Ermenistan’daki milliyetçilik, Türkiye Ermenilerini korkuttu
Güncelleme Tarihi:
Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2009 00:00
Ermenistan tarafından düzenlenen ‘Ari Dun (Eve Gel)’ projesi kapsamında Erivan’ı ziyaret eden bir grup Türkiye Ermenisi, zaman zaman tanık oldukları milliyetçilik karşısında şaşkınlığa kapıldı. Geziye katılan gençlerimizden Vartan Esturyan, “Derslerdeki hamaset ve milliyetçilik dozu rahatsızlık verecek boyuttaydı” dedi.
ERMENİSTAN Diaspora Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Ari Dun (Eve Gel)’ projesi kapsamında Türkiye’den 21 Ermeni gencimiz Erivan’a gitti. Rusya, Gürcistan, Mısır, Ukrayna, Fransa ve Suriye’den katılalarla birlikte toplam sayıları 67’yi bulan Ermeni gençler, iki hafta boyunca Ermeni ailelerin yanında misafir kaldı ve muhtelif programlara katıldı. Türkiye’ye döndükten sonra izlenimlerini Agos’a yazan Vartan Estukyan, son derece keyifli günler geçirdiklerini ancak zaman zaman tanık oldukları milliyetçilikten de nahatsız olduklarını ifade etti. Estukyan şunları yazdı:
“Türkiye’den gidenlerin Ermeni tarihi, Ermenistan tarihi, coğrafyası ve kültürü hakkında bilgilerinin son derece sınırlı olduğunu göz önünde bulundurursak, bakanlığın bu hizmeti önemli bir eksikliği doldurdu. Ancak özellikle demokratikleşme mücadelesi veren Türkiye’den gelen bizler için derslerdeki hamaset ve milliyetçilik dozu rahatsızlık verecek boyuttaydı. Tabii ki bizler de kültürümüzü, sanatımızı, tarihimizi öğrenmeye ihtiyaç duymaktayız. Fakat bizim Türkiye’de eleştirdiğimiz ve reddettiğimiz milliyetçi söylemlere Ermenistan’da razı olmamız beklenemezdi. Daha önce de tanık olduğumuz bu olgu, bu programda bir kez daha kendini hissettirdi. Türkiye ve Mısır gibi Müslüman ülkelerden gelenler çok daha demokrat bir duruşu benimsemişken, Hıristiyan ülkelerden gelen katılımcılarda dindarlık ve milliyetçilik duyguları daha belirgindi.”
Geziye katılanlardan Sayat Tekir de, yine Agos’ta yer alan yazısında aynı konuya değinerek, önyargılardan şikayet etti. Tekir, şunları yazdı:
“Reel sosyalizmin yıkılmasından sonra diğer Varşova Paktı ülkelerinde görüldüğü üzere, muhafazakâr ve milliyetçi eğilimler bu altı günlük eğitimde de kendini yoğun olarak hissettirdi. Eğitimin milliyetçiliğinin yanısıra bir-iki Diaspora Bakanlığı görevlisinin Türkiye’den gelen katılımcılara karşı sergiledikleri önyargılı tavır grubun keyfini kaçırdı. Bu agresif tavır tepkimizi çekerken, genel olarak Diaspora Bakanlığı görevlilerinin kibar ve ilgili tavrı, tatsız birkaç hadiseyi unutturdu bize.”
“Türkiye’den gidenlerin Ermeni tarihi, Ermenistan tarihi, coğrafyası ve kültürü hakkında bilgilerinin son derece sınırlı olduğunu göz önünde bulundurursak, bakanlığın bu hizmeti önemli bir eksikliği doldurdu. Ancak özellikle demokratikleşme mücadelesi veren Türkiye’den gelen bizler için derslerdeki hamaset ve milliyetçilik dozu rahatsızlık verecek boyuttaydı. Tabii ki bizler de kültürümüzü, sanatımızı, tarihimizi öğrenmeye ihtiyaç duymaktayız. Fakat bizim Türkiye’de eleştirdiğimiz ve reddettiğimiz milliyetçi söylemlere Ermenistan’da razı olmamız beklenemezdi. Daha önce de tanık olduğumuz bu olgu, bu programda bir kez daha kendini hissettirdi. Türkiye ve Mısır gibi Müslüman ülkelerden gelenler çok daha demokrat bir duruşu benimsemişken, Hıristiyan ülkelerden gelen katılımcılarda dindarlık ve milliyetçilik duyguları daha belirgindi.”
Geziye katılanlardan Sayat Tekir de, yine Agos’ta yer alan yazısında aynı konuya değinerek, önyargılardan şikayet etti. Tekir, şunları yazdı:
“Reel sosyalizmin yıkılmasından sonra diğer Varşova Paktı ülkelerinde görüldüğü üzere, muhafazakâr ve milliyetçi eğilimler bu altı günlük eğitimde de kendini yoğun olarak hissettirdi. Eğitimin milliyetçiliğinin yanısıra bir-iki Diaspora Bakanlığı görevlisinin Türkiye’den gelen katılımcılara karşı sergiledikleri önyargılı tavır grubun keyfini kaçırdı. Bu agresif tavır tepkimizi çekerken, genel olarak Diaspora Bakanlığı görevlilerinin kibar ve ilgili tavrı, tatsız birkaç hadiseyi unutturdu bize.”