Güncelleme Tarihi:
Açıklamada şöyle denildi;
"Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin mesajı Türkiye ve Ermenistan halkları arasında tesis edilecek bir köprünün temel taşları olacak niteliktedir.
I. Dünya Savaşı, tüm savaşlarda olduğu gibi, olumsuz etkileri yıllar boyu sürecek toplumsal fırtınalar yaratmıştır. Savaşa taraf olan ülkelerin vatandaşları acılarıyla başbaşa kalmışlar, analar, babalar evlatlarını, kadınlar eşlerini, çocuklar ana babalarını kaybetmenin acısını yaşamışlardır. Özellikle tarih boyunca uygarlıklara beşik olmuş Anadolu toprağının ortasına düşen ateş, sosyal yaralar açmıştır.
Sayın Başbakanımız bu mesajlarıyla Türk-Ermeni ilişkilerinde yeni bir sayfa açmışlar, Anadolu’nun bağrında savaşın acılarını tatmış müslim-gayrımüslim Osmanlı vatandaşlarının hatıralarına saygı göstermişlerdir. Mesajda belirtilen "Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayrı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ve Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır" ifadesini olumlu geleceğe doğru açılmış bir kapı olduğunu düşünüyoruz.
Kadasetli Patrik Mesrob II Hazretleri’nin Türk-Ermeni ilişkilerinin olumlu yönde gelişmesi için iki halkın birbirlerinin acılarını paylaşmasının bir nişanesi olarak Türkiye-Ermenistan sınırında ortak bir anıtın dikilmesini ve bu anıtla her iki milletin bağırlarında açılan yaralara acılara saygı gösterilmesini farklı platformlarda önerdiğini, merhum Patriklerimizden Şınorhk I Hazretleri’nin ise savaşta yaşamlarını yitirmiş insanları anarken, insanlığın bu tür felaketlerden uzak kalması için dua ettiklerini biliyoruz.
Sayın Başbakan’ın bu mesajı ileriye dönük ve olumlu adımların atılmasında Türkiye ve Ermenistan halklarını cesaretlendirecek niteliktedir. Asırlık devlet geleneğinin rehberliğinde ifade edilen duygu ve düşüncelerin, doğru değerlendirilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz. Bu mesajın, yasama organı olmak üzere teşkil edildikleri halde tarihi yargılayan ve savaşın acımasız ortamında acılar çekmiş insanların bir kesiminin acılarını görmezden gelen meclislerin kararlarını gölgede bırakacak nitelikte olduğunu düşünüyoruz. Bu mesajın Türkiye karşıtlarınca da doğru değerlendirilmesi gereklidir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermeniler, Türkiye ve Ermenistan halklarının acılarını dindirecek, yaralarını saracak mutlu bir günün selamlanacağına inanmaktadırlar. Bu mutlu kucaklaşmanın gerçekleşmesi için düşmanlığı körükleyen kin ve nefret söylemlerinin bir tarafa bırakılmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Sevgi ve karşılıklı anlayış tohumlarının sarsılmaz bir azimle yeşertilmesinin gerekli olduğunu vurguluyoruz.
Sayın Başbakanımızın hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmaları dileklerine "amin" diyor, iletilen taziyeyi sevgiyle kabul ediyoruz. İnancımızın bir gereği olarak kadim dini geleneklerimiz uyarınca hayatlarını kaybedenleri dualarla anıyoruz. Tanrı dualarımızı kabul etsin ve yaralı gönülleri taşlardan, dikenlerden arındırarak karşılıklı sevgi, saygı tohumlarının yeşereceği verimli topraklar haline getirsin"