Güncelleme Tarihi:
On binlerce öğretmen özür grubu yer değişikliği için başvuruda bulunurken, sözleşmeli öğretmenler çakılı modele göre 6 yıl yer değiştiremiyor. MEB yetkilileri, “Sözleşmeli gidemez, kadrolu sözleşmelinin yanına gidebilir” derken, eğitim sendikaları aile bütünlüğünün bozulduğuna dikkat çekiyorlar.
BİRİNCİ AŞAMA SONA ERDİ
MEB, 2016 yılından itibaren öğretmenleri atandıkları yerde daha uzun süre tutabilmek için sözleşmeli olarak istihdam ediyor. Evli olan öğretmenlere “kadrolu, sözleşmelinin yanına gelebilir” hükmü getirildi. En çok eş özrü başvurusunun yapıldığı özür grubu atamalarında birinci aşamada istenilen şartları taşıyan ve başvurularını yapıp onaylatan öğretmenler ikinci aşamada gitmek istedikleri yerde okul tercihi yapacaklar.
SÖZLEŞMELİNİN HAKKI YOK
Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu ataması ya da sağlık özrü ataması hakları bulunmuyor. Özür grubu istemeleri de şu andaki MEB mevzuat kapsamında mümkün değil. 2017 yılı Ağustos ayı eş durumu atama başvurularında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü (İKGM) tarafından yapılan açıklamada sözleşmeli öğretmenlerin eş özrü hakkına yer verilmezken, kadrolu sözleşmelinin yanına gidebilir kısıtlaması yapıldı.
HİZMET BEKLEMEK AKIL DIŞI
Sözleşmeli öğretmenin eş özrü hakkı olmaması tartışma yarattı. Eşlerin her ikisininde sözleşmeli olması durumunda aile bütünlüğünün sağlanamayacağını belirten eğitim sendikalarının görüşleri şöyle:
İsmail Koncuk (Türk Eğitim Sen Genel Başkanı): Kadrolu gidebilir yönünde düzenleme yapmak problemi ortadan kaldırmaz. Kadrolu eş gidebiliyorsa sözleşmeli de sözleşmelinin yanına gidebilmeli. Tüm kamunun kanayan yarası. Sözleşmeli atamada facia yaşanıyor, binlerce insan mağdur oluyor. Aile bütünlüğü bozuluyor. Çocuklarından, eşlerinden yıllarca ayrı kalıyorlar. Eşinden uzak kişilerden sağlıklı hizmet üretmesini beklemek akıl dışı.
YARGIYA TAŞIYACAĞIZ
Orhan Yıldırım (Eğitim-İş Genel Başkanı): Eşlerin bir arada olmadığı, çocuklarından ayrı insanlardan verim beklenmez. Huzurlu ve mutlu olmayan yeteri kadar verimli olamaz. Kadrolu eşin sözleşmelinin yanına gitmesi kısmen müjde olarak verilmiş. Eşlerin her ikisi de sözleşmeliyse ne yapacak bu insanlar? Sözleşmelinin tayin isteme hakkının olmaması son derece tartışmalı bir konu. Öğretmenlerin meslekten kopmasına ve onları istifaya kadar sürükleyen bu haksızlığın bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Geçici çözümlerle bu mağduriyet azaltılamaz. Söz konusu haksızlığı yargıya taşıyacağız.