Erken sönen umutlar

Güncelleme Tarihi:

Erken sönen umutlar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 1999 00:00

Haberin Devamı

Sarıyer'de buz tutan yolda kaza yapan kız kardeşler Melike-Çiğdem Çelik ile nişanlılarının evlilik hayalleri boğazın soğuk sularına gömüldü. Facia sonrası yolda hiçbir önlem alınmadı. Gözü yaşlı aileler, kazadan sorumlu tuttukları belediyeye karşı savaş açmaya hazırlanıyor.

Parfümeri dükkánı işleten 24 yaşındaki Melike Çelik, Kıbrıs Girne Amerikan Üniversitesi öğrencisi 23 yaşındaki Melih İyigün'le evlenmeye karar verdiğinde daha 6 aylık bir beraberlikleri vardı. Melike ailesine, ‘‘İlk bakışta aşk bu galiba. Aradığım erkeği buldum’’ diyordu. Önce aralarında yüzük taktılar. Sonra aileler tanıştı. Düğün için havaların ısınmasını bekliyorlardı. 18 yaşındaki kız kardeşi Çiğdem Çelik ise 1 yıldır tanıyordu sözlüsü 28 yaşındaki Tanzer Özcan'ı. Tanzer, Marlbora'nın bölge temsilciliğini yaptığı için Türkiye'nin dört bir yanını geziyordu. İşte bu gezmelerin birinde tanıştı Çiğdem'le. Babasının işlettiği barda VJ'lik yapan Çiğdem'e aşkını 8 ay sonra itiraf etti. Onlar da kendi aralarında yüzük taktılar. Ailelerine evlenmeye karar verdiklerini açıkladılar. Nikáh masasına Melike ile Melih'in düğünü sonrası oturacaklardı.

Babaları uyarmıştı

4 genç, birlikte vakit geçiriyor, gençliklerinin tadını çıkarıyordu. 4'ü de birbirlerine bağlandı, günden güne paylaşımları arttı. Artık her şeyi ortak yapmaya başlamışlardı. O kara günde bile ayrılmadılar. Kader, 4'ünü birden aldı. Tanzer Özcan, 8 Şubat gecesi için Ankara'ya bilet aldı. O gece Çelik ailesinin Sarıyer' deki evinde akşam yemeği yenildi. 4 genç, saat 01.00 sırala-rında Melih İyigün'ün otomobiline binerek yola çıktı. Evden çıkmadan, baba Zafer Çelik kızlarını uyardı: ‘‘Dikkatli olun, hava çok soğuk. Yollar buzlanmıştır.’’ Babalarına ‘‘Dikkatli oluruz’’ sözü verdiler. Ancak Kazıklıyol'a geldiklerinde Azrail'den kurtulamadılar.

Boğaza uçtular

Hızla giden otomobil, Kazıklıyol olarak bilinen Çetin Emeç ve Demokrasi Şehitleri Caddesi üzerinde yolun buzlanması nedeniyle kontrolden çıktı. Otomobil, demir direkleri aşarak kıyıdaki restoranlarla yol arasından denize uçtu. Boğazın soğuk sularına gömülen gençlerin cesedini dalgıçlar çıkardı. Kız kardeşler Kilyos Ağlamış Dede Mezarlığı'nda, Melih İyigün ise Sarıyer Merkez Mezarlığı'nda toprağa verildi. Tanzer Özcan'ın cesedi ise Ankara'ya götürüldü. Çevre sakinleri, Kazıklıyol'u trafiğe kapatarak protesto gösterisi yaptı. Vatandaşlar, her kış aynı yerde birçok kaza olduğunu belirterek, belediyeye tepki gösterdiler. Pırıl pırıl 4 gencin yaşamını yitirdiği Kazıklıyol'un kenarlarına özlem dolu satırlar yazıldı. Ali Rıza Özkan duygu yüklü satırlarında, ‘‘Arkadaşım, uçsuz bucaksız bir yolda, şimdi sen benden ayrı yürüyorsun. Anılarımız bir teselli dahi olamıyor. Üzülmek çare değil biliyorum. Sonsuzlukta belki bir çağ bile çok kısa. Ama özlüyorum. Seni asla unutmayacağım’’

Tedbir almayan belediye sorumlu

Eski Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Öztürkatalay, kazadan buzlanmayı önlemek için gerekli tedbirleri almayan Büyükşehir ve Sarıyer Belediyesi'nin sorumlu olduğunu söyledi. Öztürka-talay, ‘‘Arnavutköy'de bulunan kazıklı yolların kış bakımı, boğaz köprülerinin bakımı ile eşdeğerdir. Kazıklıyollara bakan belediyeler, hava raporuna göre buzlanma başlamadan tuz dökmeli. 4 gencin ölümünde belediyelerin suçu büyük. Kazanın olduğu gün boğaz köprülerinde gerekli tedbirler alınmasaydı, 4 insan değil 444 insan ölebilirdi’’ dedi.

Başka canlar yanmasın

İki kızını, telli duvaklı gelin yapmanın hayallerini kurarken kara toprağa veren baba Zafer Çelik isyan ediyor. Baba Çelik, ‘‘Kazıklıyol, Boğaz Köprüsü statüsündedir. Onun için her türlü önlemin alınması gerekir. Ancak orada yüzlerce kaza olmasına rağmen belediye hiçbir tedbir almıyor. İnsan canı bu kadar ucuz mu? Başka canların yanmaması için elimden gelen her şeyi yapacağım’’ dedi. Melih İyigün'ün annesi Leman İyigün ise oğlunu kaybettiğinden beri hasta yatağından kalkamadı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!