Güncelleme Tarihi:
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, İngiliz Sunday Times gazetesine konuştu.
Esad, hükümet karşıtı gösteriler devam ettiği taktirde, gerekirse ülkesini korumak için yabancı güçlerle savaşıp öleceğini belirtti ve uluslararası topluma rağmen muhalifleri bastıracağını ekledi.
"800 KİŞİYİ KİM ÖLDÜRDÜ"
"Rejim karşıtı militanların her gün Suriyelileri katlettiklerini" öne süren Esad, Suriye'de dökülen kan için "acı ve üzüntü" hissettiğini, ancak sorunun, şiddet olaylarının büyük bir kısmının sorumluluğunu taşıyan militanların yok edilmesiyle çözüleceğini söyledi.
Esad, Suriye'de 8 aydan beri süren rejim karşıtı gösterilerde 800 polis ve güvenlik gücünün hayatını kaybettiğini bildirdi ve ekledi:
"Eğer onlar barışçıl göstericilerse, sokaklardaki 800 kamu görevlisini, asker ve polisi kim öldürdü diye sormak lazım. Demek ki, göstericilerden değil militanlardan söz ediyoruz" diyen Esad, "Militanlar söz konusu olduğunda da hükümete düşen, sivilleri ve istikrarı korumak için onlarla savaşmaktır. Militanları kendi hallerine bırakamayız. Bu bizim işimizdir ve işimiz yapmaktayız" ifadesini kullandı.
"ASKERİ MÜDAHALE TÜM BÖLGENİN İSTİKRARINI BOZAR"
Beşar Esad, Suriye'nin üyeliğini askıya alan Arap Birliği'ndeki 22 üye ülkeyi de, ülkenin iç işlerine karışmak ve Batı güçlerinin işgaline bahane yaratmakla suçladı.
Esad, Suriye'ye müdahale edenleri kastederek, "Eğer mantıklı ve gerçekçilerse, bu yaptıklarından vazgeçerler çünkü bunun yankısının çok korkunç olabilir" dedi ve şöyle sürdürdü: "Askeri müdahale tüm bölgenin istikrarını bozar, tüm ülkeler bundan etkilenir. Suriye'de militanların sivilleri öldürmesini, katliamlar yapmasını durdurmalı, ülkeye komşu ülkelerden silah girişinin, muhaliflere para yardımı gönderilmesinin önüne geçmeliyiz."
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, uluslararası kaynaklarca bildirilen sivil ölümüne dair rakamları da inkar ederek, gerçek sayının 619 olduğunu belirtti.
"SURİYE'YE HİZMET İÇİN BURADAYIM"
Vurulan çocukların görüntüleri hakkında ne düşündüğü sorulan Esad, “Tüm diğer Suriyeliler gibi, ülkemizin çocuklarını kanlar içinde görünce, üzüntü ve acı içinde kalıyorum. Dökülen her damla kan beni endişelendiriyor. Ancak benim devlet başkanı olarak rolüm kelimeler ve üzüntüyle değil, eylemle ifade edilir. Benim rolüm, kan banyosunu durdurmak için atman gereken adımları atmayı düşünmek” dedi.
Esad, aylardan beri savunduğu bir düşünceyi tekrar dile getirerek, rejimin “silahlı çetelerle” çatıştığını söyledi. Esad, “çözümün tüm askeri birlikleri geri çekmek değil, ancak şiddetin sorumlusu militanları yok etmek olduğunu” belirtti.
Esad’ın ima ettiği ve Suriye ordusundan kaçan askerleri barındıran Suriye Özgürlük Ordusu, hafta içinde Şam’daki bir hava üssüne saldurırı düzenledi ve ülkenin güneyinde güvenlik güçlerine pusu kurdu. Saldılarda 34 Suriye askerinin öldüğü belirtilirken, Esad rejiminden bir açıklama gelmedi.
Gelişmeler Suriye’nin bir iç savaşa sürüklendiği düşüncesini doğururken, Esad, ülkesinde birliği sağlamak için benimsediği yöntemleri savundu. “Ben ülkeme hizmet için buradayım; ülkemin bana hizmet etmesi için değil” diyen Esad, “Yaşananlar devlet başkanıyla değil, Suriye’nin istikrarı ve Suriye’yi birlik halinde tutmakla ilgili” dedi.
SEÇİMLER GELECEK YIL
Devlet başkanlığı seçimlerinin ne zaman yapıldığı sorulan Esad, seçimleri gelecek yıl düzenlemeyi düşündüğünü belirtti.
Suriye’nin lideri, “Yeni bir parlamentomuz olacak. Ardından yeni bir hükümet kuracağız. Yeni bir anayasa yapacağız. Bu anayasa devlet başkanı seçiminin esasını belirleyecek” dedi. Esad böylece, devlet başkanlığı seçimlerini kaybederse görevini bırakabileceğinin sinyalini verdi.
Esad, “Eğer devlet başkanı ülkenin birliğini sağlayan bir faktörse görevinde kalmalıdır. Eğer ülkeyi bölen bir faktörse gitmelidir. Prensip budur” dedi.
HALK ESAD’I DESTEKLİYOR
Esad, babası Hafız Esad’ın ölümünün ardından 2000 yılında devlet başkanlığı görevine geldi.
Yabancı basın, Suriye’nin birçok kenti ve köyünde rejim karşıtı gösterilerin devam ettiği ve birçok aktivistin öldüğünü öne sürse de, yabancı gazetecilerin ülkeye girişine izin verilmemesi bu bilgilerin doğrulanmasını olanaksız kılıyor.
SANA haber ajansı ve Suriye televizyonu ise bugün verdikleri haberde, “başkent Şam’ın Hicaz Meydanı’nda on binlerce Suriyeli’nin toplandığını ve Arap Birliği’nin Esad rejimine karşı aldığı tavrı protesto ettiklerini bildirdi.
Esad’ın Sunday Times’a verdiği röportaj, Arap Birliği’nin Suriye’ye teklif ettiği barış planını kabul etmesi için tanıdığı sürenin dolmasının ardından yayımlandı. Arap Birliği’nin tanıdığı süre, Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece TSİ 00.00’da sona erdi.
SURİYE’NİN İSTEĞİ REDDEDİLDİ
Arap Birliği, Esad rejimine sunulan barış planı kapsamında yer alan ve Suriye’ye yabancı gözlemciler gönderilmesini öngören şartın değiştirilmesi talebini reddetti.
Genel Sekreter Nabil El Arabi tarafından Suriye Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen mektupta, Şam’ın talebinin kabul edilmediği belirtildi. Arap Birliği, Suriye’deki şiddet olaylarının ortadan kaldırılması sürecini denetlemek için 500 gözlemci göndermeyi planlıyordu.
ARAP BİRLİĞİ’NE SUÇLAMA
Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim, ülkede yaşanan kaosun Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşınabilmesi için Arap Birliği’nin bir “araç olarak kullanıldığını” öne sürdü.
Muallim ayrıca, Arap Birliği’nin barış planının, “yabancı gözlemcileri aşırı yetkilerle donattığını ve Suriye’nin bağımsızlığını ihlal ettiğini” belirtti. Muallim ayrıca, Şam hükümetinin gözlemcilerin ülkeye girişini yasaklamaya çalışmadığını ifade etti.
Suriye Dışişleri Bakanı, Arap Birliği Genel Sekreteri Nabil El Arabi’nin mektubuna cevap vereceklerini ve talep ettikleri şartların neden reddedildiğine yönelik açıklama isteyeceklerini söyledi.