Eşinin tedavi olduğu tesisi satın aldı

Güncelleme Tarihi:

Eşinin tedavi olduğu tesisi satın aldı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 11:22

Aydın'ın turistik ilçesi Kuşadası'nda, bel fıtığı tedavisi gören eşinin sağlığına kavuştuğu Radon Termal Tesisleri'ni satın alan Hasan Demirhan, beldede termal tesislerin kurulması durumunda Kuşadası'nda turizmin 12 aya yayılabileceğini söyledi.

Hasan Demirhan, 1998 yılında beldeye geldiklerini ve 14 odalı küçük tesiste 1 hafta kaldıklarını, eşinin termal tedavi sonrasında sağlığına kavuştuğunu belirtti. Tesiste kaldıkları 1 haftalık sürede hastane tedavileri sırasında yaşadıkları stresi de üzerlerinden attıklarını anlatan Demirhan, kendisinin avukat, eşinin de eczacı olduğunu, tedaviden sonra tesisi satın aldıklarını vurguladı.

Eşinin hastalanmadan önce şifalı sularla ilgili çalışma yaptığını ve bu çalışmanın da tesisi satın almasında büyük etken olduğunu belirten Demirhan, şöyle konuştu:

“Eşimin bu çalışması sırasında Türkiye'de termal açıdan çok şifalı su olduğunu öğrendik, buradaki tedavi sırasında da bunu bizzat yaşadık.
Davutlar'daki bu kaynak, diğer termal kaynak sularıyla karşılaştırıldığında, gaz, su minerali, sıcaklık, suyun sürekli akışkan olması ve devamlı akan su bulunması nedeniyle çok önemli ve bulunmaz bir kaynak. Bütün bu özelikler üst üste konulduğunda hem birçok hastalığa iyi geliyor, hem de bu kadar özellik bir başka kaynakta bulunmuyor. Bu nedenle bu suya olan ilgi her geçen gün artıyor. Bütün mal varlığımızı bu tesisimize yatırdık.”

Demirhan, Radon Termal Tesisleri'nde suyun kaynaktan çıkış sıcaklığının 42.5 derece olduğunu, kaynak sularının daha sonra iki havuza akıtıldığını, bu havuzlardaki sıcaklığın da 40 ve 35 derece olarak ayarlandığını kaydetti.

Davutlar'ın en kısa sürede termal, kaplıca bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirten Demirhan, şöyle devam etti:

“Bölgede en kısa sürede sondaj çalışmalarına hız verilmeli. İki tane tesis var. Bu tesislerin sayısının artırılması gerek. Böylece Kuşadası'nda turizm 12 aya yayılır. Kaliteli tesislerin varlığı bölgeye olan ilgili arttırır. Davutlar'ın bir kaplıca bölgesi olması sağlanırsa beldenin geliri artar, bütün dünyanın ilgisini çekebiliriz, çünkü yerli ve yabancı turistler yaz tatili için geldiklerinde termal turizmi de görebilirler. Suyun debisi yüksek.”

Hasan Demirhan, 2004 yılında Sağlık Bakanlığı'nın yenilediği Kaplıcalar Yönetmeliği çerçevesinde yeniden su analizleri yapıldığını, çıkan değerlerin 1987 yılındaki değerlerle aynı olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığından alınan ruhsattaki değerlere bakıldığında, suyun değerinin daha da artacağını belirten Demirhan, şöyle devam etti:

“Sağlık Bakanlığının izin ve ruhsatlarında görüleceği üzere litresinde 6200 miligramın üzerinde mineral bulunuyor. Tüm hücrelerde bulunması gereken mineraller var. Sülfat, sodyum klorür ve radon gazı bulunduğu için mineralleri tetikleyen özellik var, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Tuzlu, sülfatlı olması, iyot klor gibi dezenfektan mineraller bulunması, kaliteyi yükseltiyor. Sıcaklığı damar ve dolaşım bozukluğuna, sindirim sistemi ve özellikle mide hastalıklarına, bağırsak tembelliğine iyi geliyor. Kükürtlü olmasından dolayı da dolaşım sistemini hızlandırıyor. Tuzlu olması ödemi çözüyor, dengeli zayıflama imkanı oluşuyor. Bazı hastalıklar için kullanılan ilaçlardan dolayı şişmiş insanlar kısa zamanda eski kilosuna kavuşabiliyor.”

Demirhan, sektördeki küçük işletmelerin desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!