Erol Evcil 'silahlı örgüt'ten yargılanacak

Güncelleme Tarihi:

Erol Evcil silahlı örgütten yargılanacak
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2006 10:07

“Bozuk Para” operasyonu ile yakalanan Erol Evcil, “silahlı örgüte üye olmak, çete kurmak ve kara para aklamak” suçlarından yargılanacak.

“Bozuk Para” operasyonu ile yakalanan Erol Evcil, “silahlı örgüte üye olmak, çete kurmak ve kara para aklamak” suçlarından yargılanacak. Evcil’in yargılanması için aylardır süren mahkeme karmaşası nihayet sona erdi. Yargıtay, İstanbul-Bursa arasında gidip gelen Evcil’in İstanbul 12. Ağır Ceza’da yargılanmasına karar verdi. Erol Evcil, “silahlı örgüt üyesi olmaktan” yargılanacak.

Evcil ile “gizli kasası” olduğu iddia edilen Hüseyin Kayapalı’nın da aralarında bulunduğu sanıkların yargılanacağı dosya önce Bursa Adliyesi’ne gönderildi. Bursa’dan dosyalar İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Dosyalar incelendi tekrar Bursa’ya gönderildi. Erol Evcil’in yargılanması için mahkeme bulunamadı. Evcil’in “çete kurmak ve kara para aklamak” suçlarından hangi mahkemede yargılanacağına bir türlü karar verilemedi. Buna neden olarak da Bursa ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri’nin “görevsizlik” kararı ile anlaşmazlığa düşmesi gösterildi. Yaşanan bu anlaşmazlıklar nedeniyle karar Yargıtay’a kaldı. Yüksek Mahkeme “yetkili ve görevli” mahkemeyi belirledi, aylardır bekleyen yargılama start aldı.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Erol Evcil’e yönelik iddianamesi şöyle:

DERİN TAKİP; 400 KİŞİ VE ŞİRKET MERCEK ALTINDA

Bilirkişiler tarafından yapılan incelemelerde, Erol Eşrefoğlu (Erol Evcil) ile bağlantılı oldukları düşünülen 400 kişi ve şirketlerin son 5 yıllık dönem içerisinde tüm mal varlıkları ve banka hesap hareketleri incelendi. Hesapları kullanılan ve kaynağı şüpheli mal varlıkları ile kurdukları şirketler tespit edildi. Bilirkişi raporlarında, açıkça sistem içinde dolaşan paranın “Şüpheli, kara para, illegal yollardan ve suçtan elde edildiği” ifade edildi. Söz konusu para ve mal varlığının araştırılması ayrıca müsadereye tabi tutulması, acilen tedbir kararları talep edilmesi şeklinde görüş bildirildi.

Raporda yer alan görüşler doğrultusunda, Bursa Sulh Ceza Mahkemesi’nden 44 gerçek kişi ve 20 tüzel kişi hakkında tedbir kararları talep edildi ve uygulandı. Bu çerçevede şirketlerin yönetim kurulu yetkilerinin kayyıma devredilmesi ve kayyım olarak da Tasarruf Mevduat ve Sigorta Fonu’nun atanması istendi. Mahkeme tarafından da uygun görüldü. Hesapları kullanılan ve suça iştiraki düşünülen tüm şüphelilerin ifadeleri alındı, bankalarda belirlenen ek hesaplar için de ek tedbir kararı talep edildi.

KASADAN TRİLYONLAR ÇIKTI

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 2006/7035 sayılı soruşturma kapsamında bilirkişi olarak atanan BDDK ‘da görevli Bankalar Yeminli Murakıpları M.A ve K.Ç 16.06.2006 gün ve R-14, R-9 sayılı tespit raporu hazırladı. Geçmiş beş yıllık dönemde Erol Evcil ile teması ve yakınlıkları bulunan 67 kişinin (gerçek ve tüzel kişiler) gönderici ve alıcı olarak taraf oldukları havale işlemleri incelendi. Bu işlemlerin toplamının, 188.519.437 YTL, 33.816.837 USD olduğu, EFT işlemleri toplamının 538.085.548 YTL olduğu, SWİFT (döviz transferi) işlemleri toplamının 284.704.774 USD, 11.386.833 EUR olduğu saptandı. Raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Araştırma konusu gerçek kişilerin kendi aralarında ve şirketlerle gerçekleştirdikleri para transferleri oldukça yüksek tutarda. Söz konusu para transferleri, objektif koşullarda ortalama gelir düzeyine sahip bir şahsın yapması beklenen düzeyden gözle görünür biçimde yüksek.

Bu para hareketlerinin şüpheli mahiyette oldukları, bu nedenle şüpheli mahiyette para transferleri yapan kişilerin aralarındaki ilişkiler ile gelir düzeylerinin yorumlanmasının elzem olduğu, gerekli yasal işlemlerin yapılmasının yerinde olacağı değerlendirildi.”

316 ŞAHIS ADINA HESAP AÇILDI

Soruşturma kapsamında hazırlanan R-16, R-10 sayılı bilirkişi tespit ve değerlendirme raporunda; Erol Eşrefoğlu (Evcil) ve Hüseyin Kayapalı tarafından, kara ara aklama amacıyla çok sayıda kişiden oluşan bir organizasyon oluşturulduğu belirtildi. 1999-2006 yılları arasında başta Yurtbank, Kentbank, Yapıkredi, Halkbankası, Akbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank olmak üzere çok sayıda bankada, 316 farklı şahıs adına mevduat ve yatırım hesapları açıldığı saptandı. Bu hesaplar kullanılarak yasa dışı fonların yasal fonlar görünümünde bankacılık sisteminde nemalandırıldığı, bankacılık sistemi üzerinde kurulan söz konusu organizasyonla, “nakit yatış ve çekiliş”, “şirinler ve parçalama” ve “paravan şirket kullanımı” yöntemleri ile en az 48.022.220 YTL tutarında kara paranın aklandığı vurgulandı.

Raporda, “4208 sayılı kanunda belirtilen kara para aklama suçunun ve TCK’nın 282. maddesinde tanımlanan aklama suçunun faillerinin Erol Eşrefoğlu, Hüseyin Kayapalı, S.K

E.E, Ş.B.Ç, A.Ç.T başta olmak üzere, liste halinde verilen hesapları yoğun bir şekilde kullanılan ve organizasyon içinde oldukları mütalaa olunan 62 kişi ve hesapları kullanılan 252 kişi oldukları, bunların cezai sorumluluklarının yargılama sürecinde belirlenebilecekleri şeklinde görüş bildirilmiştir” denildi.

ŞUBELER ŞÜPHELİ İŞLEMLERİ BİLDİRMEDİ

Bilirkişilerin, 09.08.2006 gün ve R-21, R-11 sayılı Erol Evcil ile ilişkili olduğu şüphesi bulunan kişi ve şirketlerce banka şubeleri tarafından yükümlülüklere aykırılık raporunda, bankaların şüpheli işlem bildiriminde bulunmadıklarına dikkat çekildi. Yurtbank Bursa Şubesi, Kentbank Bursa Şubesi, Yapı Kredi Bankası Bursa Şubesi,Yapı Kredi Bankası Karaköy Şubesi,Yapı Kredi Bankası Bankalar Caddesi Şubesi, Halkbank İstanbul Çiftehavuzlar Şubesi, Ziraat Bankası İstanbul Aksaray Şubesi,Ziraat Bankası İstanbul Beyoğlu Şubesi, Akbank Bursa Özel Bankacılık Şubesi nezdinde çok sayıda şüpheli işlem gerçekleştirildiği kaydedildi. Raporda, 4208 sayılı Kanun’a istinaden MASAK tarafından çıkarılmış olan 2 Sıra No.’lu Tebliğ’de açık biçimde şüpheli işlem olarak tanımlanmış çok sayıda işlem gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, anılan şubeler tarafından hiç şüpheli işlem bildiriminde bulunulmadığı, aynı nitelikte şüpheli işlemler gerçekleştirildiği” ifade edildi.

YÜKSEK MEBLAĞLI PARA TRANSFERLERİ

Akbank İstanbul Bankalar Caddesi Şubesi ve Garanti Bankası Bursa Fomara Şubesi, Vakıfbank İzmir Finansmarket Şubesi tarafından ise zamanında şüpheli işlem bildiriminde bulunulmadığı kaydedildi. Şubeler nezdinde konuya ilişkin inceleme başlatılmasından veya şüphelilere ilişkin olarak Şişli 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 17.02.2006 tarih ve 2006/587 Müteferrik No.’lu tedbir kararının bankalara ulaşmasından sonra, yasal sonuçlardan kaçınmak amacıyla şüpheli işlem bildirimi yapıldığı kanaatine varıldığı bildirildi.

Şube çalışanlarının hiyerarşik amir konumundaki banka müdürlerinden bağımsız olarak hareket etmelerinin mümkün olmadığı, yüksek meblağlı para transferlerinin, nakit yatan veya çekilen işlemlerinin şube müdürünün bilgisi olmadan gerçekleştirilmesi mümkün olmadığı vurgulandı. Şüpheli işlemler bildiriminde bulunma yükümlülüğünün şube yöneticisi ve şube yetkililerinin amiri konumunda olan şube müdürüne ait olduğu belirtilen raporda, şu tespitlere yer verildi;

“27.12.1999 ? 02.03.2001 döneminde Yurtbank Bursa Şubesi Müdür Vekili olarak görev yapan A.T’nin, 14.10.1998 ? 31.01.2001 döneminde Kentbank Bursa Şubesi Müdürü olarak görev yapan B.A’nın, 01.04.1999 ? 01.02.2006 döneminde Yapı Kredi Bankası Bursa Şubesi Müdürü olarak görev yapan S.A’nın, 30.12.2002 sonrası dönemde Yapı Kredi Bankası Bankalar Caddesi Şubesi Müdürü olarak görev yapan M.Ö’nün, 01.05.2001 ? 01.02.2006 döneminde Yapı Kredi Bankası Karaköy Şubesi Müdürü olarak görev yapan G.T’nin, 01.11.2001 sonrası dönemde Halkbank Çiftehavuzlar Şubesi Müdürü olarak görev yapan G.B’nin, 16.04.2002 ? 23.08.2004 döneminde Ziraat Bankası Aksaray Şubesi Müdürü olarak, 23.08.2004 ? 13.07.2006 döneminde ise Ziraat Bankası Beyoğlu Şubesi Müdürü olarak görev yapan S.Ö’nün, 26.01.2004 ? 27.04.2005 döneminde Akbank Bursa Özel Bankacılık Şubesi Müdürü olarak görev yapan A.U’nun, 27.06.2005 sonrası dönemde Akbank Bursa Özel Bankacılık Şubesi Müdürü olarak görev yapan U.P’nın, 01.03.2004 sonrası dönemde Akbank Bankalar Caddesi Şubesi Müdürü olarak görev yapan E.F.A’nın, 10.10.2002 ? 01.06.2006 döneminde Garanti Bankası Fomara Şubesi Müdürü olarak görev yapan S.E’nin, 02.08.2004 ? 23.06.2006 döneminde Vakıfbank İzmir Finansmarket Şubesi Müdürü olarak görev yapan A.T’nin sorumluluğunun bulunduğu şeklinde görüş bildirildi”

ÇAKICI’NIN KORKUTUCU İMAJI

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma raporunda Alaattin Çakıcı-Erol Evcil işbirliği de mercek altına alındı. İddianamedeki değerlendirmeler şöyle;

“Erol Eşrefoğlu ismi yıllarca Alaadin Çakıcı ile birlikte anılmış, suç örgütü ile olan birliktelikleri herkes tarafından bilinir hale gelmiştir. Aladdin Çakıcı’nın korkutucu imajından faydalandı, bunu iş hayatında problem çözmekte kullanmaktan çekinmedi. Daha sonra Nesim Malki cinayeti ile birlikte toplumda Devlet içinde gizli kuruluşlarda bulunan yüksek kademedeki görevlilerle de samimiyeti olan, çok parası olan, zeki planlar yapan, acımasız ve hırslı bir örgüt lideri, mafya lideri imajına sahip oldu. Yanında çalışan pek çok insanın hakkını vermemiş, piyasada pek çok kişiye borçlanmış, bunların kendisinden istenmesi bile cesaret işi haline gelmiştir. Aladdin Çakıcı ile dostlukları devam etse de, halen görüşüp talimatlarını alıyor olsa da, S.V’nin konuşmalarında “bu üçünün parasıymış” şeklindeki ifadelerden sahip olunan malvarlığı içinde Alaaddin Çakıcı’nın da sermayesi olduğu değerlendirilse de, bu gün itibariyle Erol Eşrefoğlu’nun kurduğu suç örgütü ile Aladdin Çakıcı’ya ihtiyacı yoktur. Tek başına silahlı suç örgütü kurmuş, bunu kendisinin var olan ve toplumda herkesçe bilinen “Erol Evcil” imajını kullanarak yönetmekte, fabrikalar sahibi olarak işadamı kimliği ile kamufle etmeye çalışmaktadır. Mektuplarında “Erol Evcil” ismini kullanmaktan vezgeçmiyor.”

EVCİL SOYADINI NİYE DEĞİŞTİRDİ?

“Soyadını değiştirmesinin nedeni varolan kötü imajı silmek olsa da, yine de bu imajdan memnundur ve bunu sıklıkla kullanmaktan çekinmemektedir. İşadamı kimliği ile toplumda yer alamaya çalışsa da, fabrikaları ve şirketleri mafya lideri olarak baskı, korku ve hakaret, dayak, tehdit yöntemleri ile yönetmekte, Devlete kafa tutan ve dolandıran havasında görünüp güçlü olduğu imajını vermekte, iş çevrelerinin sosyal hayatından uzak kendi dünyasında yaşamakta, sahip olduğu işyerlerini iş dünyasında mevcut birliklere üye yapmamaktadır.”

“ZEKİ SUİKASTÇİ EVCİL”

Soruşturma raporunda, Evcil’in ticari zekası ve fırsatçılığı ile Bursa ilinde sigorta sektöründe başladığı ticari hayatında sürekli yukarı doğru bir ivme gösterdiği anımsatıldı ve şu saptamalara yer verildi;

“Haksız kazançta sınır tanımayan hırsı ile her yolu deneyen, yapısında bulunan başkalarını kullanabilme özelliği, Evcil’de bir sanata dönüşmüştür. Ülke genelinde tanınan Yahudi asıllı ıiş adamı Nesim Malki’nin öldürülmesine bile karar verebilecek kadar gözü karalıkta, öldürtme olayını finanse edebilecek kudrette ve eylemin planlamasındaki ustalığı ince zekasının bir ürünüdür. Ülke gündemine 90’lı yıllarda önceleri “zeytin kralı” olarak giren Erol Evcil, daha sonra azmettiricisi olduğu Nesim Malki cinayeti ve bu cinayetten 4 sene sonra yakalanması, ülke gündeminde bomba tesiri yapmıştır. Bu cinayetten dolayı uzunca bir süre hiçbir şekilde olayla ilişkilendirilememesi; alakalandırıldığı tarihten sonra yakalandığı tarih ile olayın tarihi arasında 4 yıl gibi bir sürenin olması hem zekasını hem de Devlet içerisinde üst kademelerde yer alan görevlilerle olan çirkin ilişkilerini göstermek açısından önemlidir. Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun raporunda “cinayet soruşturmasında görev alan tüm Kamu birimlerinin değişik önem ve derecelerde kusurluluk halinde bulundukları” yönünde görüş beyan etmelerinden anlaşılacağı üzere, Erol Evcil hükümdarlığını sürdürmek için Devlet’in içerisine sızmıştır. Ulusal basında hakkında yer alan “BU ADAM DEVLET’LE DALGA GEÇİYOR” şeklinde manşetlere konu olacak faaliyetleri devlet otoritesine, parlamenter sisteme, demokrasiye olan güveni sarsmaktadır.”

ÖRGÜTÜNE HOLDİNG GÖRÜNÜMÜ KAZANDIRDI

Evcil’in, holdingini haksız ekonomik kazanç sağlamak amacıyla elverişli hale getirdiği

vurgulanan raporda, “Holding görünümü kazandırdığı örgütte üyeleri arasında görev paylaşımı ve sorumluluk sınırları bulunan bir yapı tesis etmiştir. Yönetim kadrosunda bulundurduğu şahıslar, diğer örgüt üyelerine liderin emir ve talimatlarını yaptırmakta ve lidere karşı sorumlu bulunmaktadırlar. Finans sisteminin boşlukları ve kamunun bakışındaki kör noktaları kullanmak maksadıyla ayrıntılı bir hazırlık evresi ile önceden belirlediği yöntemlerle örgüt lideri Erol Eşrefoğlu haksız kazancını artırarak gücüne güç katmaktadır. Örgüt içerisinde tarz ve tavırları nedeniyle korkulan, ürkülen, sadakat gösterilen bir liderdir. Bu yönüyle mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı haline gelmiştir. Liderin talimatlarını yerine getirmeyenlere yönelik yaptırımı bulunan yapıda, en hafif ceza, “ekmeğinden olmaktır” denildi.

ÇAKICI EVCİL’İN HAYAT SİGORTASI

Başsavcılık raporunda, “Alaaddin Çakıcı tarafından Erol Evcil ‘ömür boyu garanti finansör’, Evcil penceresinden de Çakıcı “hayat sigortası” görünümünde” denildi. İkili arasındaki ilişki şöyle anlatıldı:

“Halen, cezaevinde bulunan organize suç örgütü lideri Alaaddin Çakıcı ile suç ilişkisi ve yakınlığı, gayrimeşru dünyanın ulusal bazdaki aktörleri ile tanışıklığına ve inceliklerine vakıf olmasına neden olduğu biliniyor. Haksız ekonomik kazançlarını dağlar kadar büyüten Erol Eşrefoğlu’nun edinimlerini elinde tutabilmek amacıyla suç dünyasında kudretli bir koruma sistemine ihtiyaç duymasıyla başlayan Alaaddin Çakıcı beraberliği, her iki tarafın menfaatleri doğrultusunda, birbirlerini tatmin etmeleri nedeniyle bugüne değin devam etti. Mevcut durumda; 80’li yılların sonunda üniversite öğrenimini yarıda bırakan ve ticari hayata atılan, 90’lı yılların başında mütevazi bir sigorta şirketinin sahibi iken, yaklaşık 15 yılda bankalara, devletin çeşitli kurumlarına her başlık altında trilyonlarca borcu bulunan Erol Eşrefoğlu, uzmanı olduğu hileli yöntemler suretiyle kamunun zararını sağlamıştır. Vatani görevini yerine getirmemek amacıyla her yolu denemesine rağmen başarılı olamamış, ancak devlete trilyonlarca borcu bulunduğu dönemde, 35 yaşında paralı askerlik yapmıştır. Alaaddin Çakıcı’nın sadık bir finansörü olarak yaptığı ödemeleri; 1998 yılındaki Avukatlık ücretinden mütevellit borcunu ödemek şeklinde kamufle etmeye çalışan Erol Eşrefoğlu’nun, devlete olan trilyonlarca borçlarından imtina ederken, borç ödeme söz konusu olduğunda devletten ziyade bir mafya babasına öncelik vermesi içinde bulunduğu tezat ve trajik durumu göstermektedir. Nesim Malki cinayetinin azmettirticisi olarak müebbet hapis cezasına çarptırılan ancak, Ceza Yasası’nın değişmesi nedeni ile yargılaması devam eden Erol Eşrefoğlu yüksek hayat standardından imtina etmemektedir.

Özel ve resmi her kurumda kendisini güvende hissettirecek kilit görevliler ile gerek maddi, gerek suç geçmişi, gerekse kamuoyundaki popülaritesini kullanarak menfaat ilişkisine girebilmekte ve faaliyetlerini icra ederken rahatlık sağlamaktadır. Erol Eşrefoğlu’nu bir kamu görevlisine maddi menfaat verirken, bir ayak bağını tehdit ederken veya bir engeli aşmak amacıyla toplum hafızasındaki yerini kullanırken görmek mümkündür. Söz konusu görevsizlik kararında, Alaaddin Çakıcı’nın 2002 yalı Kasım ayı içerisinde Ceza İnfaz Kurumu’ndan tahliyesi sonrasında, şüpheli Erol Eşrefoğlu’nun Etiler semtinde 2 adet ev kiralayarak ve günlük ihtiyaçlarını karşılayarak örgütün finansmanını sağladığı görülmüştür.”

GÖZDAĞI CİNAYETİ Mİ?

Soruşturma sırasında ilginç bir bağlantı daha ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla dinlenen telefon konuşmalarının ardından Bursa’da diskoda öldürülen Susurlukçu Oğuz Yorulmaz cinayeti yeniden gündeme geldi. Mahkeme dosyalarına geçen 502-503-520 nolu kayıtlarda, Susurlukçu Oğuz Yorulmaz cinayetine Erol Evcil’in ortağı Hüseyin Kayapalı’nın oğlu M.K’nin adının karışması dikkat çekiyor.

Yorulmaz soruşturmasının yeniden açılması da gündemde. 29.05.2006 günü saat 04.45 sıralarında Susurlukçu özel tim polisi Oğuz Yorulmaz Bursa’daki Han Bar isimli gece kulübünde tabanca ile vurularak öldürüldü.. Cinayetin bir hiç yüzünden çıktığı söylenirken, esas nedeni tam olarak belirlenemedi. Yakalanan şüphelilerden olayda kullandıkları tabancayla birlikte iki tabanca ele geçirildi. Soruşturmayla ilgili esrar perdesi henüz aralanamadı. Yalova’da çete suçlamasıyla meslekten atılan bir polis çatışma sonucu yakalandı. İfadesinde ise Oğuz Yorulmaz’ın katillerini öldürmeye gittiğini söyledi.

NELER KONUŞULDU?

Üstü kapalı da olsa bu görüşmelerden Evcil’in çalışanlarının Yaşar Öz’e giderek yardım istedikleri görülüyor. İddianamede yer alan kayıtlarda telefon görüşmelerinin içeriği de yer aldı:

“Örgüt lideri Erol Evcil’in örgüt üyesi Hüseyin Kayapalı ile yaptığı görüşmede, örgütün ortak olarak kurduğu Denge Televizyon yayıncılık A.Ş. isimli şirkette hissedar olarak gösterdiği A.E isimli şahsı kastederek, H.E isimli şahsı tanıyor muyuz ? diye örgüt üyesi Kayapalı’ya soran örgüt lideri Erol Evcil bu şahıs “ikimizin ortak olduğunu bir yerlere gitmiş abuk sabuk işler yapmış ortaklığı karıştırmış” diyerek ciddi şekilde uyarıda bulunması üzerine örgüt üyesi Kayapalı; A.E isimli şahsın amcasının oğlu olduğunu, emlakçılık işi yaptığını, kendisinin konuyu öğrenerek gereğini yapıp örgüt liderine bilgi vereceğini söylediği, (503) örgüt lideri Erol Evcil Hüseyin isimli şahsın İstanbul’da illegal işlerle uğraşan ve örgüt liderliği yapan Yaşar Öz isimli şahsa gittiklerini ve burada kendilerinin ortaklığından bahsettiklerini ,etrafta bu şekilde konuşulmasının yanlış olduğunu bu şahısların uyarılmasını ayrıca bu şahısların Organize Suç örgütü lideri Yaşar Öz’e sıkıntılarımız var diyerek isteklerde bulunduklarını öğrendiğini söylemesi üzerine örgüt üyesi Hüseyin Kayapalı’nın da tamam seninle buluşalım gider gerekli görüşmeleri yaparız dediği anlaşılmaktadır.”

MAHKEMEYE SAHTE EVRAK

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, Erol Evcil çetesinin mahkemeye sahte evrak verdiği de ortaya çıktı. İşte iddianamede yer alan bu bölüm:

“R.O tarafından vekili vasıtası ile yapılan itiraz sırasında verilen itiraz dilekçesinde, Erol Eşrefoğlu adlı şahsı tanımadığı, yüzlerce dönüm arazi sahibi uzun yıllar emlak alım satımı ve nakliye işi ile uğraşan varlıklı bir iş adamı olduğu, hesabında bulunan (9 Trilyon TL civarında) paranın şahsi parası olduğunu bildirdi. Bu kadar paranın hesabında bulunmasının normal olduğu şeklinde iddiada bulunmuş, ayrıca sahibi olduğu iddia edilen 22 adet büyük çaplı tarla mahiyetinde tapu fotokopisi eklenmiştir. Fotokopiler aslı gibidir olarak tastiklenmemiştir.

Söz konusu tapu senetleri hakkında Karacabey Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yazılmış, gelen cevapta arazilerin tümünün öncelikle Hüseyin Kayapalı’ya ait olduğu, 11.06.2004 tarihinde tamamının satış yolu ile Ramazan Ordu adlı şahsa tescil edildiği, 2006 yılının Ocak ayında arazilerin bir kısmının N.Y, diğer bir kısmının da O.E adlı şahıslara yine satış yöntemi ile tescil edildiği ve halen arazilerin bu şahıslar üzerinde bulunduğuna dair bilgi yazısı alındı. R.O, Cumhuriyet Başsavcılığımızda ve Emniyet Müdürlüğü’nde alınan ifadelerinde Hüseyin Kayapalı adlı şahsın yanında bulunduğunu, hiçbir mal varlığının olmadığını, söz konusu arazilerin kendisi tarafından hiçbir bedel ödenmeden ve Kayapalı’nın isteği üzerine tescil edildiğini, hesabında bulunan paranın da Hüseyin Kayapalı’ya ait olduğunu, kendisinin geçinemeyecek kadar aciz durumda olduğunu söyledi. Bu durumda Ramazan Ordu ve vekili tarafından mahkemeye yanıltıcı beyanlarda bulunulduğu kesindir.”

YARGIDA BİR İLK YAŞANDI

Kamuoyu son dönem çete davalarında sık sık avukatların da ismiyle karşılaşmaya alıştı. Bazı avukatlar gözaltına alınırken, bazıları da tutuklandı. Evcil soruşturmasında adı geçen avukatın ise kızının otomobilinin müsadere edilmesi istendi. Avukat aslında tanıdık bir isim. Türkbank davasında da adı geçen Aydoğan Semizer. İşte telefon dinlemelere, raporlara göre yargıda bir ilk yaşanmasına neden olan olayın ayrıntıları:

“270 nolu tapede; Evcil’in Avukatı Aydoğan Semizer’in kızı adına bir adet Mercedes jeep aldı, parasını da örgüte ait SİDER Demir Çelik Pazarlama A.Ş. üzerinden örgüt üyesi Hüseyin Kayapalı’nın adamı olan Engin Eren’e gönderdi.Örgüt üyesi Hüseyin Kayapalı’nın ‘bin Euro fazla vermişiz, arabayı almaya geliyorlarmış, verelim mi?’ diye sorması üzerine Örgüt lideri Evcil, ‘verin, faturayı kimin üzerine kesiyor onlar’ diye sordu. Kayapalı’nın ‘sen kimin ismini verirsen onun adına keseriz’ demesi üzerine Örgüt lideri Erol Evcil ise “kızın üzerine kesin ancak ismini hatırlamadığını’ söyledi?”

MALİYE RAPORU

Maliye Bakanlığı Hesap uzmanları Azmi Demirci ve Abdülkadir Demirci tarafından düzenlenen 23.06.2006 gün ve 926/1901-3 sayılı inceleme ve araştırma raporunda,

17.02.2006 tarihinde Yeni Yalova Yolu üzerinde faaliyet gösteren Mengerler Otomotiv A.Ş. adlı firmadan Aycan SEMİZER adına tescillenmek üzere Aytaç Budak isimli şahıs tarafından 16 G 8134 Sayılı geçici plaka ile 01 adet Mercedes ML 350 tipi gümüş renkli aracın alındığı kaydedildi. Söz konusu aracın bedeli olan 93 bin Euro (148.520,00 YTL) paranın Hüseyin Kayapalı’nın adamı olan Engin Eren’in hesabından Aycan Semizer hesabına Yapı Kredi Bankası Garajlar şubesinden virman yapıldığı, daha sonra Aycan Semizer’in hesabından çekilerek ödendiği ifade edildi, şöyle denildi:

“Ayrıca Mahkeme kararı ile yapılan iletişim tespit tutanaklarında Erol Eşrefoğlu, Aydoğan Semizer ve Hüseyin Kayapalı arasında konu ile ilgili net görüşmeler bulunduğu belirtilmektedir.Şüpheli Erol Eşrefoğlu’nun talimatı ile ve Hüseyin Kayapalı’nın yönlendirmesi ile 17.02.2006 tarihinde şüpheli Engin Eren’in hesabından Aycan Semizer hesabına virman yapılan, daha sonra bu hesaptan yapılan ödeme ile alınan bir adet Mercedes ML 350 marka ve model araç bedelinin kara para olarak adlandırılan hukuk dışı gelir olduğu gerekçesi ile, araç bedeli olan 93.000 Euro nun TCK nun 54 ve 55 maddeleri uyarınca Aycan Semizer’den tahsiline ve müsaderesine karar verilmelidir.”

KREDİLER NERELERDE KULLANILDI?

Erol Evcil’in şirketlerinin banka ve finans kurumlarından kullandığı krediler Başbakanlık Müfettişi ve iki bankalar yeminli murakıbı tarafından incelendi., 25.12.1998 tarihinde rapor düzenlendi. Raporda, İş Bankası’nın ve Türk Ticaret Bankası’nın Erol Evcil şirketleri ile ilişkisinin bankacılık kuralları dışında gerçekleştirildiği ifade edildi. Teftiş raporlarında,

Evcil’in, İş Bankası finansmanıyla çok kısa bir sürede hızla büyüdüğü, 1995 yılı rakamı ile 1 Trilyon TL’ye varan sermayesinin kaynağının anlaşılamadığı kaydedildi. Bu kredilerin iplik alımında kullanıldığının ifade edilmesine karşın, incelemelerden Nesim Malki, Erol Erkohen ve Erol Evcil’in birlikte 09.06.1995 tarihinde Şişli’ de 600 Milyar TL piyasa değerli galeri satın aldıkları, 16.06.1995 tarihinde Malki’nin Şişli’de ki piyasa değeri 5 Milyar TL olan evini satın aldığı saptandı. Şube yetkililerinin ifadesine göre, Sabri KÖROĞLU adına tapuda kayıtlı gayri menkullerin Erol Eşrefoğlu’na (EVCİL) ait olduğu, Çekirge’de 622 Milyar TL’ye Eylül 1995 de özelleştirme idaresinden bir arsa alındığı, Bursa Ticaret Merkezinde (BUTTİM) 7 kat ve İstanbul Maslakta 38 katlı bir iş hanı bulunduğu ve henüz tapularının alınmadığı, Türkiye İş Bankası tarafından gereken nitelikte istihbarat yapılmaksızın ve istihbarat verilerindeki olumsuzluklar dikkate alınmadan krediler kullandırıldığı belirlendi.

BAŞBAKANLIĞIN MALKİ CİNAYETİ RAPORU

Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Malki ve Yener Kaya’nın öldürülmesi olaylarının incelendiği 02.08.1999 tarihi ve 19/99-23 sayılı Rapor’da ;

Malki olayının detaylı araştırılması yanında işadamı olarak görülen Erol Evcil’in 1993 yılına kadar Sigorta Acenteliği yapan bir şirkete sahipken bu yıldan sonra işlerini hızlı bir biçimde büyüterek değişik alanlarda faaliyet gösteren çok sayıda şirket kurduğuna dikkat çekildi. Özellikle EREV Tekstil A.Ş., EZE A.Ş. ve E.E.V Otomotiv A.Ş. şirketlerinin çok yüksek sermaye ve iş hacmine sahip oldukları, bu şirketlerin işlemlerinde yüksek oranda kayıt dışılığın söz konusu olduğu ifade edildi. Raporda, bu şirketler vasıtasıyla Evcil’in bankalardan kullandığı krediler ile kendi tasarrufunda büyük parasal fonlar oluşturduğu, Nesim Malki’den aldığı borçlar ve oluşturduğu fonları kayıt dışı ticarette ve gayrimenkul alımında kullanarak yüksek gelirler elde ettiği belirtildi. Başbakanlık raporunda, Evcil’in sahip olduğu şirketler ile kayıt dışı yürüttüğü ticari faaliyetler hakkında bir taraftan vergi incelemesi yapılması diğer taraftan da kara para ile ilgili soruşturma yapılmasının gerekli olduğu şeklinde tespitler yer aldı.

EVCİL VE KAYAPALI DOSTLUĞU

Evcil’in en yakın dostu ve sadık adamı görünümünde olan Hüseyin Kayapalı ile olan tanışıklığı, 1990’lı yıllarda başladı. Aralarında hem tespit edilen hem de henüz deşifre edilemeyen miktar ve yöntemlerle para trafiği olduğu belirlendi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda hazırlanan 134 sayfalık iddianamede, Nesim Malki’nin öldürülmesi olayının azmettiricisi olarak Erol Eşrefoğlu’nun cezaevine girdiği 1999 yılında, Hüseyin Kayapalı’nın servetinde hayal ötesi artışların yaşanmasının bir tesadüf olmadığı belirtilerek, şöyle denildi:

“Tarihte eşine çok az rastlanılan bu tesadüf, Gelirler Kontrolörünün MASAK’a gönderdiği raporunda ‘?halk arasında, söz konusu ailenin arkasında Erol EVCİL’in bulunduğu, dolayısıyla potansiyel mükellef olmalarına karşın mal varlığındaki astronomik artışın bundan kaynaklandığı konuşulmaktadır?’ şeklinde yer aldı. Zaman zaman zarar eden küçük bir otelin sahibi iken Kaya palı, bu tesadüf sonrası katlanarak artan ve bugün tamamı firmaya ait 80 civarı otobüsle ülkenin en büyük kara taşımacılık firmalarından olan Nilüfer turizminde aralarında bulunduğu trilyonlarca ciroluk firmalara sahip oldu. Bu durum hayatın normal akışıyla izah edilemez?Üzerinde kredi kartı bile bulunmayan Erol Eşrefoğlu’nun ve korumalarının kullandığı lüks araçların tamamı Hüseyin Kayapalı’nın firmalarına ait olması, ilişkinin girift görünümlü olmasıyla birlikte anlaşılması açısından önem taşımaktadır. Hem Kayapalı hem de Eşrefoğlu’nun bir nevi makam otosu gibi kullandığı Nilüfer turizm üzerine kayıtlı mercedes marka jeeplerin plakalarının harf grubunun her iki ismi çağrıştırır şekilde ‘EE’, ‘HK’ olması aynı kaynaklı ve bağdaş olduğunu göstermektedir.”

BDDK ROPARTÖRÜ

1157-1158-1161-1165 nolu bölümde, örgüt üyesi Hüseyin Kayapalı’n Evcil ile yaptığı görüşmede M.A’yı Ankara’ya BDDK murakıbı A.B ile görüşmesi için gönderdiği kaydedildi.

482-484-513-514 nolu tapelerde; BDDK murakıbının EREGE Demir Çelik Fabrikası hakkında hazırladığı rapor üzerine, A.B ile temasa geçilmesi için A.B’nin görevlendirildiği belirtilerek, “Erol Evcil’in örgüt üyesi Kayapalı ile yaptığı görüşmede örgüte ait üçüncü şahıslar adına açılan hesaplarda tutulan, örgüte ait üçüncü şahıslar üzerine hissedarı olarak gösterilen şirketlere harcanan paralara mahkeme kararıyla incelenmek üzere tedbir konulmasından sonra örgütün kendi değerlendirmelerine göre tedbir konulmasının nedenini örgüte ait Erege Demir Çelik Fabrikası hakkında BDDK de murakıp olarak görev yapan A.B’nin hazırladığı raporu görmeleri nedeniyle murakıpla temasa geçildi. Kayapalı yanında muhasebecilik yapan M.A murakıptan mahkemenin koyduğu tedbirin önemli olmadığını öğrendi. Örgüt üyesi M.A BDDK murakıbının AB’nin ricası ile yakınını işe başlattı.

M.A BDDK murakıbı A.B İstanbul’da buluşmaya gitti, yapacağı harcamalar için örgüt üyesi Kayapalı’nın talimatı ile kendisine 3 milyar para ve bir şoför tahsis etti. Şüpheli A.B ifadesinde suçlamayı kabul etmediğini, daha önce yapılan görevlendirme nedeniyle yaptığı çalışma sırasında Hüseyin Kayapalı ve Mehmet Atak ile tanıştığını, bunlardan menfaat temin etmediğini, suç örgütü ile ilgisinin olmadığını söyledi.”

PARA TRAFİĞİNİ BİZZAT YÖNETTİ

Devlete yaklaşık 350 milyon YTL borcu olan Evcil'in yakınlarına ve adamlarına kurdurduğu şirketleri ve para trafiğini bizzat yönettiği tespit edildi. Soruşturmada Evcil'in İzmir'de EREGE Demir Çelik, SIDER Dış Ticaret, SIDER Demir Çelik ve ERK Bilgisayar; Sivas'ta SİDEMİR Sivas Demir Çelik AŞ, SİVMAT Sivas Yatırım AŞ; Bursa'da MONES Tekstil AŞ, G.R İnşaat AŞ; İstanbul'da da Kevser Kaynak Suları ile Denge Televizyon Yapım AŞ adıyla firmalar kurdurduğu belirlendi. Bankalar ve Maliye ile yazışarak şirketlerin hesaplarını inceleyen savcılık, Evcil hakkında “örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suçtan kazanılan mal varlığı değerlerini aklama” suçlamalarıyla operasyon için düğmeye basıldı.

Savcılığın talebi doğrultusunda Evcil'in doğrudan bağlantılı olduğu 10 şirketle ilişkisi bulunan 10 şirketin ve yanında çalışan 44 kişinin tüm mal varlıkları donduruldu. 20 şirketin yönetimine kayyum atanması kararı alındı. Dün sabaha karşı düğmeye basan savcılığın talimatıyla Ankara'dan Bursa, Sivas, İstanbul ve İzmir'e giden ekipler gözaltı işlemlerini başlattı.

BOZUK PARA OPERASYONU

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, bir yıldır sürdürdüğü soruşturma sonucunda, Nesim Malki cinayetinin azmettiricisi Erol Evcil’e yönelik olarak “Bozuk Para” adlı kara para aklama operasyonu başlattı. 20 şirket ve 44 kişinin tüm mal varlıkları da donduruldu.

Operasyonda, Erol Evcil, Nilüfer Turizm şirketinin sahibi işadamı Hüseyin Kayapalı ile oğlu Mustafa Kayapalı'nın da aralarında bulunduğu 33 kişi gözaltına alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın (KOM) “Gökyüzü” operasyonunda da Çakıcı’nın “para kasası” olarak gösterilen Evcil'in kara para aklamak amacıyla Sivas Demir Çelik İşletmeleri A.Ş.'yi ele geçirmeye çalıştığı, bu amaçla TMSF nezdinde girişimlerde bulunduğu ortaya çıkarılmıştı.

TMSF, EVCİL’E SATTIĞI FABRİKAYA EL KOYDU

Evcil operasyonunda ilginç bir tablo ortaya. TMSF, daha önce Evcil'e sattığı Sivas Demir Çelik'e (SDÇ), bu operasyonla el koyma kararı aldı. Böylece sattığı fabrika tekrar TMSF'ye dönmüş oldu.. Evcil, SDÇ pazarlığında TMSF Tahsilat Daire Başkanı Basri Ocak ve TMSF Yönetim Kurulu üyesi Hasan İncekara ile görüşmüştü. Hürriyet gazetesi, Ecvil'in 29 Eylül 2004'te GAP İdaresi Başkanlığı binasında Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile bir görüşme yaptığını ortaya çıkarmıştı. Evcil, bir gün sonra da şirket için 2.3 milyon dolar ödemiş, 14 Ekim 2004'e kadar da 5 taksitte 6 milyon 390 bin dolara fabrikanın sahibi olmuştu.

ŞİRKETLERE KAYYUM

Operasyon kapsamında Erol Evcil'in kontrolündeki şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kayyum atanacağı bildirildi. Yapılan teknik takip ve soruşturma sırasında Hüseyin Kayapalı’nın üzerinde kayıtlı görünen, ancak gerçekte Evcil'e ait olduğu düşünülen Nilüfer Turizm'in yönetimine de el konacağı bildirildi. TMSF Birinci Tahsilat Dairesi tarafından görevlendirilen elemanlar Evcil'in Bursa, İstanbul ve İzmir'deki şirketlerini yönetmek için görevlendirildi. Böylece TMSF ilk kez bir otobüs şirketinin yönetimini de üstlenmiş oldu.

20 şirketine 62 kayyum atandı. Evcil ve işadamı Hüseyin Kayapalı tutuklandı.

EŞGÜDÜMLÜ OPERASYONLAR

Eşgüdümlü olarak yürütülen operasyonlar İzmir ve Bursa merkezli olmak üzere Ankara, Sivas, İstanbul ile Samsun’da gerçekleştirildi. Operasyonun en önemli ayağının bulunduğu İzmir’de Erol Evcil Foça İlçesi’ndeki yazlığında, yakın ilişkide bulunduğu Nilüfer Turizm’in sahibi Hüseyin Kayapalı ise Bursa’da yakalandı. Evcil’in perde arkasındaki sahibi olduğu belirtilen Erege Metal Demir Çelik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin genel müdürü, çalışanları ve korumalarının da aralarında bulunduğu 14 kişi de Evcil’le birlikte gözaltına alındı.

Erol Evcil ve Hüseyin Kayapalı'nın, çevresindeki garson, kasap, resepsiyon görevlisi, tanıdıkları çiftçilerin hesabına bu kişilerin bilgisi olmadan 70 trilyon lira civarında para yatırdıkları ortaya çıktı.

EVCİL: “EREGE METAL KARDEŞİMİN”

Polise ifade veren Erol Evcil’in kendi üzerine kayıtlı bir şeyi olmadığını, İzmir’deki Erege Metal’in kız kardeşlerinin malı olduğunu söylediği bildirildi. Erol Evcil’in ne iş yaptığını bilmediğini belirten Hüseyin Kayapalı’nın ise ifadesinde, Evcil’le sadece iyi arkadaş olduklarını, Nilüfer Turizm’in oluşum aşamasında gerekli olan parayı ise işadamı olarak kazanarak elde ettiğini söylediği kaydedildi. Öte yandan mülkiyeti Vakıfbank’a ait olan Erege Metal için Erol Evcil’in bankaya her ay ödemesi gereken 6 milyon doları uzun süredir ödemediği öğrenildi.

EVCİL’İN ŞİRKETLERİ:

“Erege Metal, Sider Dış Ticaret, Sider Demir, Çelik, Ereke Otomotiv, Sidemir, SİV Yatırım, Mones Tekstil, Kevser Kaynak Suları, ELM Gıda Pazarlama, Nilüfer Lojistik,GR İnşaat, Denge Televizyonculuk, Kayapalı, Nilüfer Turizm, İdeal Petrol, Ersöz Un Fabrikaları, Aman Petrol, Kayapalı Turistik Otelcilik, İnkişaf Tekstil, Ke-Pet Petrol, Nilüfer Sigorta Hizmetleri.”

DEVLETE BORÇLAR KABARIK

* Erol Evcil’in daha önceki yıllarda sahibi olduğu şirketlerden dolayı İş Bankası'na 26 milyon 890 bin 836 dolar borcu bulunuyor.

* TMSF’ye ise 80 trilyon lira borcu var.

* Erege Metal Demir Çelik San Tic. A.Ş'nin 24 trilyon 454 milyar 666 milyon 480 bin lira vergi borcu bulunuyor.

* Sahibi olduğu Mones Tekstil San. ve Tic. A.Ş’nin SSK ve vergi borçlarının toplamı 3.5 trilyon lira.

* Bağdat Caddesi’nde bulunan gayrimenkulu 1 milyon dolara satmasına rağmen devlete olan borcunu ödemek yerine elde ettiği parayı şirketlerinde kullandı.

* Say Metal Demir Çelik'in Erol Evcil'in denetimine geçmesiyle birlikte fabrikanın Vakıflar Bankası'na kiralanması ve fabrikaya elektrik bağlanması aşamasında ANAP MKYK üyesi Ahmet Özdemir’e rüşvet olarak verilen 2 milyon dolar Evcil’in şirketi Mones Tekstil adına ödeme planı çıkarıldı.

*Nilüfer Turizm’in sahibi Hüseyin Kayapalı ile birlikte İzmir’deki Hilton Hoteli’ne yönelik ortak faaliyette bulundu.

* Mones Tekstil’de Evcil'in hisselerini temsil eden Fatih İmal’ın ifadesinden: “Bursa İhsaniye’de üzerime kayıtlı 4 daire bulunmaktadır. Bu evler Erol Evcil’e aitti. Erol Evcil’e haciz geldiğinde İş Bankası bu evleri satışa çıkardı. Erol Evcil’in talimatıyla Mones Tekstil’den sağladığım parayla evleri satın aldım. Bu dairelerde Erol bey’in yakınları oturmaktadır.”

* Erol Evcil’in kontrolündeki Erege Demir Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Fettah Erdem’in ifadesinden: “Bursa Çekirge'de bir dairem ve İstanbul Maslak’ta bir işyerim bulunmaktadır. Erol Evcil'in eski dairesi ve işyeri olan bu gayrimenkulları İş Bankası tarafından yapılan ihalede satın aldım.”

* Erege eski Genel Müdürü Hakan Karakurt'un ifadesinden: "2004 Ocak ayında İş Bankası tarafından satışa çıkartılan Erol Evcil'e ait daireyi satın aldım."

TMSF PAVYON SAHİBİ DE OLDU

Evcil operasyonu kapsamında el konulan işletmeler arasında Hüseyin Kayapalı’ya ait “Gece Yıldızı” adlı pavyonun yönetimi de TMSF’ye geçti. Tapusu Hüseyin Kayapalı'nın üzerinde görülmesine rağmen Erol Evcil'in olduğu gerekçesiyle tedbir konulan Kayapalı Oteli'nin altında bulunan gece kulübünün tapu kaydının da “pavyon” olarak yapıldığı ortaya çıktı. Bursa 2.Sulh Ceza Mahkemesi TMSF elemanlarını pavyona kayyum atadı.

ER-EGE’DE ÇAKICI DEVREYE GİRDİ

Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturma dosyasında Çakıcı’nın, ER-EGE Metal'in alımı sırasında devreye girdiği ve fabrikanın yönetiminde söz sahibi olduğu iddia edildi. Çakıcı gözaltına alındığında polise mesleğinin, “demir tüccarlığı” olduğunu söylemişti

ÇAKICI’YA 19 YIL

Alaaddin Çakıcı, eşi Uğur Kılıç’ı öldürtmekten 19 yıl hapis cezası aldı.Çakıcı, eşi Nuriye Uğur Kılıç’ı öldürttüğü iddiasıyla yargılandığı Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 19 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın karar duruşmasında, tutuklu bulunduğu Tekirdağ 2 No?lu F Tipi Cezaevinden getirildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!