serseriler Kralı'nın da aralarında bulunduğu bir çok filmde oynar.
Osman Seden, Türker İnanoğlu, Sami Ayanoğlu, Ülkü Erakalın, Nejat Okçugil gibi Türk sinemasına damgasını vuran yönetmenlerle birlikte çalışır.
Ama bütün çocuk yıldızların başına gelen onun da başına gelir. 12 yaşına eriştiğinde sinemayı bırakmak zorunda kalır. Çünkü ne küçük bir çocuktur artık, ne de tam anlamıyla bir yetişkin.
Ama köşesine çekilip oturmaz Şenol. TV programlarında sunuculuk yapar. Bir dönem TRT'nin en çok izlenen dizilerinden olan Yalan Rüzgarı başta olmak üzere çeşitli TV kanalları için çeviri ve seslendirmeler yapar. İtalyan Kız Ortaokulu, İtalyan Lisesi ve ardından Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde sürdürdüğü eğitiminde edindiği birikimleri bu işlerine yansıtır.
50'LÄ°K PARLA'YI DA SEVÄ°YORUM, 5 YAÅžINDAKÄ°Â KIZI DA
Parla Şenol'un en son Aliye adlı TV dizisinde uzunca bir süre rol aldığını da hatırlatalım.
Şenol, kimi hüzünlü kimi de gülümseten anılarla dolu yaşamını Gita Yayınları'ndan çıkan Parlama Noktası adlı kitabında okurlarıyla paylaşıyor.
Kendisinin de söylediği gibi "insani şeylerle dolu, anı çıkışlı gerçek bir öykü bu"... "Çoğu da gülümseten tarafından.
"Yazarken çok eğlendim" diyor Şenol. "O 5 yaşındaki Parla'yı da bugünkü 50'lik kadar çok seviyorum. (N.M/Hürriyet İnternet)