Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2011 00:00
Soru ilk bakışta son derece tuhaf elbette. 18. yüzyılda Erzurum ile Glasgow arasında herhangi bir bağlantı olması düşünülemez bile. Ancak, Selma Karışman doktora tezinde aynı yüzyılda yaşayan bu iki ismi bir araya getirerek benzerliklerine dikkat çekiyor. Üstelik ikisinin de ahlak hakkında yazdıkları kitaplardan yola çıkarak.
Sefa KAPLAN
DOĞAL olarak biz Adam Smith’i, ‘Milletlerin Zenginliği’ kitabıyla ve bu kitap dolayısıyla kendisine atfedilen ‘kapitalizmin kurucusu’ sıfatıyla tanıyoruz. Yalan da değil, ‘Milletlerin Zenginliği’ üstünkörü bir okuma ile hakikaten kapitalizmin teorik altyapısı olarak kabul edilebilir. Ancak küçük bir nokta var: Bunu yapmak için Adam Smith’in ahlâk felsefesi alanında yaptığı çalışmaları ve bilhassa, ‘The Toeory of Moral Sentiments’i (Ahlâki Duygular Teorisi) bile isteye ihmal etmek gerekli.
‘Bırakınız yapsınlar’
Erzurumlu İbrahim Hakkı ise ‘Marifetnâme’si ile sadece devrinde değil bugün bile tesirini sürdüren bir isim. Bilhassa, ‘Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler’ mısraları, bir hayat felsefesi olarak nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Bu mısralar ile Adam Smith’in, ‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ ilkesi etrafında ahlâki açıdan, daha da önemlisi dünya algısı bakımından bir ortak nokta var mı hakikaten de? Smith’in sözlerini, edindiği kullanım kolaylığından kurtarıp imâ ettiği zemine oturtabilirsek karşımıza ne çıkar acaba?
Marifet ile zenginlik
Dr. Selma Karışman, “Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Adam Smith, ‘Marifet’ ile ‘Zenginlik’ arasında İki Düşünce İki Dünya”’ isimli kitabında tam da bunu yapıyor. Böylece, Adam Smith’in, ‘Milletlerin Zenginliği’ kitabının iki kez Türkçe’ye çevrildiğini, buna karşılık ‘Ahlâki Duygular Teorisi’nin isminden bile söz edilmediğini öğreniyoruz. Smith’in Glasgow Üniversitesi’nde verdiği ahlâk felsefesi ile ilgili derslerini biri metafizik, diğeri ekonomik olmak üzere iki temele dayandırdığını da yine Dr. Karışman
haber veriyor bizlere. Bununla da yetinmiyor, ‘Marifetnâme’nin yapısal özelliği ile ‘Milletlerin zenginliği’nin yapısal özellikleri arasında ilginç benzerlikler olduğunu da vurguluyor.
Ortak astronomi merakı
“İlave bilgi ve araştırmalara başvurulmaksızın, salt Marifetnâme’nin tahlil ve analizinden; 18. yüzyıl ilmî, dinî, iktisadî, sosyal ve hatta siyasal panoramasına ulaşılabilir” dedikten sonra, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın astronomiye olan ilgisinden de söz ediyor Dr. Karışman. Adam Smith’in de ‘Astronomi Tarihi’ isimli bir kitabının bulunduğunu söylersek, bu iki 18. yüzyıl filozofunun benzerliklerine yeni bir sayfa eklemiş olur muyuz acaba?
Belki de asıl yapılması gereken Erzurum
Atatürk Üniversitesi’nin, Adam Smith’in görev yaptığı Glasgow Üniversitesi ile birlikte uluslararası bir Adam Smith-İbrahim Hakkı sempozyumu düzenlemesi. Belki o zaman, Doğu ile Batı’yı yapay sınırların birbirinden ayırdığını, dünyaya ve hayata ilişkin temel insanî kaygıların çok da farklı olmadığını görebiliriz.
(Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Adam Smith, ‘Marifet’ ile ‘Zenginlik’ arasında İki Düşünce İki Dünya, Dr. Selma Karışman, Ötüken Yayınları)
Yeryüzünün iki ucunda iki fener
- İkisi de 18’inci yüzyılda yaşadı.
- İkisi de ahlâk ve felsefe ile uğraştı.
- İkisi de ahlâkın temel insan davranışları üzerindeki etkisini yorumladı.
- İkisi de ekonomi ve astronomiye ilgi duygu.
- Smith, ‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ sloganı eşliğinde hatırlandı.
- İbrahim Hakkı ise ‘Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler’ mısraları ile dillerde gezinmeye devam ediyor.
- Biri eserine ‘Marifetnâme’ ismini verdi, diğeri ‘Milletlerin Zenginliği’. Zenginlik için ‘marifet’ gerekiyordu, marifet içinse ‘gönül zenginliği!’
- İkisi de genellikle yanlış anlaşıldı...
DİĞER HABERLER
Oyuncuların oyuncusu
BEYAZPERDE Oyuncuları Birliği Ödülleri (Screen Actors Guild- SAG) ABD’nin Los Angeles kentinde dün düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ödül töreninde ABD’li
film yıldızı Natalie Portman, “Black Swan” (Siyah Kuğu) adlı filmde canlandırdığı akli dengesi yerinde olmayan balerin rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazandı. İngiliz oyuncu Colin Firth ise “King’s Speech” (Kralın Konuşması) filminde canlandırdığı savaş zamanı tahta geçen, kekeme Kral George VI rolüyle “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünün sahibi oldu. “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü ise gerçek hayattan alınma bir boks draması olan “The Fighter” filminde geçimini işçilik yaparak kazanan enerjik, güçlü bir kadını canlandıran Melissa Leo alırken, Christian Bale de aynı filmdeki uyuşturucu bağımlısı eskiden ünlü bir boksörü canlandırdığı rolüyle “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülüne layık görüldü.
Anadolu’nun Arkeoloji Atlası
“ANADOLU’nun Arkeoloji Atlası” başlıklı 500 sayfalık, özel tasarımlı ve sert kapaklı özel koleksiyon, Atlas’ın yılda bir yayımladığı arkeoloji dergisi ArkeoAtlas’ın ilk dört sayısını bir araya getiriyor. Çok sayıda ünlü arkeologun katkıda bulunduğu özel baskıda 100’ün üzerinde akademisyen ve makale, 793 fotoğraf, 97 illüstrasyon, 37 harita ile konular ayrıntılı olarak inceliyor. Arkeolojinin tarihçesi ile yöntemlerini içeren giriş bölümünün ardından, Anadolu’da ilk insan izlerinin ortaya çıktığı Paleolitik Dönem’den Demir Çağı’nın sonuna kadarki süre kronolojik olarak ele alınıyor, sahne sahne anlatılıyor. Bu koleksiyon, eski sayıları kaçıranlar ve yaşadığımız toprakların tarih öncesine yeniden uzanmak isteyenler için benzersiz bir fırsat. ArkeoAtlas’ın diğer sayıları da özel koleksiyon baskılarında bir araya gelecek. Kitabın fiyatı ise 20 TL.