Güncelleme Tarihi:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada emniyette alınan ifadesini kabul eden, ancak ifadeyi okumadan imzaladığını belirten Ertekin, “Bazı yanlışlıklar var. İfadeyi 10 dakika içinde imzalattılar. O gün aynı zamanda hastaydım. Polisler ekleme yapmışlar” dedi.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün, “Muzaffer Tekin'i tanıdığını söylediğini” hatırlattığı Ertekin, “O Muzaffer Tekin, bu Muzaffer Tekin değil. Azerbaycan'da iş yapan bir iş adamı” diye konuştu.
Ertekin, Tuncay Güney'i tanımadığını söylemesine karşın ajandasında Güney'e ait telefon numarası bulunduğu hatırlatılınca da “Ajandaya sekreterim not almış. Güney, bizi röportaj için televizyona davet etti. Ben çıkmadım. Bu 10 yıl önceki mesele” dedi.
Ertekin, bazı komutanlarla telefon kayıtlarının olduğu ifade edilince de bu görüşmeleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini araması üzerine yaptığını ileri sürdü.
Başbakan Erdoğan'ın, “Bazı emekli generaller televizyona çıkıp, aleyhimde konuşuyormuş” dediğini öne süren Ertekin, kendisinin de bu generalleri arayarak “Sayın Başbakan rahatsız oluyor, lütfen çıkmayın. Bilip bilmeden konuşarak halkı yanlış yönlendiriyorsunuz” dediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan'ı çok eskiden tanıdığını savunan Ertekin, telefon konuşmalarında “Kasımpaşalı” diye hitap ettiği kişinin eski bir başkomiser olduğunu ifade etti. Ertekin, “Sayın Başbakan'a zaten Kasımpaşalı demem, beyefendi diye hitap ederim” diye konuştu.
Ertekin, “Veli Küçük'ü sevmem. Nasıl general oldu hiç anlamadım. İllegal işlerle uğraşıyor, gitsin evde otursun” şeklindeki telefon konuşmasını ise kabul etmedi.
Veli Küçük'ü tanımadığını söyleyen Ertekin, “Bu konuşma bana ait değil. Ben nasıl bir paşayı ikaz edebilirim?” şeklinde konuştu.
Emniyet ifadesinde yer alan kendisine Sedat Peker'in resminin gösterildiğine yönelik bilginin doğru olmadığını da öne süren Ertekin, Sedat Peker'i tanımadığını, telefon görüşmelerindeki Sedat Peker'in ise kuyumcu olduğunu söyledi.
Oğlunun davanın sanıklarından olan Sedat Peker'in hayranı olduğunu ifade eden Ertekin, “Oğlum Sedat Peker ile resim çektirmek için izin istedi. Resmi bilgisayarına kaydetmiş. Arkadaşları arasında bunu övünç ve gurur meselesi olarak görüyor. Bu resmi de getireceğim, ama evde tadilat olduğu için bulamadılar” dedi.
“KÖKSAL ŞENGÜN'Ü TANIYOR MUSUN?”
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Ertekin'in bir telefon görüşmesinde “Köksal başkan ile konuştum. O işi halledecek” şeklindeki ifadesini hatırlatarak, “Köksal Şengün'ü tanıyor musunuz?” diye sordu.
Ertekin, bu soruya “Hayır. İşte burada gördüm” yanıtını verdi.
Başkan Şengün'ün, bunun üzerine “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'ü tanıyor musun? Hiç bir arada bulundunuz mu?” diye tekrar sorduğu Ertekin, “Hayır, kesinlikle. Ben o konuşmamda Binbaşı Köksal'dan söz ediyorum. Bir tanıdığımızın ordudan çıkarılması meselesiyle ilgili bir konuşmadır” dedi.
Business Channel'ın, ortağı Semih Sadi nedeniyle kara para suçundan basıldığını ifade eden Ertekin, Sadi'nin ABD'deyken internetten kumar oynayarak kazandığı 40 bin doları babasına gönderdiğini, hakkındaki suçlamanın ise bu nedenle yapıldığını iddia etti.
Baskının ATV-Sabah ihalesine girmemesi için gerçekleştirildiğini öne süren Ertekin, “Baskın olduğunda televizyondan arkadaşlar arayıp, bunun haberini yapalım dediler. Hayır dedim. Bu baskın benim kanalımda yayınlanmadı, ama Samanyolu, Kanal 24'de günlerce çıktı. Bu işi tezgahlayanlar hala yayınlıyorlar” diye konuştu.
Ertekin, ATV-Sabah'ın bağlı olduğu Turkuvaz Grubu Reklam Müdürü Ediz Aydın'ın da sürekli kendisini aradığını ve ihaleden vazgeçmesini istediğini iddia etti.
Mahkeme Başkanı Şengün, Ertekin'e emniyet ifadesindeki telefon görüşmelerini okurken “Kuyumculuk dışında her işi yapmışsınız?” diye sordu.
İnsanların kendisini çevresinin geniş olması nedeniyle yardım için aradıklarını belirten Ertekin, bir gün 17 yaşında trafik kazası yapan bir gençle ilgili kendisinden yardım istendiğini örnek gösterdi.
Başkan Şengün'ün “Siz avukat değilsiniz ki?” demesi üzerine Ertekin, “Benim yanımda çalışan maaşlı 3 avukat var. Onlara yönlendiriyorum. Bedava bakılsın diye beni arıyorlar” dedi.
PKK itirafçısı A.T ile ilgili emniyet ifadesi okunan Ertekin, bu kişinin eşinin de kendisinden avukat bulması için yardım istediğini söyledi. A.T'nin JİTEM'ci olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Ertekin, “Durumları kötü diye avukatım Lütfü İşbulan'dan davaya bakmasını rica ettim” diye konuştu.
TELEFON GÖRÜŞMELERİNDE ADI GEÇEN “NURETTİN”
Hayrettin Ertekin, birçok telefon görüşmesinde adı geçen “Nurettin” adlı kişinin MİT İstanbul Bölge Müdürü olduğunu öne sürdü.
Başkan Şengün'ün, bu kişiyle yaptığı bir telefon görüşmesini hatırlatması üzerine de Ertekin, “Polislere küfrediyordu kendisini dinledikleri için. Sanki kendi dinlemiyormuş gibi. Alkol almıştı. Ben de terbiyesizlik ettiğini söyledim” dedi.
MİT'in binasıyla bürosunun Beşiktaş'ta karşı karşıya olduğunu söyleyen Ertekin, “Nurettin” adlı kişiyle arkadaş olduklarını ve her gün telefonla görüştüklerini söyledi.
Ertekin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün sekreteriyle olan telefon görüşmesine ilişkin de “O hanım akrabamdır. Bir konu için bilgi aldım” diye konuştu.
Ertekin, Şişli'deki evinde bulunan kelepçe, gizli kamera gibi materyallerin kendisine ait olmadığını, o evde bir polis arkadaşının kardeşinin kiracı olarak oturduğunu ifade etti.