Ermeni Patrikhanesi’nden yasaklar genelgesi

Güncelleme Tarihi:

Ermeni Patrikhanesi’nden  yasaklar genelgesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2002 01:45

Geçtiğimiz günlerde Ermeni cemaatine mensup Balat Surp Hreşdagabet Kilisesi'nde yaşanan olayların medyaya yansıması üzerine başlayan rahatsızlık, Patrikhane'yi de harekete geçirdi. Patrik Mesrob II, bir genelge yayımlayarak kiliselerin etrafında içki içilmesini, kurban kesilmesini, hediyelik eşya satılmasını, bağış toplanmasını yasakladı.

Genelgeye göre, Patrik'ten izinsiz dini yayın yapmak, kilisede konuk ağırlamak, mezarlıkta ruhani áyin düzenlemek ve ölenlerin canları için irmikten başka yiyecek içecek dağıtmak da yasak.

‘‘Ermeni Kilisesi'nin herhangi bir biriminde yapılan yanlış bir davranış, kaynağı ve gerekçesi ne olursa olsun, tüm kiliseye ve cemaat üyelerine mal edilmekte, haksız eleştiri ve ithamlara muhatap kalmamıza yol açmaktadır. Bu nedenle, kiliselerimizin madağ sofraları döneminin hemen öncesinde, dini yaşamımızı ilgilendiren bazı yönergelere yeniden dikkatinizi çekmek arzusundayım.’’

Türkiye Ermenileri Patriği Mesrop II imzasını taşıyan genelge, Balat Kilisesi'nde düzenlenen ve ATV tarafından yayımlanan áyine atıfta bulunduktan sonra, bir dizi konunun yasaklandığını duyuruyor. Savaş Ay tarafından hazırlanan programdaki irkiltici görüntüler yüzünden olsa gerek, özellikle, kurban kesimine kesin bir dille karşı çıkılarak şöyle deniliyor:

‘‘Dini törenler esnasında kiliselerimizde veya çevrelerinde herhangi bir hayvanın uzuvlarının kesilmesi, kanının akıtılması Yeni Ahit öğretisine aykırı olduğu gibi, gelişmiş bir topluma da yakışmayan, çağdışı görüntüler ortaya koymaktadır. Bu tür alışkanlıklar, Ermeni cemaatinin ve onun dini inançlarının, hiç de hak etmediği saygısız ithamlara muhatap olmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, hangi nedenle olursa olsun, bundan böyle kilise ve çevresinde bu tür çirkin manzaralara izin verilmeyecektir. Sevgi sofraları için gereken et, çok daha uygar ve sıhhi koşullarda, kasap ve mezbahalardan temin edilecektir.’’

Genelgede daha sonra, kilise ve külliyelerde alkollü içki tüketilmesine karşı çıkılıyor ve geleneksel olarak sunulan şarap dışında içki içilmemesi, şarabın da bir bardağı geçmemesi isteniyor.

Cemaat gazeteleri dışında kalan basın mensuplarının, mutlaka Patriklik'ten izin alması gerektiği de belirtilerek şöyle deniliyor:

‘‘...Kimlikleri ve niyetleri konusunda bilgi sahibi olmadığımız, dileyen her basın mensubunun, politikacının ya da yabancı konuğun kilise vakfı külliyelerimize serbestçe girmesine izin verilmemelidir. Cemaatimizin gazeteleri dışında kalan her türlü yayın organı temsilcisi, buralarda fotoğraf ya da film çekmek, bilgi toplamak, röportaj yapabilmek için Patrikliğin yazılı onayına başvurmak zorundadır.’’Genelgenin devam eden maddelerinde ise kilise içinde hediyelik eşya, takvim, kitap ve broşür satılması, patrikliğin izni olmadan yurt içinden veya dışından gelen birisinin ibadet yönetmesi, kilise mensuplarının mezarlıklardaki törenlere katılmaları, yine mezarlıklarda irmik helvası dışında yiyecek dağıtılması da 1 Ekim 2002 tarihinden başlayarak yasaklanıyor. Ermeni cemaatinin yayın organlarından biri olan Agos gazetesi, son sayısında Patrikhane'nin yasaklarını manşetine taşıyarak tepki gösterdi. ‘‘Yasaklar genelgesi’’ başlıklı haberde, patriklik genelgesindeki yasakları delmenin tek yolunun, ‘‘Patrik Hazretleri'nin özel izni’’ olduğu da özellikle vurgulanıyor. Öte yandan, eleştirilerin merkezi haline gelen Balat Surp Hreşdagabet Kilisesi yönetim kurulu üyeleri tarafından Agos'a yapılan açıklamada, adağın bir Anadolu geleneği olduğu belirtilerek, kendilerine haksızlık yapıldığı iddia ediliyor.

PATRİK MESROB II’NİN GENELGESİNDEN

Şarlatanlardan medet ummayın

Halkın dini inançlarını sömüren yerli ve yabancı din tacirlerinin, kendilerinde 'özel bir enerji' bulunduğunu iddia eden, ibadethanelerimiz dışında 'kahinlik' rolüne soyunan birtakım şarlatanların bazı evlerde tuhaf ayinler düzenlemekte olduklarına dair duyumlar alınmaktadır. Kiliselerimizdeki vaazlarda defalarca tekrarladığımız gibi bu tür tövbe ayinleri, şifa dağıtma seansları, cin çıkarma, şeytan bağlama törenleri, faldan, kurşundan, incik-boncuktan, kurumuş hayvan uzuvlarından ve benzeri şeylerden medet umulması, mezhebimizin öğretilerine aykırıdır. Bu tür törenler, kandırarak ve küçük düşürerek halkımızın onurunu da ayaklar altına almaktadır. Tüm cemaat üyelerimizin bu cehalete engel olmak için çaba harcamalarını arzu ediyorum.

BASIN SÖZCÜSÜ AVUKAT LUİZ BAKAR

Bu tür genelgeler sık sık yayınlanır

Ermeni Patrihanesi basın sözcüsü avukat Luiz Bakar, bu tür genelgelerin rutin bir işlem olduğunu belirtti. Bakar, önceki yıllarda daha küçük boyutta konuları kapsayan genelgenin, bu sene pekçok konuyu birden ihtiva ettiği için dikkat çektiğini söyledi. Avukat Bakar, sorularımızı şöyle cevaplandırdı.

Patrikhane genelgesi nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

- İki senede bir yaz tatillerinin sonunda, bazı hususların cemaate yeniden duyurulması amacıyla böyle bir genelge yayımlanır. Bu genelgelerdeki uyarılar zamanla unutulduğu için yeniden hatırlatmak gerekir.

Balat'taki kilisede yapılan áyinin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgisi var mı bu genelgenin?

- Şüphesiz Balat görüntüleri cemaat arasında belli bir rahatsızlık yarattı. Bu nedenle, kiliselerin ve cemaatin uyması gereken kurallar bir bütün halinde yayımlandı.

Ama bu kez basına sansür olarak anlaşılmaya çok müsait bir madde var...

- Onu sansür olarak değerlendirmemek lazım. Zaten hep öyleydi. İbadethaneye izinsiz girmek, fotoğraf çekip görüntü almak, kilisenin ruhaniyetine aykırıdır. Her zaman belirli sınırlamalar vardı. Bunu kiliselere gelip giden bütün gazeteciler bilir.

Agos gazetesi, genelgeyi manşetten vererek, duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Cemaatten gelen başka tepkiler var mı?

- Benim Patrikhane'den aldığım bilgiye göre, şu ana kadar Patrikhane'ye ulaşan herhangi bir tepki yok.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!