Güncelleme Tarihi:
Hakan Kadakal boşanma davaları süren eşi Duygu Kadakal’ı bir süredir takip ediyordu. Duygu Kadakal’ın 14 Nisan 2017 günü Ümraniye’deki bir otele gittiğini gören Hakan Kadakal, lobide çıkan tartışmanın ardından belinden çıkarttığı bıçakla cinayeti işledi. Bir gün sonra yakalanan Hakan Kadakal, “Eşimi rastgele görünce otele girdim. Nereye gittiklerini sorunca, Sana ne? Sen karışamazsın” dedi. Öfke ve sinir ile ne yaptığımın farkında değildim. Pişmanım” dedi. İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde müebbet hapisle yargılanan Hakan Karadal, dün görülen karar duruşmasında ise; “Bu olaydan dolayı ben dünya kabristanında, eşim de ahret kabristanında yaşıyor. Biri 7 diğeri de 9 yaşında olan İki küçük çocuğum sahipsiz kalmıştır. Her türlü şiddet ve istismara açık durumdadırlar. Çocuklarım için tahliyemi istiyorum” diye savunma yaptı.
Mahkeme Hakan Kadakal’ı, ‘haksız tahrik altında eşini kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak Duygu Kadakal’ın beraberinde bir erkekle otele girmesi ve odaya çıkacak olması nedeniyle cinayetin haksız tahrik altında işlendiğine karar veren mahkeme cezayı 24 yıla, iyi hal nedeniyle de 20 yıla indirdi.
BOŞANMAK YERİNE ÖLDÜRMEYİ TERCİH ETTİ
Mahkemenin üye hakimi Fatma Dere Güzeloğlu ise karara şerhi düştü. Hakim Fatma Dere Güzeloğlu muhalefet şerhinin gerekçesine şunları yazdırdı:
“Maktulün bir başka erkekle buluşmasından dolayı iradesini etkileyen bir öfke ve heyecan durumuna kapılması kabul edilebilir ise de, sanığın savunmasında belirttiği eşinin sadakatsizliğine ilişkin söz ve eylemlerinin ancak boşanma nedeni olabileceği, sanığın kasten eşini öldürme eyleminde viktimolojik koşulların da değerlendirilmesinin gerekeceği, sanık boşanma davası ile sıkıntılı yürüyen evliliğini sonlandırmak yerine eşini takip ederek öldürmeyi tercih ettiğinden, olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirir objektif kriterler olmadığından, haksız tahrik indirimi ve saygın tutum indirimi yapılmaması gerektiği düşüncesindeyim.”
.