Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2007 01:43
12 Eylül harekátından sonrasının ünlü ’Babalar Operasyonu’nu yöneten, 4 bine yakın kişiyi sorgulayan, vücudundan hálá 14 mermiyle yaşayan Kaçakçılık Dairesi eski Başkanı Atilla Aytek, "Türkiye’de o zaman da şimdi de baba yok. Yaptığımız operasyonlar babalara değil, kaçakçılara dönük bir operasyondu" diyor. Aytek’e göre, eskiden, adı babaya çıkan isimler devletin polisine, bekçisine inanılmaz saygı gösterir, hatta aranan birileri varsa, adalete teslim edilmelerine yardımcı olurlardı. Gözaltına alınan külhanbeyi için en büyük tehdit, "Emniyette kadın elbisesi giydirir, fotoğrafını basına veririm" oluyordu. Sonraysa, ’dansöz kıyafetiyle fotoğrafını çektirmek’ geliyordu. Bunlar ortaya çıkmadı ama bu tür fotoğrafların emniyette olduğu ve "Bir olaya karışırsan fotoğrafını basına veririm" tehdidinde kullanıldığı ileri sürülüyor. Onlar daha çok kumar işiyle uğraşır, gazino-bar-pavyonda en iyi yere oturtulur, en iyi şekilde ağırlanır ve kendilerine oradan da pay verilirdi. Cezaevine girip çıkmak, onlar için ’rütbe’ demekti. Cezaevinde yalnız kendi adamlarına değil, diğer mahkûmlara da para yardımında bulunur, efsane olarak anılırlardı.