Güncelleme Tarihi:
Yuliva Yuryevna Pikolova, kendisini Rus şirketleri bulunan bir işadamı olarak tanıttığını söylediği İ.Y.C. ile tanışıp 1997 yılında evlendi. Bu evliliklerinden, bugün 14 yaşında olan kızları Y.C. doğdu. Çift, 2002 yılında anlaşamadıkları gerekçesiyle boşandı. Mahkeme çiftin kızının velayetini babaya verdi.
Pikolova, kızı Y.C.’ye yakın olmak için, İzmir’in Urla İlçesi’nde, boşandığı eşiyle birbirlerine yakın adreslerde yaşamaya başladı. Eski eşinin çeşitli tehdit ve tacizlerine maruz kaldığını belirten Yuliva Yuryevna Pikolova, Türkiye’de başka kimi kimsesi olmadığı için ve kızının huzurunun bozulmaması adına bunları sineye çektiğini söyledi. Pikolova, eski eşi İ.Y.C.’nin evine zorla girip, müşterek evin diğer yarısını da almak için kendisini tartaklayıp dövdüğü iddiasıyla şikayetçi oldu. Urla Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan davada İ.Y.C., 3 bin 320 lira adli para cezasına çarptırıldı. Bu olayların ardından Pikolova, eski eşi tarafından takip edilip tehdit edildiği, tacizlere maruz kaldığı gerekçesiyle önce İzmir’e ardından da İstanbul’a taşındı.
TEBLİGATI KENDİ ALDI İDDİASI
İ.Y.C., eski eşinin, daha önce birlikte yaşadıkları evdeki eşyaları alıp götürdüğü, bazıları kırıp döktüğünü öne sürdü, iddiaya göre sahte faturalar düzenleyip, icra takibi yaptırdı. İ.Y.C., birlikte yaşadığı erkek arkadaşından hamile kalan ve doğum yapmak için İzmir’e gelen Pikolova’nın İstanbul’da oturduğu evinin kapısına yapıştırılan icra takibi tebligatını görüp itiraz etmemesi için, uçakla İstanbul’a gidip kendisi aldı. Bu durumdan habersiz olan Yuliva Yuryevna Pikolova, tebligatı almış göründüğü için itiraz etme hakkını kaybetti. Pikolova, avukatları Bahar Uluhan ve Gökhan Uluhan aracılığıyla borçlu olmadığına dair İzmir 4’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde menfi tespit davası açtı. Pikolova, yaptığı araştırmada, eşinin noterden kendisinin de rızası varmış gibi çıkarttığı ’muvaffakatname’ ile kızını Amerika ve başka ülkelere götürdüğünü tespit etti.
SAVCILIĞA ŞİKAYET ETTİ
Yuliva Yuryevna Pikolova, avukatları Bahar Uluhan ve Gökhan Uluhan aracılığıyla, eski eşi İ.Y.C. hakkında ’dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik, sahte olan özel belgeyi bilerek kullanarak mahkemeyi yanıltmaya çalışmak ve yargı görevi yapanı etkileme’ suçlarından Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu.
Pikolova, avukatları aracılıyla verdiği dilekçesinde, "Kendisinin birçok telefon numarası var ve sürekli adres değiştiriyor. Kendisini farklı kişiler olarak tanıtıp, gerçek olmadığı halde farklı ülkelere ait kartvizitler ile birçok kişiyi aldatarak haksız kazanç sağlıyor. Bu şekilde birçok kadın ile ilişki kurup, bugüne kadar 5-6 resmi evlilik yapmıştır. Bu resmi nikahlı veya birlikte yaşadığı kadınlardan haksız kazançlar elde etmeye çalışmaktadır. Kendisini farklı olarak tanıtacak sahte kartvizitler bastırmakta, mahkemelere sahte delilleri sunmaktadır. Kartvizitteki numaralar arandığında ise Türk olmalarına rağmen Rusça bilen aksanları ile insanları aldatacak şekilde konuşmalar yapmaktadır. Kızımın yurt dışına çıkması için benim iznim varmış gibi noterden evrak çıkartmıştır. Hazırladığı sahte faturalar yüzünden hakkımda birçok dava açıldı. İcra takibi için yapılan tebligatı da kendisinin gidip alması yüzünden itiraz edemedim. Bu evrakları nasıl hazırladığını tek tek ispat edeceğim, bu konuda da tanıklarım var" dedi.
KADIN DAYANIŞMASI
İ.Y.C. ile evli olan Özlem Özşahin C. de savcılığa gelip ifade vererek, Yuliva Yuryevna Pikolova’ya destek oldu. Özlem Özşahin C., soruşturmayı yürüten savcıya verdiği ifadesinde, "İ.Y.C., benim resmi nikahlı eşimdir. Kendisi ile Karşıyaka’da oturuyoruz. Benden önceki eşinden olma kızı Y.C.’nin evdeki aşırı mutsuzluğu benim de dikkatli olmamı sağladı. Eşimin eski eşi Yuliva’ya sık sık tazminat davaları açtığını, çocuğunun velayetini almak için davalar açtığını fark ettim. Eşim internetten indirdiği kırık-dökük eşya fotoğraflarını, eşi Yulive’nin kırıp döktüğünü belirtip yüklü miktarda tazminat davaları açtı. Daha sonrada icra takipleri yaptı. Kırıp dökülen eşyalara ait eski faturalar bulup mahkemeye sunuyordu. Bu yıl nisan ayında İstanbul’a gitti. Yuliva da orada oturuyordu. Aynı gün akşam geri döndü. Dört gün sonra tekrar günübirlik İstanbul’a gitti.
Geri döndüğünde cüzdanında yapışmış vaziyette Yuliva’ya yapılmış tebligat kağıdını gördüm. Zaten kendisi de bu kağıdı bana gösterip, Yuliva’nın haberi olmaması için ikametinin kapısından bu haber kağıdını alıp geldiğini söyledi. Ben de bunun fotoğrafını cep telefonumla çektim. Delil olarak da sizlere sunuyorum. Bunu eski eşine yapanın bana da yapabileceğini düşündüm. Daha sonradan öğrendim ki, eşimin istanbul’a gittiği tarihte Yuliva, İzmir’de doğum yapmış. Hatta eşim internet ortamında bu tebligatın hangi aşamada olduğunu özellikle takip etti ve tebligatın yapıldığını anlayınca da İstanbul’a gitti ve haber kağıdını alıp geldi. Hatta bu icraya ilişkin görülmekte olan ’menfi tespit’ davasında birçok tutanağı bilgisayar ortamında hazırlayıp mahkemeye sunduğunu dahi biliyorum. Ama o belgelerin ne tür belgeler olduğunu bilmiyorum. Neden bu şekilde davrandığımı bilmiyorum. Bu olayların ardından ayrı eve taşınacağım. Böyle birisiyle birlikte yaşamak istemiyorum" dedi.
"BABAMLA YAŞAMAK İSTEMİYORUM"
İ.Y.C.’nin Yuliva Yuryevna Pikolava ile müşterek çocukları olan Y.C. de savcıya verdiği ifadesinde, artık babası ile yaşamak istemediğini söyledi. Y.C., "Ben annemle yaşamak istiyorum. Velayetimin anneme geçmesini istiyorum. Babam birçok kadın ile birlikte olmaktadır. Ben yaşım küçükken bir şey anlamadığımdan babamın başka kadınlar ile birlikte olmasına göz yumuyordum. Onun mutluluğu için katlanıyordum. Ancak artık babamın başka kadınları eve getirmesini istemiyorum" dedi.
Olayı soruşturan savcı, İ.Y.C’nin de ifadesini alınması için evine tebligat gönderdi.