Eşini bıçaklayarak öldüren sanığa müebbet
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2009 18:28
İzmir'de, boşanmak isteyen eşi Pınar Özdemir'i, Alsancak semtindeki 1. Kordon'da 16 yerinden bıçaklayarak öldüren Mehmet Özdemir'e müebbet hapis cezası verilmesini, öldürülen kadının ailesinin avukatı Ayten Ünal “örnek bir karar” olarak değerlendirdi.
Avukat Ayten Ünal, yaptığı açıklamada, Pınar Özdemir'in yanlış bir evlilik yaptığını, hatasını anladığında boşanmak için girişimde bulunduğunu ancak boşanmayı kabul etmeyen eşinin 16 bıçak darbesiyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Olayın İzmir'in Alsancak semtinde meydana geldiğine dikkati çeken Ünal, şöyle konuştu:
“Türkiye'nin batısı İzmir'de, İzmir'in merkezi Kordon'da böyle bir olayın yaşanması, maktule karşı değil tüm kadınlara karşı bir tehdidin varlığını gösteriyor. Herkesin gözü önünde bir kadın 16 bıçak darbesiyle öldürüldü. Yeni Pınar'ların olmaması için bu suçun cezasız kalmaması gerektiğine inanıyorduk. Mahkeme, oy birliğiyle müebbet hapis kararına hükmetti. Örnek bir karar verildiğini düşünüyoruz.”
Pınar Özdemir'in gazeteci kardeşi Aslı Öktener ise olayı şöyle anlattı:
“Kardeşim yurt dışında yaşayan, dağcılık yapan bir kadındı. Yanlış bir evlilik yaptı. Evlendikten sonra bu kişinin 6 ayrı sabıkası olduğunu öğrendik. Bunlar arasında kadına taciz de var. Kardeşim bunu öğrenince boşanma kararı aldı. Bu kişiyle tanışması, evlenmesi, ayrılma kararı ve öldürülmesi, her şey 3-4 ay içinde olup bitti. Adam bir türlü ayrılmak istemedi, sürekli olay çıkardı. Ayrılmak için para talep etti. Sürekli adalete sığındık. Olay öncesi hakkında suç duyurusunda bulunduk, karakola gittik.”
Aile içi şiddetle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Öktener, şunları kaydetti:
“Sanık, lehine tahrik indirimi uygulanması için Pınar Özdemir'in kendisini aldattığını söyledi. Bu tip olaylarda, öldürülen kadınlar namuslu muydu, değil miydi tartışması yapılıyor. Hiç ama hiçbir şey bir insanı katletmenin hafifletici nedeni olamaz. 'Nasılsa namus davasıyla indirim alırım, afla da birkaç yıl yatar çıkarım' zihniyeti ile şiddetin boyutu her geçen gün artar. O bıçaklar, silahlar bugün bizlere, yarın başka kadınlara da değer. Asıl namussuzluk, savunmasız kadınları öldürmektir.”
İzmir'in Alsancak semti 1. Kordon'da, 19 Temmuz 2008'de, Pınar Özdemir (30), eşi Mehmet Özdemir tarafından 16 yerinden bıçaklanmış, genç kadın hastaneye götürülürken hayatını kaybetmişti. Yakalanan Özdemir ise birkaç aydır evli olduğu karısının geçimsizlik nedeniyle evi terk ettiğini, konuşmak için bir araya geldiklerinde boşanacağını belirtmesi üzerine cinayeti işlediğini söylemişti.
Cumhuriyet Savcısı Nesli Tunç Emeklioğlu, esas hakkındaki mütalaasında, maktulün ruhsal çöküntü nedeniyle “sosyal statüsü kendisinden daha farklı olan” sanıkla kısa süre arkadaşlık yaptıktan sonra evlendiğini ancak daha sonra aralarındaki farkı görüp ayrılmak istediğini, sanığın ise ayrılmamak için direndiğini belirtmiş, sanığın Türk Ceza Kanunun 82/1-d maddesi gereğince cezalandırılmasını talep etmişti.
İndirim uygulamayan mahkeme heyeti, sanığa müebbet hapis cezası vermişti.
Olayın İzmir'in Alsancak semtinde meydana geldiğine dikkati çeken Ünal, şöyle konuştu:
“Türkiye'nin batısı İzmir'de, İzmir'in merkezi Kordon'da böyle bir olayın yaşanması, maktule karşı değil tüm kadınlara karşı bir tehdidin varlığını gösteriyor. Herkesin gözü önünde bir kadın 16 bıçak darbesiyle öldürüldü. Yeni Pınar'ların olmaması için bu suçun cezasız kalmaması gerektiğine inanıyorduk. Mahkeme, oy birliğiyle müebbet hapis kararına hükmetti. Örnek bir karar verildiğini düşünüyoruz.”
Pınar Özdemir'in gazeteci kardeşi Aslı Öktener ise olayı şöyle anlattı:
“Kardeşim yurt dışında yaşayan, dağcılık yapan bir kadındı. Yanlış bir evlilik yaptı. Evlendikten sonra bu kişinin 6 ayrı sabıkası olduğunu öğrendik. Bunlar arasında kadına taciz de var. Kardeşim bunu öğrenince boşanma kararı aldı. Bu kişiyle tanışması, evlenmesi, ayrılma kararı ve öldürülmesi, her şey 3-4 ay içinde olup bitti. Adam bir türlü ayrılmak istemedi, sürekli olay çıkardı. Ayrılmak için para talep etti. Sürekli adalete sığındık. Olay öncesi hakkında suç duyurusunda bulunduk, karakola gittik.”
Aile içi şiddetle mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Öktener, şunları kaydetti:
“Sanık, lehine tahrik indirimi uygulanması için Pınar Özdemir'in kendisini aldattığını söyledi. Bu tip olaylarda, öldürülen kadınlar namuslu muydu, değil miydi tartışması yapılıyor. Hiç ama hiçbir şey bir insanı katletmenin hafifletici nedeni olamaz. 'Nasılsa namus davasıyla indirim alırım, afla da birkaç yıl yatar çıkarım' zihniyeti ile şiddetin boyutu her geçen gün artar. O bıçaklar, silahlar bugün bizlere, yarın başka kadınlara da değer. Asıl namussuzluk, savunmasız kadınları öldürmektir.”
İzmir'in Alsancak semti 1. Kordon'da, 19 Temmuz 2008'de, Pınar Özdemir (30), eşi Mehmet Özdemir tarafından 16 yerinden bıçaklanmış, genç kadın hastaneye götürülürken hayatını kaybetmişti. Yakalanan Özdemir ise birkaç aydır evli olduğu karısının geçimsizlik nedeniyle evi terk ettiğini, konuşmak için bir araya geldiklerinde boşanacağını belirtmesi üzerine cinayeti işlediğini söylemişti.
Cumhuriyet Savcısı Nesli Tunç Emeklioğlu, esas hakkındaki mütalaasında, maktulün ruhsal çöküntü nedeniyle “sosyal statüsü kendisinden daha farklı olan” sanıkla kısa süre arkadaşlık yaptıktan sonra evlendiğini ancak daha sonra aralarındaki farkı görüp ayrılmak istediğini, sanığın ise ayrılmamak için direndiğini belirtmiş, sanığın Türk Ceza Kanunun 82/1-d maddesi gereğince cezalandırılmasını talep etmişti.
İndirim uygulamayan mahkeme heyeti, sanığa müebbet hapis cezası vermişti.