Güncelleme Tarihi:
“İstanbul’da hiç yağış yağmayacak diye bir şey yok” diyen Bakan Eroğlu, meteoroloji bilgilerine göre önümüzdeki Perşembe’den sonra İstanbul’da yağış beklendiğini belirtip, İstanbulluların hiçbir zaman su sıkıntısı yaşamayacağını öne sürdü.
ENDİŞE ETMEYİN
Orman ve su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, DSİ, İSKİ, bakanlık ve belediye yetkilileri, dün Saraçhane’deki Başkanlık Sarayı’nda İstanbul’un su durumunu değerlendirmek amacıyla yaptığı toplantı öncesi düzenlenen ortak basın toplantısında İstanbullular’ın yüreğine su serpti. Eroğlu, “Endişe etmeyin. En kötü şartlarda bile biz İstanbul’a su vermeye devam edeceğiz. Şu anda İstanbul barajlarının yüzde 33’ü dolu zaten. Sadece barajlardan değil Melen’den, Yeşilçay’dan ve Istıranca Derelerinden sürekli su aktarıyoruz. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntı yok” dedi.
3 YENİ BARAJ MÜJDESİ
Alınacak tedbirlerin başında işletme programını gözden geçirmek olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını da yanıtlayıp, “Bazı barajlarda sıkıtı olursa öbür barajlardan aktarma imkanı var. İSKİ’de çok muhteşem bir su yönetim sistemi var. Dolayısıyla bunu değerlendireceğiz” diye konuştu.
BİR DE C PLANIMIZ VAR
İstanbul’a 3 baraj müjdesi veren Eroğlu şunları söyledi:
“Melen’den gelen dev bir isale hattı var. İkincisini de İSKİ yapıyor ve muhtemelen yaza kadar bitecek. Üçüncü tedbir olarak da uzun vadede 3 tane baraj sözü veriyoruz. Melen, Osmangazi ve Sungurlu barajlarını inşa edeceğiz. Bu bizim B planımız, bir de C planımız var. O bizde mahfuzdur ve meslek sırrıdır. Merek etmeyin İstanbul’u susuz bırakmayacağız. Susuz kalırsanız bana haber edin.”
İstanbul’a yeteri kadar yağış yağmazsa suni yağış ya da bulut tohumlama yöntemini alternatif olarak düşünüp düşünmeyecekleri yolundaki soruya “Düşünmem” yanıtını veren Bakan Eroğlu, nedenini Nurettin Sözen dönemine göndermede bulunarak, şu sözlerle açıkladı:
SUNİ TOHUMLAMA HİÇBİR İŞE YARAMIYOR
“Çünkü 1994 yılında İSKİ Genel Müdürü iken, ciğerimden sökülürcesine ödediğim, geçmiş yönetime ait suni tohumlama parasıdır. Yabancı firmalarla yapılan protokol neticesinde onların ödemediği parayı göreve gelince biz ödemek zorunda kaldık. Yaptığımız ilmi çalışmalar bu tohumlamanın hiçbir işe yaramadığını, hatta yağacak bazı yağmurları da başka yerlere kaçırdığını tespit ettik. İSKİ’de yaşanan skandal buz dağının sadece görünen yüzüydü. Ben hatıralarımı yazıyorum. İSKİ’de ve DSİ’de neler gördük biz.”
Melen Barajı’nın inşaatına başlandığını ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la birlikte Şubat’ta temel atma töreni yapacaklarını belirten Eroğlu, suyla ilgili planlarını şöyle açıkladı:
“Sadece Melen’de İstanbul’un yıllık ihtiyacının 1,5 katı kadar su var. Ayrıca Osmangazi ve Sungurlu barajlarının proje çalışmaları yapılıyor. Proje bittiği anda çalışmanın hızlandırılmasının talimatını verdim. Orada da İstanbul’un 1 yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar su var.
PLANLAR 2071’E KADAR SU SIKINTISI OLMAMASI İÇİN
Merak etmeyin biz gereğini yapıyoruz. 3 yıllık kuraklık olması halindeki planları yapıyoruz. 2071’e kadar İstanbul’da su sıkıntısı yaşanmaması için planlar yapıyoruz. Yani günü kurtarmak için çalışmıyoruz, çok büyük düşünüyoruz. Merak etmeyin bizde tecrübe var. İstanbul ve Türkiye’yi susuz bırakmayacağız. Hatta başka ülkelerden yardım isteyenler olursa gerekli tecrübemizi de aktırırız. Artık Türkiye su konusunda en modern içme suyu ve ileri biyolojik arıtma tesislerini yapıyor ve başka ülkelere deneyimlerini aktarıyor.”
DUASIZ HİÇBİR ŞEY OLMAZ
Eroğlu, Başbakan Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde yapılan yağmur dualarını hatırlatan bir gazetecinin son günlerin moda terimi “Dua ve beddua”yı kelimelerine atıfta bulunup, “İstanbulluları su için duaya davet ediyor musunuz?” sorusuna da “Duasız hiçbir şey olmaz, biz de her gece bütün vatandaşlarımız için dua ediyoruz. Duasız hiçbir şey olmaz. Bütün bu çalışmaları Allah’ın yardımıyla yapıyoruz” yanıtını verdi.
TOPBAŞ: MAĞDUR ETMEYECEĞİZ
İBB Başkanı Kadir Topbaş da, nüfusu 14 milyona ulaşan İstanbul’da su problemi yaşanmadığını belirtip, “2071, 2100’ler, 2200’lere kadar tedarikleri gözden geçiriyoruz. Gelecek nesilleri düşünüyoruz” dedi.
2007 yılındaki kuraklıkta Melen’den 185 kilometrelik hat döşenerek İstanbul’un imdadına yetişildiğini anlatan Topbaş, “Biz de 135 kilometrelik ikinci hat olarak hattın inşaatına başladık. 5-6 kilometrelik kısmı bitmek üzere. Böylece ikinci hattı devreye sokacağız” diye konuştu.
Barajlardaki su rezerv oranının geçmiş yıllara oranla düşük olduğunu kaydeden Topbaş, “Yüzde 35-37’lerden bahsediyoruz. Türkiye’de son 50 yılın en kurak dönemi olarak bahsediliyor. Tedbirler alarak çok dikkatli ve hassas davranarak kentimizi ve insanımızı mağdur etmeyecek, yaşamını etkilemeyecek hale getirmek için gece gündüz demeden çalışmaktayız” dedi.
VATANDAŞTAN ARZUSU: SUYU DOĞRU KULLANALIM
“İstanbullullardan bir arzum var” diyen Topbaş, “Dünyada hızla tükenen doğal kaynaklar var. Dengeli kullanmak gerekmektedir. Şehirlilik, ber medeniyet göstergesi olarak, kaynakları doğru kullanmaktan geçer. Dışa bağımlı olduğumuz enerji, akaryakıt, doğalgaz olmak üzere her birinde hassasiyet gösterilmeli. Suyun musluğumuza gelinceye kadar maliyetinin yüzde 85’inin de enerji olduğunu düşünürsek suda da hassasiyet göstermek gerekir. Bu hem kendi bütçemiz açısından hem de ulusal ekonomi açısından önemli” dedi.
Belediyenin ve bakanlığın çalışmalarıyla İstanbul’un bir problem yaşamayacağını söyleyen Topbaş, “Devamlı teyakkuz halindeyiz. Zaten çalışma içindeyiz. İstanbul’da geçmişte bidonlarla, tankerlerle su taşıma dönemleri artık bir nostaljinin de ötesinde geçmişte kaldı. Geçmişte İstanbul’da 5-6 katlı binalara hidroforlu lüks daireler diye pankartlar asarlardı. 5-6 kata su basıncı olmayan bir İstanbul’dan gökdelenlere su verebilen bir İstanbul’a geldik. Bu kadar başarılı bir noktaya geldik” dedi.
Topbaş, “İstanbullular müsterih olsunlar ama doğal kaynakları dikkatli kullansınlar” dedi.