Güncelleme Tarihi:
Bolu’nun Mengen ilçesi Gökçesu beldesinde yaşayan 40 yaşındaki Halil Acar, 1999 yılında evlendiği B.A. ile 4 yıl evli kaldıktan sonra 2003 yılında anlaşmalı olarak boşandı. Acar’ın iddiasına göre, eşinin çocuklarının velayetinin kendisine verilmesi karşılığında nafaka talep etmemesiyle ve temyize gidilmemek üzere sonuçlanan davanın ardından Halil Acar, çalışmak için yurt dışına gitti. Acar, 9 yıl yurt dışında çalıştıktan sonra tüberküloz menenjit hastalığına yakalandığı için 2013 yılında tedavisi için Türkiye’ye döndüğünde üzerinde birikinti nafaka borcu olduğu ortaya çıktı.
Yüzde 84 ağır engelli olan ve tekerlekli sandalyeyle hayatını devam ettiren Halil Acar, “Eşimin açmış olduğu nafakadan benim hiçbir şekilde haberim olmadı. Karar elime hiçbir şekilde ulaşmadı. Sağlığımı kaybedip 2013 yılında Türkiye’ye döndüğümde benim üzerimde birikinti nafaka ortaya çıktı. Bu sıralarda ben hastanelerde tedavi görüp canımla boğuşurken 2014 yılında ilk mahkemesini açtı. Bir miktar para ödettirdi. Hatta parayı son anda buldum. Tutuklanmam ve aranmam çıktı. Birikinti nafaka olarak aynı şeyi geçen sene de yaşadım” dedi.
“HASTANELERDE POLİSTEN KAÇTIĞIM OLDU”
Vücuduna takılı bir cihazla hayatını sürdüren ve yılın 9 ayını fizik tedavi hastanelerinde geçirdiğini kaydeden Acar, “Bin 70 lira 3 aydan 3 aya engelli maaşı alırken devletimizin hakimleri bana 4 bin lira ödememi uygun gördüler. Bu 4 bin lirayı veremedim. Tekrar aranmam ve tutuklanmam çıktı. Ben 9 ayımı hastanelerde geçiriyorum. Türkiye’nin farklı farklı illerinde fizik tedavilerde geçiriyorum. Ameliyatla vücuduma bir cihaz takıldı, baklofen pompası. Kontrol altına yaşıyorum. Hastanelerde polislerden kaçtığım oldu, aranmaktayım çünkü. Tutuklanırsam tedavimden olacağım. Geçen sene o 4 bin lirayı da buldum. Tekrar tutuklanmamı kaldırdım. Bu yıl 31 Ağustos’ta tekrar dava açmış. Şimdi ben yetim aylığı alıyorum. Geçen yıl annemi kaybettim. Annem babam yok. Yalnız yaşayan bir insanım” şeklinde konuştu.
“YARDIM İSTİYORUM”
Eski eşi B.A.’nın şu an evli olduğunu söyleyen Halil Acar, nafakanın kaldırılması için yardım istediğini söyleyerek şunları kaydetti:
“Bana ‘senin yetim aylığına çökeceğim. Paranı çatır çatır, gezerek tozarak kocamla yiyeceğim” şeklinde ifadeler kullanıyor. Şu an evli. Çocuklar zaten bana baba bile demiyor. Çocukları yaklaşık 5 yıldır da görmüyorum. 6 Kasım’da davam var. Her ne kadar kanunlar kadınlardan tarafa olduğu için lütfen engellilere de yardımcı olunsun. Bizim de hakkımız savunulsun. Ben bu davaya çıkamayacağım çünkü farklı bir ilde farklı bir fizik tedavi hastanesinde olacağım. Hastaneden çıktığımız an biz tedavi için yatağımızı kaybediyoruz. Avukat tutacak maddi gücüm yok. Ne yapacağımı bilmiyorum. Devletimden bu husus hakkında bana yardımcı olmasını istiyorum. Şu an tutuklanmam çıkmaz ama bu sefer benim yetim aylığımı alırlar elimden. Nafakanın kaldırılmasını ve birikinti nafakaların üzerimden alınmasını istiyorum. Tedavim için 3 bin lira kredi çekmeye çalıştım. İcra dairesinde dosyam olduğu için bankadan kredi alıp tedavimi gerçekleştiremedim. Baklofen pompası ilacı yurt dışından geliyor. Bunun üzerine fark ödüyoruz. Dolumlar esnasında 200-300 lira kit parası ödüyoruz. Yeri geliyor o paraları bile bulamıyorum.”
YETİM AYLIĞIYLA REFAKATÇİ TUTUYOR
“Cebimdeki paramla refakatçi tutuyorum. Aldığım aylığı yanımda çalıştırdığım insana veriyorum. Evde olduğum dönemlerde dışarıdan yemek yiyorum. Evde kalorifer ya da soba gibi bir şey yok. Zaten soba yakma şansım da yok. Çok soğuk havalarda otellere maaşımı vererek kalıyorum. Hayatımı çok güç idame ettiriyorum. Bazen ay sonuna 10 gün kala elimdeki para bitiyor. 5-10 gün parasız kaldığım dönemler de oluyor. Ben tuvaletimi bile ilaçla çıkartıyorum. Yüzde 84 ağır engelliyim. Ayağa kalkamıyorum. Hayatımı kolaylaştırmak için bana yardım etmeleri için üniversite, lise öğrencilerine para veriyorum.".