Şu ruhumuzu karartan Salı kabusuna..." />Şu ruhumuzu karartan Salı kabusuna..." />
Güncelleme Tarihi:
Oh bee…
Helal olsun sana Ayşe Özyılmazel…
Şu ruhumuzu karartan Salı kabusuna bomba gibi bir hareketle girdin.
Sen aslında Ali Taran’ın ofisini değil, Salı gününü kabusa çeviren siyasi parti toplantılarını bastın.
Ohh be…Nihayet biri çıktı ve Salı kabusunun önüne geçip, şu iç karartıcıgündemi değiştirdi…
Sabahtan beri seni konuşuyoruz iyi mi…
Neler diyoruz neler…
Bir kadın böyle bir şeyi yapar mı?
Ayıp değil mi…
***
Değil arkadaş…
Belli ki, bir eşref saatine çatmış.
Çatmamış, fena halde çakmış.
Dikilmiş adamın karşısına, soruyor hesabını.
“Sen benimle evlendiğinde karının hasta olduğunu bilmiyor muydun?”
Biliyordun arkadaş.
Hastalığının ne kadar ciddi olduğunu da biliyordun.
“Var mı şimdi böyle benim üzerimden vicdan temizlemeler…”
“Ohh rahatladım, vicdanım hafifledi” lagarlığı…
Eski kadını harcadıktan sonra, bir fiskede yenisini de harcamalar…
Tamam o şahane ego’nu biz de anlıyoruz.
Tamam, o tavus gibi açılan zekanın hakkını biz de teslim ediyoruz.
Tamam da, seninkinden büyük başka egolar da var arkadaş.
Sen hayatında kadın denen varlığı hiç tanımamışsın.
Çatmamışsın, ego’su değilse de kadınlık cüretiolan birine…
Eee hayat böyledir işte.
Geçmişin zeka başarıları ile şişen egolar, bir gün gelir o ego kadar şişkin bir cürete toslar…
Kazanova’nın nihai, son durak kadınına tosladığı gibi…
İşte böyle olur.
***
Asıl önemlisi…
Bir de sessiz kadının ah’ı vardır.
Kendisi gitse bile, o ahı var ya,ızdırabın yarattığı o ah; İşte o “Ah” şu fani dünyada kalır bazen…
***
Ayşe Özyılmazel kardeşim, seni de çok haklı bulduğumu sanma.
Tasvip ettiğimi falan da düşünme…
Yarını şu yüzden bekleyemedim.
Ben bu kadın cüretini çok iyi bilirim.
Çook yıllar önce karım kafama demir ütüyü fırlattığında öğrenmiştim.
Sana asıl teşekkürüm, bizi şu Salı kabusunun fecaatinden kurtardığın içindir…
Eline sağlık demeyeceğim, ama teşekkür edeceğim…
Bak şu kabus gününde ne eğlenceli şeyler konuşuyoruz..