Güncelleme Tarihi:
İtalyan “La Repubblica” gazetesine konuşan Davutoğlu, “Gerçek şu ki kimyasal silah kullanıldı. Yoksa bu kadar ölü toplu halde olmazdı. Ama önemli soru bunu kimin yaptırdığı. Bunu anlamak için BM’nin yerinde, derin ve ayrıntılı bir denetimde bulunması mutlak gerek” eklemesi yaptı.
Davutoğlu özetle şunları söyledi:
“Aralarında İtalya ve Türkiye’nin de bulunduğu “Suriye’nin Dostları Grubu” olarak BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’dan halen Suriye’de bulunan denetimciler ekibinin alanlarını genişletip soruşturmalarını derinleştirmelerini istedik. İran Dışişleri Bakanıyla da konuyu görüştüm ve isteklerimizi destekleyeceklerine inanıyoruz. Bu Esad rejimi için de bir sınav olacaktır. Suriyeliler kimyasal silah kullanmadıklarını söylüyorlar. Gerçekten suçsuzlarsa o zaman denetim için bütün kapıları açmalıdırlar. Eğer BM’ye denetimini yasaklarlarsa o zaman suçlu olduklarının kanıtını vermiş olurlar. Esad bugüne kadar Obama’nın ‘Kırmızı Hat’ olarak belirttiği sınırları çok kez geçti. Halkın üzerine ateş açıldı. Bombaladı. Kurşun yağdırdı. Ve uluslararası toplum maalesef bunlara hiçbir şekilde yanıt vermedi. Ama şimdi Güvenlik Konseyi teknik adamlarını gönderdi. BM şimdi kesin ve bitirici bir tutum göstermelidir. Yoksa bir aynı görüşü savunan Gönüllüler Koalisyonu ile Srebrenica’da olduğu gibi Esad’ın bu sorumluluğuna karşı bir reaksiyon gösterilebilir.
MISIR’A İLK TEPKİ VEREN ÜLKE OLDUK
Davutoğlu Mısır ile ilgili olarak “Seçilen bir Başkan bir askeri darbe ile görevinden alındı. Bunun adı darbe değilse ya nedir? Askerler bazen hükümetlerin çekimserliğini görünce daha agresif olabiliyorlar. Mursi’nin serbest bırakılacağını söylediler sonra Mübarek’i dışarıya çıkartırken oyla seçilmiş siyasetçileri tutukladılar. Biz ilk tepkiyi gösteren ülke olduk. Tehlikeyi gördük. Bir ülkede bir Başkan tutuklanırsa hiçbir siyaset lideri kendisini emniyette göremez. Sonra bölgede yaşananlar olumsuzluk yaratabilir. Radikalizm bütün bölgeye yayılıp bütün Akdeniz’de terörizme başvurabilir. Bu da hepimizi yakından ilgilendir” dedi.