Güncelleme Tarihi:
Olay, 19 Eylül 2018'de saat 17.00 sıralarında Cumhuriyet Mahallesi, Salman Sokak'ta meydana geldi. Aralarında sık sık yaşanan kavgalar nedeniyle Çağraş çifti, boşanma kararı alarak 2 yıl önce ayrı yaşamaya başladı. Bir süre İzmir'de kalan Mehmet Çağraş, olaydan bir ay önce Iğdır'a döndü. Ayrı yaşadığı eşinin adliyeden çıktığını gören Mehmet Çağraş, onu takibe aldı. Araca binip giden eşinin izini kaybeden Mehmet Çağraş, evine giden yol güzergâhında beklemeye başladı. Yaklaşık iki saat Güner Çağraş'ın gelmesini bekleyen Mehmet Çağraş, eşinin kendisini görmemesi için ara sokakta saklandı. Mehmet Çağraş, eşi yanından geçtiği sırada sırtından bıçaklamaya başladı. 16 bıçak darbesi alan kadın, yere yığılırken, Mehmet Çağraş olay yerinden kaçtı. Hastaye kaldırılan Güner Çağraş, doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Mehmet Çağraş ise bölgedeki bir çocuk parkında yakalandı ve tutuklanarak cezaevine kondu. Çağraş çiftinin kavgaları nedeniyle çok sayıda soruşturma olduğu belirlendi.
'2 SAAT BOYUNCA BEKLEDİM'
Mehmet Çağraş hakkında hazırlanan iddianame, Iğdır 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Çağraş'ın 'tasarlayarak eşi kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istendi. Eşinin yaşadıkları sorunlar nedeniyle ve kendisini aldattığı yönündeki söylemler sebebiyle olaydan bir gün önce öldürmeye karar verdiğini söyleyen Mehmet Çağraş, iddianamedeki ifadesinde, "Iğdır'a döndüğümde eşim beni eve kabul etmedi. Ben de oğlumun evinde kalmaya başladım. Evin yakınındaki caddeye açılan ara sokakta saklandım. Eve dönünceye kadar iki saat yolda bekledim. Yanımdan geçtiği sırada bir gün önce satın aldığım bıçağı önce sırtına sapladım. Sonra kendimi kaybettim ve defalarca bıçakladım" dedi.
'HAKSIZ TAHRİK OLMAZ'
Cumhuriyet Savcısı iddianamede, şüpheli her ne kadar olay günü önce maktulüyle plansız bir şekilde karşılaşmışsa da, Mehmet Çağraş'ın eşini takip ettiğini bildirdi. Çağraş'ın izini kaybedince vazgeçmeyip, ortak ikametlerinin yol güzergâhında, eşini gelirken görebileceği bir noktada pusulanıp beklediğine işaret edilen iddianamede, eylemin tasarlayarak kasten öldürme kapsamında değerlendirildiği kaydedildi. İddianamede, "Şüpheli her ne kadar eşinin kendisini aldattığından bahisle öldürdüğünü belirtmiş ise de; tarafların uzun süredir fiili evliliklerinin devam etmediği, birbirlerinden ayrı ve bağımsız yaşadıkları, maktülenin birçok kez boşanmak istediği ancak şüphelice kabul edilmediği değerlendirildiğinde söz konusu iddianın bir tahrik sebebi olarak kabul edilemeyeceği, şüphelinin dilekçe ile maktulenin olay sırasında kendisine silah çektiğine dair iddia hakkında, olay yerinde ve maktule ait eşyalar arasında silah bulunmadığı, maktule ait ceset üzerinde barut artığının olmadığı, kaldı ki şüphelinin söz konusu iddiayı olaydan yaklaşık üç ay sonra ileri sürdüğü nazara alındığında, iddianın şüphelinin kendi eylemine hafifletici neden oluşturma çabasına yönelik soyut nitelikte beyan olduğu" denildi.
‘İNDİRİM ALMAMALI’
Öldürülen Güner Çağraş’ın ailesinin Avukatı Duygu Yılmaz, sanığın en üst sınırdan cezalandırılması gerektiğini bildirdi. Avukat Yılmaz, "Bu tarz vakalarda sanıklar toplumu ve mahkemeleri yanıltmak adına çeşitli bahaneler üretmekte, tabiri caizse kanuna karşı hile yapmaktadırlar. ‘Çok sevdim öldürdüm, kıskandım öldürdüm’ gibi gerekçelerle başkasının canına kıyamaz. En temel hak olan yaşam hakkını elinden alamaz. Ülkemizde gün geçtikçe artan kadın cinayetlerinin önüne geçmek için haksız tahrik indirimi, iyi hal indirimi yapılmamalı ve sanıklar hak ettikleri cezaları almalı" diye konuştu.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR