Güncelleme Tarihi:
Ermenek İlçesi Pamuklu Köyü yakınlarında geçen salı günü su baskını sonucu kömür ocağında mahsur kalan 18 madencinin kurtarılma çalışması sürüyor. İşçilerin eşleri ise umutla kurtarılmalarını bekliyor. Kardeşi Kerim Haznedar ile birlikte mahsur kalan işçilerden Ali Haznedar’ın 3 kız çocuk annesi eşi Fadime Haznedar, kocasının 6 yıldır maden ocaklarında çalıştığını söyledi.
"EV BORCUNU ÖDEMEK İÇİN TEKRAR MADENE GİRDİ"
Eşi Ali Haznedar’ın, şu an oturdukları evin inşaatı nedeniyle son 5 aydır işe gidemediğini belirten Fadime Haznedar, şunları söyledi: ”Yaptırdığımız evin 18 bin lira borcu vardı. Bir kısmını ödedi, ama ne kadarını ödediğini bilmiyorum. Kalan borcu ödemek için yeniden maden ocağında çalışmaya başladı. Ne yapsın bir geliri yok. Başka yapacak işi yok. Malın mülkün olmayınca, başka elden bir şey gelmiyor. Her türlü yiyeceğimizi içeceğimizi almıştı. Ondan Allah razı olsun. Bu aldıklarını Allah ona da yedirmek nasip etsin.”
"İNŞALLAH BOYNUMUZ BÜKÜLMEZ"
5 aylık bir kız bebeğine hamile olduğunu, eşinin mahsur kaldığı haberini aldıktan sonra fenalaşıp hastaneye kaldırıldığını hatırlatan Fadime Haznedar, doktorların düşük riski nedeniyle hastanede müşahede altında tutmak istediklerini ancak, çocuklarını yalnız bırakmamak için evine geldiğini söyledi.
Maden ocağına gidemediğini belirten Fadime Haznedar, ”Beni madene götüren yok. Burada elim kolum bağlı. Böyle eli kolu bağlı kalmak çok kötü. 3 kız evladım var. Allah inşallah boynumuzu bükmez. Bir umutla bekliyorum” diye konuştu.
"BABAM GELMEDEN YEMEK YEMEM" DEDİ
5 yaşındaki kızı Sudenaz’ın bugün ’Babam nerede, ne zaman gelecek’ diye sorular sorduğunu ifade eden Fadime Haznedar, ”Sabah, 5 yaşındaki kızım Sudenaz’a yemek yediremedim. Babam nerede diye soruyor. ’Babam gelmeden ben yemek yemem’ diyor. Sabah bir lokma ekmek yediremedim. O da aç aç okula gitti. Belki okula gider de oradaki arkadaşlarıyla oynar ve psikolojisi düzelir diye okula gönderdim. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin” diye konuştu.
UMUT IŞIĞI ŞİLİ
Şili'nin Atacama çölündeki San Jose bakır ve altın madeninde 5 Ağustos 2010'da yaşanan göçük nedeniyle içeride mahsur kalan 33 işçi, 69 gün sonra kurtarılmış ve bu olay dünyada büyük yankı uyandırmıştı Dünya televizyonlarından canlı yayınlanan ve 1,500 gazetecinin yerinde takip ettiği kurtarma operasyonunda işçiler "Zümrüdüanka Kuşu" adı verilen 4 metre uzunluğundaki kapsülle yukarı çekilmişti.Yaklaşık 24 saat süren operasyonda teker teker omuz genişliğindeki kapsülle yukarı çıkarılan madenciler, en uzun süre yer altında hayatta kalma rekorunu da kırdı
HAYATTAYIZ NOTU
69 gün boyunca oturma odası büyüklüğünde bir sığınakta mahsur kalan 33 işçi, hayatları konusunda umutların kesilmeye başladığı 17’nci günde, kurtarma ekiplerinin sığınağa gönderdiği sonda aletine "Hepimiz, 33'ümüz de sığınakta iyi durumdayız" şeklinde bir not iliştirince yaşadıkları anlaşılmıştı.
Madencilere o tarihten sonra açılan 6 ayrı 15 cm’lik delikten yiyecek, içecek ve oksijen gönderilmişti. Madenciler yerin altında geçirdikleri iki aydan fazla süre boyunca çıkış kapsülüne sığabilmek için diyet ve egzersiz yapmıştı. Dünya tarihine geçen bu mucizevi kurtuluş hikayesinin ardından San Jose madeni, ekonomik nedenlerle satışa çıkarıldı.
ŞİLİLİ MADENCİ ÖRNEĞİ
2010 yılında Şili’deki madencilerin 69 gün sonra yaklaşık 700 metre derinlikten sağ çıkarılması örneğini veren Fadime Haznedar, ”Benim umudum tükenmiyor, asla tükenmeyecek. Bir ülkede ocakta mahsur kalan işçiler 69 gün sonra canlı içeriden çıkmıştı. Yüce Mevlam, o kullarını oradan çıkardıysa. İnşallah bizimkini de çıkarır. Tek dileğim isteğim bu” diye konuştu.
’ÇOCUKLARIMA BAYRAM KIYAFETİ ALABİLMEK İÇİN ELMA TOPLAMIŞTI
Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda 3 kızına bayramlık kıyafet alamadıklarını bu yüzden de eşinin elma bahçesinde çalıştığını ifade eden Fadime Haznedar, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Geçtiğimiz bayramda ev borcumuzu ödeyebilmek için, çocuklarıma bayramlık alamadım. Benim eşim gitti 3 gün elma bahçesinde çalıştı. Toplam 150 lira yevmiye aldı. Onunla gidip çocuklara bayramlık aldı. Sırf çocukların boynu bükük olmasın diye. Biz bu dünyada rızkımız için çalıştık. Kendi rızkımızı bize yedirtmediler. Kendi ekmeğimizi (öğle yemeğini ocak dışında) dışarı da yedirselerdi bu olmayacaktı. Yarım saat dışarıda yemeklerini yeselerdi ne olurdu? Bu koca dünyada neye sığdıramadılar yarım saati. Ben öldü diye asla düşünmüyorum. Yüce Allah’ım onları korusun. Bu dünya garibanların dünyası. Allah onları kimseye ezdirtmesin. Devletimiz bizim intikamımız inşallah alır.”
EŞİ GELECEK DİYE MADENE GİTMİYOR
Mahsur kalan işçilerden Hasan Tuncer’in eşi Rahime Tuncer de 7 yaşında İlkay adında çocuklarının olduğunu ve eşinin 6 aydır maden ocağında çalıştığını söyledi. Eşinin mahsur kaldıkları yerden kurtulacağını umut ettiğini ve belirten Rahime Tuncer, ”Ocağa gitmiyorum. Eşim buraya sağ salim gelecek” diye konuştu.