Yaşar ANTER/BODRUM(Muğla), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2011 15:14
MUĞLA’nın Bodrum İlçesi’nde ölen ve Torba Mezarlığı’nda toprağa verilen eşi Kanadalı emekli diplomat, 66 yaşındaki Hans Himmelbach’ın yanı sıra kendisi için yaptırdığı mezarının yıkım kararına tepki gösteren İlknur Himmelbach eylem yaptı. Bir süre zabıtalarla tartışan Himmelbach, "Bu mezarın başından kalkmam ve yıktırmam. Yeter artık" dedi.
Yıllarca yurt dışında yaşadıktan sonra 2004’te Bodrum’un Torba Mahallesi Dıngılbükü Mevkii’nde yaptırdığı villada eşi İlknur Himmelbach ile yaşamaya başlayan Kanadalı emekli diplomat Hans Himmelbach geçen yıl Ekim ayında vefat etti. Türkler’i çok seven Kanadalı diplomat, Türk geleneklerine göre Torba Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ancak iddiaya göre bitişik mezarın sahipleri "Hıristiyan ile Müslüman mezarının yan yana olamayacağını" savunarak tepki gösterince, Himmelbach’ın cenazesi gömüldükten 3 gün sonra çıkarılarak, mezarlığın henüz gömü yapılmamış köşesine taşındı. Bu işlemin kendisine sorulmadan yapıldığını söyleyen İlknur Himmelbach büyük acı yaşadığını söyleyip tepki gösterdi. İlknur Himmelbach, eşinin mezarının yanına kendisi için de yer ayırıp mermer yaptırdı. Bodrum Belediyesi yetkilileri bu şekilde yer ayrılamayacağını söyleyip mermer mezarın yıkılmasını istedi.
Yaklaşık 200 yıldan bu yana kullanılan Torba Mezarlığı’nda, Belediye Başkanı DP’li Mehmet Kocadon’un talimatı ile bu sabahtan itibaren zabıta ekipleri ve belediye işçileri, ölen yakınlarının yanında ayrılmış mezar yeri bulunan 30 mezarı yıkma çalışmalarına başladı. Zabıta ekipleri ve işçilerin yıkıma başladığını duyan İlknur Himmelbach, hemen mezarlığa geldi. Zabıtalarla tartışan Himmelbach, mermer mezara oturarak eylem yaptı. Mezarın yıkılmaması için oturma eylemini sürdüreceğini ve 1 dakika bile mezarın başından ayrılmayacağını belirten Himmelbach, şöyle dedi:
"Ne biçim bir ülke haline geldik hayret ediyorum. Ne ölümüze ne dirimize saygımız kaldı. Hiçbir yasal karar almadan, belge olmadan gömülen birinin mezarını alıp başka bir yere kaldırıyorlar, yetmiyor, insanların eşlerinin yanına gömülmesine karşı gelip, yapılan mezarları yıkmaya çalışıyorlar. Burası dünyanın turizm cenneti Bodrum mu yoksa dağ başı mı? Bu hareketler ülkemin aydınlık yüzüne yakışmıyor. Sonuna kadar savaşırım bu mezarın başından da bir daha kalkmam, mezarımı yıktırmam yeter artık, biraz saygı istiyorum. Hakkımı yasal yollardan arayacağım. Belediye resmi bir karar alır ve bu kararı herkese eşit uygularsa, tüm eşit mezarlar kaldırılırsa ben de kaldırırım. Ama gelip benim mezarımdan başlanmak istemesi ne vicdana ne hukuğa ne de insanlığa sığar. Bu mezarların sorunu çözülüp yasal hale getirilinceye kadar mezarımın başından ayrılmayacağım."
Torba Mahallesi’nde oturan ve eşi öldükten sonra mermer mezar yaptırarak kendisi için de yer çeviren 47 yaşındaki Hatice Çırakoğlu da, "Ben de ölünce eşimin yanına gömülmek istedim. Yerimi ayırdım, çünkü bu mezarlıkta herhangi bir yasal uygulama olmadığı için geçmişten günümüze kadar böyle bir gelenek vardı. Kimse de engel olmamıştı. Ama belediye bize işgal edilen yerleri ya siz kaldırın ya da biz yıkacağız diye
haber yollayınca, biz de çevirdiğimiz mermer mezarlığı yıkıp sadece eşimin kalacağı biçimde yeniden düzenlemeye başladık" dedi.