Sanlı ERGİN Erzurum’dan yazıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2002 15:09
Erzurum'un ünlü siması Nail Orhun biraz farklı bakıyor ‘‘Tayyip ve içki’’ olayına; ‘‘Bir-iki arkadaşım var. Hepsinin tercihi AKP. İçkiyi kendileri bırakamıyorlarmış. Tüm umutlarını AKP'ye bağlamış durumdalar. Tayyip Bey gelirse nasıl olsa içkiyi yasaklar biz de böylelikle içki illetinden kurtuluruz diye düşünüyorlar.’’
1999 seçimleri öncesi Erzurum'da halkın nabzını tutan Cüneyt Ülsever şöyle yazmış: ‘‘Ana geliri memur maaşları ve 30 bin öğrencili
Atatürk Üniversitesi'nin harcamaları olan Erzurum siyasetten iş ve aş bekliyor ama kendi görüşlerine göre hep aldatılmışlar! Söz verip, oyu alanlar bir dahaki seçimlere kadar hiç ortada gözükmemişler.’’
Ünlü Hemşin Pastanesi'nin sahibi Nail Orhun'a kasım seçimlerinde Erzurumlu seçmenin tercihinin ne olacağını soruyoruz. Şimdilik AKP'nin önde gittiğini, asıl önemli olanın Recep Tayyip Erdoğan'a milletvekili seçilme hakkının verilip verilmeyeceği olduğunu söylüyor. Eğer bu hak verilmezse AKP'nin Erzurum'da tüm milletvekilliklerini alacağını iddia ediyor.
Erzurum'da kararsız oy yok, sadece tepki oyu var, diyen Nail Orhon, AKP'yi destekleyenlerin arasında içkiyi bırakmak isteyen seçmenlerin de olduğunu söylüyor ve ekliyor:
‘‘Bir iki arkadaşım var. Hepsinin tercihi AKP. İçkiyi kendileri bırakamıyorlarmış. Tüm umutlarını AKP'ye bağlamış durumdalar. Tayyip Bey gelirse nasıl olsa içkiyi yasaklar biz de böylelikle içki illetinden kurtuluruz diye düşünüyorlar.’’
ATA'NIN PARTİSİNE AYIP OLDU
Sabahattin Bulut, Erzurum Halk Oyunları Derneği Başkanı. ‘‘Benim siyasetle işim olmaz’’ diyor ama birden hiddetlenip renk veriyor. ‘‘1999 seçimlerinde Atatürk'ün partisi meclis dışına itildi. Ayıp olmadı mı Türkiye'ye. Herkes sol parti kuruyor bu nasıl bir bölünmüşlüktür. Topu topu yüzde 30'larda olan sol seçmen bu bölünmeleri kaldıramaz.’’ Recep Tayyip Erdoğan'ın kurtarıcı olarak görülmemesi gerektiğini söyleyen Sabahattin Bulut ‘‘Ülke idare etmek, devleti yönetmek, İstanbul'u yönetmeye benzemez. Benim bildiğim Tayyip Bey eski muhasebeci. Hiç muhasebeciden başbakan olur mu?’’ diye bize soruyor. Oyunu hangi partiye vereceğini sorduğumuzda yanıtı netti: ‘‘Ulu önder Atatürk'ün partisinden başka partiye oy vermedim.’’
28 ŞUBAT'TAN DERS ALINMAMIŞ
‘‘
Seçim hep aydınlıktır. Ama bu kez karanlık’’ diye söze başlıyor, Şeref Kandemir. İnsanların işsiz ve ekmeğe muhtaç hale geldiklerini, marketine alışveriş yapmaya gelen bir müşterinin parası çıkışmayınca aldığı bazı şeyleri gerisin geriye raflara koymaya çalıştığını belirtiyor... Sonra ödersin hocam teklifine de, ‘‘Hangi sonra, çocuklarımın kışlık elbiselerini bile sattım. Şu yazı atlatabilirsek ne mutlu. Kışa da Allah kerim’’ karşılığını aldığını anlatıyor... Şeref Kandemir öylesine dolmuş ki nefes almadan konuşuyor: ‘‘Halk 28 Şubat'tan hiç ders almamış. Şimdi de AKP'nin peşine takılmış. Tepede Tayyip Erdoğan süslü laflar ediyor. Ama alt kadrolarında kimin olduğu belli bile değil. Tut ki seçildi. Düşünün resmi törenlerde Tayyip Erdoğan en önde, arkasında kuvvet komutanları. Düşünmek bile istemiyorum.’’
Bay-bayan ayrıErzurum'a kadar gelip de Er-Laila'ya uğramadan olmaz dedik. Soluğu Er-Laila bay bayan, okey bezik salonunda aldık. Geniş bir salon paravanla bay ve bayan olarak ikiye bölünmüş. Toplam 42 okey, bezik masası var. Bay bölümünde öğle saatleri olmasına rağmen masalar dolu. Bayan bölümünde ise sadece iki masa. İstanbul'dan ağır misafir torpiliyle bayan bölümündeki özel locaya alınıyoruz.
UNICEF'ten ödülü varErzurum'da ilk kez çay dışında ayran ikram ediliyor bize. Buz gibi ayranın nerdeyse 10 santim köpüğü var. Ayranı içmeden önce kaymak kıvamındaki köpüğü kaşıklıyoruz. Bu arada da Hemşin Pastanesi'nin sahibi Nail Orhun'u dinliyoruz. 1938 yılında kurulmuş Hemşin Pastanesi. 1980 öncesinde Erzurum caddelerinde kan dökülürken, sağ ve sol görüşlüler bu pastanede bir arada oturup, sohbet ediyorlarmış. 1995 yılında UNICEF, Hemşin Pastanesi'ni Uluslararası Hoşgörü Yılı nedeniyle Hoşgörü Ödülü'yle taçlandırmış.
Bozkurt kalesi düşmüşGeçen seçim çalışmalarını Erzurum'dan başlatan Devlet Bahçeli'ye kırgın Erzurumlular. Verilen sözlerin arkasında durmadıklarını söylüyorlar. Hatta bazıları işi daha da ileri götürüp, ‘‘Ellerim kırılsaydı da vermeseydim oyumu MHP'ye’’ diyor. Eşref Kutan'a kulak veriyoruz: ‘‘Yıllardır MHP'ye oy verdim ama bu kez AKP diyorum. Çünkü MHP'nin pili bitti. Verdikleri sözleri tutmadılar. Artık bir milletvekili bile zor çıkarırlar.’’ İsminin Serdar olduğunu söyleyen 23 yaşındaki genç söze karışıyor, heyecanla: ‘‘Sözünü tutmayana oy yok. MHP, RP'den korkak çıktı. Geçen seçimlerde sabahlara kadar MHP bayrakları astım tüm Erzurum'a. ‘Benim kız kadeşimin başörtüsü benim sancağımdır. Sancağı indirecek eli kırarım' dedi Devlet Bahçeli oy verdik. Ne oldu hiç, ellerim kırılsaydı da vermeseydim.’’
Adam olsun komünist olsunSanayi Mahallesi'nin yolunu tutuyoruz. Bir oto boya atölyesine giriyoruz. Ortalarda araba yok. Dükkan sahibi Hanif Aksakalı, eskiden atölyesinden kıpırdayacak yer olmadığını, arabaların boya için günlerce sırada beklediğini söylüyor. Dükkan sahiplerinin zararın neresinden dönülürse kárdır diye, kapılarına kilit vurduklarını anlatıyor. Hanif Aksakalı siyasi partilerin hiçbirinden razı olmadığını söylüyor ve ekliyor: ‘‘Bize Tayyip Erdoğan veya Kemal Derviş gibi yeni yüzler değil, dinamik insanlar lazım. Memleketi adam gibi yönetsinler, isterse komünist parti olsun, hiç önemli değil.’’