Güncelleme Tarihi:
DİPLOMATLARCA ÇÖZÜLÜRDÜ
Yaşar Yakış: Eğer sıfatlandırmak zorunda değilsek, gereksiz bir tırmanma ile ortaya çıkan krizdir. Siyasetçileri polisle karşı karşıya getirmemek gerekirdi. Bu iş diplomatlara devredilseydi, böyle tırmanmadan diplomatlarca sessizce çözülürdü, siyasetçiler de yıpranmazdı. Meselenin çözümü için önce yatışması lazım. Bu iş diplomatlara havale edilmeli. Ama önce soğutulması lazım.
DEMOKRASİ KRİZİ YAŞANIYOR
Hikmet Çetin: Genel olarak ifade etmem gerekiyorsa bir demokrasi krizi yaşanıyor. Nedeni de popülizm. Oy uğruna birçok değer yok sayılabiliyor. İşi daha fazla gerginleştirmeden sağduyuya geçmekte fayda var. Bu nokta diplomasinin en gerektiği andır. Konunun önce soğutulması sonra da diplomasiyle yoluyla çözülmesi gerekir.
TEK YOL AKLI BAŞINDA DİPLOMASİ
Şükrü Sina Gürel: Hollanda’nın yaptığı ne diplomatik nezakete, ne de Viyana Sözleşmesi’ne uyuyor. Mesele iki tarafça siyasi krize doğru tırmandırılıyor. İki tarafın da siyasi çıkarı var ve şu anki ortamı kullanıyorlar. Hollanda’da çarşamba günü seçim var, Türkiye’de de iktidar ‘evet cephesi’nde safları sıklaştırmak istiyor. Çözüm istenirse tek yol var o da aklı başında diplomasidir.
demirel’in sözünü hatırlatırım Murat Karayalçın: İki bakanın Hollanda’ya kabul edilmemesi olacak şey değil. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yok. AB komiserleri Hahn ve Öttinger’in Türkiye ile ilgili söylemleri de çok olumsuz. Sorun bir an önce çözülmeli. Çözecek olan da diplomasidir. Merhum Demirel’in “Diplomasi, siyasetin tıkandığı noktada devreye girer” sözünü hatırlatmak isterim.
KABUL EDİLEMEZ
Ahmet Davutoğlu (TwItter’dan): Hollanda’nın Sayın Bakanımıza karşı hasmane, gayrı medeni tavrı hiçbir şekilde kabul edilemez. Hollanda’nın yaptığı ne demokrasiye, ne köklü ikili ilişkilere, ne de insanlığa yakışan bir tavır. Demokratik hakkını kullanan bir siyasiye vatandaşlarımızla buluşması için izin verilmesi uluslararası hukukun bir gereği.”