Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Gül:
- Aslında görüşmelerimiz Strazburg’da başladı dersem yalan olmaz. Orada başlayan görüşmelerimize devam ettik.
- Hemen sözümün başında şunu sizinle paylaşmak istiyorum. İtalya’daki depremde hayatını kaybedenlere baş sağlığı diliyoruz.
- Obama’nın ziyaretinden Türk halkı onur duymuştur.
- İlişkilerimiz askeri siyasi temelde gözüküyorsa da ilişkilerimizin ekonomik boyutunu daha ileri taşımayı destekleyeceğiz.
- Türk-Amerikan meselesine baktığımızda, ABD süper güç olarak dünyanın sorunlarıyla ilgilenmek zorunda. Türkiye’de bir çok konuyla ilgileniyor. Bu konuları iki ayrı kağıda koyduğumuzda bunların benzerlik gösterdiğini görüyoruz.
- Tabiî ki terörle mücadele her iki ülkenin de en önemli konularından biridir. Bir çok coğrafyada Afganistan’dan Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar el birliği yapacağız.
- Türk halkına da gösterdikleri misafirperverlik için teşekkür ediyorum. İtalya’daki ailelere başsağlığı diliyoruz.
- Bir haftadır Avrupa’da seyahat etmekteyim. Türkiye’nin önemini vurgulamak istiyorum. Bunun için buradayım
- Türkiye sıklıkla batı ve doğu arasında köprü görevi gören bir ülke olarak adlandırılır. Türkiye sıra dışı zenginliğe sahip bir ülkedir.
- Eski medeniyetlerle yeni ulus devletlerin birlikte barındığı, demokrasiye önem veren canlı ekonomiye sahip bir ülkedir.
- Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün liderliği beni son derece etkiledi.
- Türkiye’nin Afganistan’da yaptığı çabaları ele aldık, aynı zamanda stratejik olarak belli noktalara değindik.
- Irak’taki gelişmeleri nasıl devam ettirebiliriz, ABD Irak’tan çekilirken neler yapabilir bunları da konuştuk.
- Aynı zamanda nükleer konusunda dünyada yaşanan sorunlara yönelik çözümler de konuşuldu.
- Tabiî ki ticarette konuştuk. Ekonomik anlamda yapılacak şeyler de var. Ülkelerimiz arasındaki ticaret ele alındı.
- İletişim konuları iki ülke arasında giderek iyileşecek.
- Ele aldığımız konular arasında terörizm de vardı ve ben bu kapsamda Türkiye’ye verdiğimiz desteği sürdürebileceğimizi söyledim.
- İkili ilişkilerimizi geliştirerek değil birlikte çalışarak pek çok stratejiyi geliştirebileceğimizi gördük.
SORULAR:
- ABD Devletleri senatörü olarak Türkiye’nin Ermeni soykırımıyla ilgili kararın çıkarılması aşamasında görüşlerinizin değişip değişmediğini ve bununla ilgili sayın Gül’e herhangi bir şey söylediniz mi?
ABD Başkanı Obama: Benim bu görüşlerim kayıtlar altında zaten. Görüşlerimi değiştirmiş değilim. Beni en çok cesaretlendiren şey Gül’ün liderliği altında Ermenistan ve Türkiye arasında müzakereler devam etmektedir. Bir çok konu ele alınmaktadır ve bu müzakereleri bende ilerlemekte olan müzakereleri incelemekteyim. Bunlar meyvelerini verebilirler. Benim yapmak istediğim kendi görüşlerime odaklanmak değil, Türkiye’nin görüşlerine odaklanmaktır. Geçmişte zor ve trajik olaylar yaşandı ve tüm dünya bunu çözüme kavuşturmaya çalışırken yapıcı bir tutum sergilenmelidir.
- Görüşünüz değişmedi, bu sözcüğü kullanacak mısınız?
GÜL’ÜN OBAMA MENÜSÜ ABD Başkanı Obama, Ankara temasları çerçevesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Çankaya Köşk’ünde çalışma yemeğinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül’ün Obama’nın onuruna verdiği çalışma yemeğinin menüsü, zengin Türk mutfağını yansıttı. Kayseri'li olan Cumhurbaşkanı Gül’ün Obama için hazırlattığı menüde Kayseri mutfağına has yemekler de vardı. Çalışma yemeğinde, şarap olarak ise 2006 Corvus Teneia (Beyaz) ve Doluca Sarafin Cabernet Sauvignon seçildi. İşte Cumhurbaşkanı Gül’ün Obama menüsü: “Vişneli Yaprak Sarması, Peynirli Su Böreği ve İçli Köfte, Tavada Pişirilmiş Lagos, Deniz Börülcesi, Enginarlı Mantı ve Limon Kremalı Safran Sosu ile, Fıstıklı Baklava, Nevzine, Kaymaklı Ayva Tatlısı, Çay/Kahve.”
'PKK BİZİM DE TERÖR LİSTEMİZDE'
- Her iki lidere sormak istiyorum. Sayın Obama, Bush döneminde zaman zaman sıkıntılar yaşandı. Sizin başkanlığınızın ilk üçüncü ayındayız, Türk Amerikan ilişkilerine bakışınız ne gibi değişikler var? PKK ile ilgili ne gibi somut adımlar göreceğiz?
Obama: Giderek artan bir ilişki oldu Türk Amerikan ilişkilerinde. Benim yapmak istediğim zaten iyi bir zemin olan bu zeminin üzerine ilerletmektir. Ticari ilişkiler iyileştirilebilir. Aynı zamanda terör konusunda işbirliğimiz söz konusu olduğunda, PKK’nın da bizim terör listesinde olduğu çok açık. İşbirliğimizin meyvelerini verdiğini gördük. Saldırı sayılarının azaldığını gördük. Gül ve ben daha ek bir desteğin nasıl sağlanabileceğini tartıştık. Ancak terörizmin kabul edilemeyeceği konusunda hemfikiriz. Daha güçlü ABD-Türkiye ilişkilerinin kurulması, Türkiye ve ABD’nin bir model ortaklık oluşturmasıyla mümkün olabilir. Söz konusu modelde, baskın olarak Hıristiyan olan bir ulusla, çoğunluğu Müslüman olan bir ulus bir araya gelecek ve Türkiye-ABD ile birlikte modern bir camia oluşturabilecek. Bu güvenli saygın refah içerisinde görülür ama engellenebilir kültürler arası gerilimin olmadığı bir model olacak. ABD’nin en güçlü yanlarından bir tanesi,biz kendimizi Hıristiyan ve Yahudi bir ulus olarak görmüyoruz. Vatandaşların oluşturduğu bir ulus olarak görüyoruz. Bu ortaklığı önümüzdeki günlerde görmeyi dört gözle bekliyorum.