Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2007 00:00
Sabah ve atv’nin aralarında bir sinerji bulunduğunu söyleyen TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, şimdilik bunların ayrılmaması gerektiğine inandıklarını söyledi.
Ertürk, Dinç Bilgin’den Sabah ve atv ile ilgili belgeleri aldıktan sonra 1 hafta boyunca gizli bir inceleme yaptıklarını kaydetti.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Sabah ve atv’nin satışına ilişkin olarak, "şimdilik bunların ayrılmaması gerektiği" düşüncesinde olduğunu kaydetti. Ertürk’ün, BusinessWeek Türkiye’nin dün çıkan sayısında yer alan ve "Soygunu Gören Adam" başlığıyla verilen röportajında, 57 yaşında ve son dönemin en çok sözü edilen kamu görevlilerinden biri olan Ertürk ve onun yönetimindeki TMSF’nin, her biri ayrı bir filme konu olacak el koyma işlemlerini gerçekleştirerek Türk iş dünyasına damgasını vurduğu kaydedildi. 1999’da Egebank, Yurtbank ve Yaşarbank’a el konulmasıyla başlayan süreçle birlikte 2003 yılının sonunda 5020 sayılı Bankalar Kanunu ile özerkliğe kavuşturulan TMSF’nin, bankacılık krizi ile birlikte tahminlere göre toplam 50 milyar dolarlık bir borç batağı oluşturan sorunlu bankaları ve bu bankaların iştirakleri pozisyonunda olan futbol kulübünden medya şirketlerine kadar çeşitlenen bir sürü şirketin de sorumluluğunu devraldığı aktarılan yazıda, Ertürk yönetimindeki Fon’un operasyonlarına yer verildi.
BİLGİN GETİRDİ: Belgelerin kendisine nasıl ulaştığına ilişkin olarak da Ertürk, "Bu gerçekten enteresan bir hikaye. Dinç Bilgin neden fikir değiştirip bizi böyle bir protokolün varlığından haberdar etti bilemiyorum. Ama neden olduğunu herkes az çok tahmin ediyor. Biz de sizin gibi ancak tahmin edebiliyoruz" yanıtını verdi. Dinç Bilgin kendisine protokolden bahsettikten sonra nasıl bir süreç izlendiği sorusuna da Ertürk, şu karşılığı verdi: "Biz protokole yönelik belgeleri aldıktan sonra bir hafta boyunca çok gizli bir inceleme yürüttük. Sadece ben ve bir çalışma arkadaşımın bu gelişmelerden bilgisi oldu ve oturup bu belgelerin ne kadar geçerli olduğunu değerlendirdik. Ardından Turgay Ciner’le görüştük. Kendisiyle süreç içerisinde üç ana görüşme yaptık. Turgay Ciner’e bize ulaşan bilgiler olduğunu söyledik ve görüşlerini istedik. Onlar da bize iki adet ibraname ulaştırdı. İkinci görüşmemizde onların argümanlarını dinledik. Üçüncü görüşme daha teknik bir havada geçti yani biz onlara el koyma kararımızı bildirdik bu görüşmede. Ardından el koyma işlemi geldi. Biz genellikle bu tür işlemleri cumartesi günleri gerçekleştiririz. Hem çalışma ortamında günlük işlere zarar vermemek hem de piyasaların kapalı olmasından yararlanmak için böyle bir tercih kullanırız. Fakat o dönemde kendi içimizdeki çalışmalar uzadı ve ancak pazar günü işlemi gerçekleştirebildik."
SABAH-ATV SATIŞI: Sabah-atv grubunda nasıl bir satış stratejisi izleneceğine ilişkin olarak Ahmet Ertürk, bunları konuşmak için erken olduğunu ama burada bir medya grubu varolduğunu, görsel ve yazılı kısımların birbirleri arasında sinerji yarattığını ve şimdilik bunların ayrılmaması gerektiğini düşündüklerini kaydetti.
Vodafone hálá bizimle sorun üretmeye çalışıyor
AHMET Ertürk, Uzan Grubu’na yönelik operasyonlara değinirken, "Şirketlerde bazı kara delikler olur ama Uzan Grubu’nda öngöremediğimiz kayıt dışılık, hileli işlemler, çifte kayıtlar ve bunların ötesinde işimizi çok zorlaştıran paralel hiyerarşiler vardı" ifadelerini kullandı. Sözü edilen şirketlerde normal organizasyon yapısının çok daha dışında ve gizli organizasyon yapıları oluşturulmuş durumda olduğunu aktaran Ertürk, "Hala Vodafone’un içinde, bizimle olan ilişkilerde sorun üretmeye çalışan bir altyapı var. Bunu Attila Vitai’ye birkaç sefer hatırlattım. Fakat şirketle hala devam eden işlemlerimizde bizim ve Vodafone’un yeni yönetiminin göremediği, kavrayamadığı sorun kaynakları var" ifadelerini kullandı.