Güncelleme Tarihi:
24 Nisan’dan tam bir gün önce kamuoyuna duyurulan uzlaşmanın perde arkasında başrolü ABD oynarken, anlaşma sağlanmazsa ABD Başkanı Barack Obama’nın 24 Nisan tarihli açıklamasında 1915 olayları için soykırım ifadesini kullanmak zorunda kalabileceği mesajının da uzlaşma sağlanmasında belirleyici olduğu öğrenildi.
Uzlaşmaya götüren süreçte, ABD’nin arabulucuğunda saatler süren maraton görüşmeler yapıldı. Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Matt Bryza, Erivan’da görüşmeleri yürütürken, Türkiye ayağında müzakereleri ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul Apakan yürüttü.
Türkiye ile Ermenistan doğrudan görüşmelerde bulunurken, ABD’nin devreye girmesi, Türk – Ermeni müzakerelerinin Azerbaycan’dan gelen tepki üzerine aksamaya başlaması üzerine oldu.
Obama’nın Türkiye ziyaretinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede, 24 Nisan’dan önce muhakkak Ermenilerle bir uzlaşmaya varılması telkininde bulunduğu, Ankara’nın da Ermenilerle yaptığı görüşmede ciddi ilerlemeler kaydedildiği belirtildi.
Ancak Azerbaycan’dan gelen tepki Türk – Ermeni müzakerelerine sekte vurdu. Başbakan Erdoğan’ın, “Dağlık Karabağ sürecinde ilerleme sağlanmadan Ermenistan’la uzlaşmaya varılmasının mümkün olmadığı” yönündeki açıklamaları üzerine, Amerikan tarafı devreye girerek, Ankara ile Erivan arasında arabuluculuk yaptı.
Maraton görüşmelerde en önemli sıkıntıyı da zaten Dağlık Karabağ sorunu oluşturdu. Türk tarafının, iki başkent tarafından eş zamanlı olarak açıklanacak açıklamaya Dağlık Karabağ’la ilgili bir ifade konulması talebi, Ermenilerce kabul edilmedi.
Görüşmeler çıkmaza girdiğinde ise, “uzlaşma olmaması durumunda Başkan Obama soykırım ifadesini kullanmak zorunda kalabilir” şeklinde verilen mesaj, özellikle Ankara’nın Dağlık Karabağ konusunda geri adım atmasında etkili oldu.
Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde ilerleme sağlanmadan Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkilerini normalleştirmesi, sınırlarını açmasına karşı çıkıyor.
Bu çerçevede Ankara, Ermenistan’ın en azından, Dağlık Karabağ’ı çevreleyen 7 bölgenin 5’inden çekilmeyi kabul etmesini istiyor.
Ancak edinilen bilgilere göre, Ermeniler, Dağlık Karabağ sorununun çözüm ilkeleri konusunda tam bir anlaşma sağlanmadan, bu bölgelerden çekilmeye yanaşmıyor. Dağlık Karabağ konusunda yapılan görüşmelerde ise en sıkıntılı konuyu, bölgenin statüsüne yönelik yapılacak referandum oluşturuyor.
Ermeniler tek bir referandum yapılmasını isterken, Azerbaycan ise, iki toplumun ayrı referandumlar yapmasından yana. Bu arada, Laçin koridorunun statüsü, Kelbecer bölgesinin durumu ile referandum sonucuna kadarki süreçte Dağlık Karabağ’ın hukuki statüsünün nasıl olacağı da uzlaşmazlık maddeleri arasında bulunuyor.