OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 28, 2000 00:00
ERKEKLER SARIÅžINLARI SEVER (2) Sarışın efsanesinin dünya çapında yayılmasında kuÅŸkusuz Hollywood menÅŸeli Amerikan filmlerinin büyük rolü vardır. Hollywood filmlerinde de eski kuzey efsanelerinin etkileri görülmektedir. Bu filmlerin önemli bir kısmında kadın olsun erkek olsun 'iyi'ler hep sarışındır, 'kötü'ler ise esmer. Kovboy filmlerinde 'iyi' sarışın beyazlarla esmer ve 'kötü' Meksikalı ve Kızılderililerin mücadeleleri izlenir. Duygusal filmlerde ise son derece erdemli sarışınlar esmer kadınların yaptıkları kötülüklerden dolayı acı çeker, onlardan kaçıp korunmaya çalışırlar.Hollywood sineması neredeyse fabrikasyon hesabı, her yıl piyasaya yeni sarışınlar sürer. Sarışınlar renk olarak da daha göz alıcı olduklarından, özellikle renkli fotoÄŸraf icat olduktan sonra ekranda esmerlerden çok daha dekoratif görünmektedirler. Marilyn Monroe'da doruk noktasını bulan 'aptal sarışınlar'ın yanında baÅŸka seçenekler de vardır: Mae West gibi nüktedan tabu yıkıcılar; kara filmlerde karşımıza çıkan Barbara Stanwyck gibi ölümcül sarışınlar; Hitchcock filmlerinin Grace Kelly gibi cinselliÄŸini bir gerilim unsuru olarak kullanan dıştan soÄŸuk görünüşlü içten ateÅŸli sarışınları; Marlene Dietrich gibi gizemli ve sofistike sarışınlar; Ingrid Bergman gibi entelektüel ve sportmen kadınlar; Doris Day gibi çocuksu ev kadınları; Sandra Dee gibi bekaret simgesi kolejli kızlar vb.KuÅŸkusuz 1920'lerden ya da 1950'lerden beri dünyada çok ÅŸey deÄŸiÅŸti. Son birkaç on yılın filmlerinde önceki dönemlerin kalıpları bir hayli kırılmış da olsa benzer tiplemelerin bir ölçüde devam ettiÄŸi görülüyor. Kuzeyli beyaz ırklarda sarışınlar ayrıcalıklı konumda olmakla beraber, esmerlerin çoÄŸunlukta olduÄŸu doÄŸu ve güneyli halklarda durum tam tersinedir, doÄŸu masal ve efsanelerinde de kötüler sarışınlardır; çünkü sarışınlar istilacı ve sömürgeci beyazları temsil ederler.DoÄŸu ülkelerinin sinemalarında da, örneÄŸin Türk filmlerinde de sarışınlar uzun süre kötü rollerin gediklisi olmuÅŸtur; bugün alaya alınan tarihi filmlerde 'kötü Bizanslılar' kadınlı erkekli sarışın oyuncular tarafından canlandırılmıştır; sarışın 'gavur' kadınları Türk aileleri için bir tehdit unsuru olmuÅŸtur. Cahide Sonku, Feriha Tevfik gibi ilk dönem sarışınları sayılmazsa, uzunca bir dönem sarışın kadınlara hep 'vamp' rolleri verilmiÅŸtir; esmer ve 'namuslu' kadınlar bu dönemde Neriman Köksal veya Suzan Avcı gibi 'kötü kadın'lara karşı yuvalarını korumak için mücadele ederler; ta ki Filiz Akın gelip de 'iyi kız' ları oynamaya baÅŸlayana kadar. 20. Yüzyılın ikinci yarısında iletiÅŸim olanaklarının artmasıyla birlikte Amerikan kültürünün dünyaya yayılmasına baÄŸlı olarak, sarışınlara ilgi de dünya çapında arttı. Önceleri sarışın beyazlarla simgelenen batılıyı ve batı kültürünü kendi ülke ve kültürleri için bir tehdit olarak gören doÄŸu ülkeleri, artık batıdan, hele de Amerika'dan gelen her ÅŸeyi kendi ülkelerine kabul etmekte bir sakınca görmüyorlar; arada korumacı görüşler ortaya çıksa da 'Amerikan tipi yaÅŸam tarzı'na özlem duyan kesimler gözlerini neredeyse Kıble gibi Amerika'ya dikmiÅŸ durumdalar; bu ülkeden gelen her ÅŸeyi sorgusuz sualsiz kabulleniyorlar; buna fiziksel olarak Amerikan insanına, özellikle de beyazperdede gördüğü yıldızlara benzeme çabası da dahil.Irksal özellikleri sebebiyle tamamen esmer olan UzakdoÄŸulular arasında bile sarışın olma modası gittikçe yayılıyor; hatta batılı beyazlara benzemek uÄŸruna çekik göz gibi tipik özelliklerini deÄŸiÅŸtirmek için estetik cerrahiye baÅŸvuranlar da oluyor.Ä°nsan kendi doÄŸal özelliklerinden bu kadar farklı bir görünümü nasıl bu kadar kolaylıkla benimseyebilir? Görünümüyle birlikte yeni bir kimlik mi kazandığını düşünür yoksa? Büründüğü bu farklı görünüş ve kiÅŸilikle ne kadar rahat edebilir? Esmerlik genetik olarak sarışınlığa baskın olduÄŸundan, dünyada doÄŸal sarışınlar gittikçe azalıyor; bilim adamları,herhangi bir genetik müdahale olmazsa üç yüz yıl kadar sonra dünyada gerçek sarışın kalmayacağını hesaplamışlar. Sonradan olma sarışınlık ise tersine gittikçe yayılıyor; dünyada sarışınlıklarıyla ün yapan kadınların da pek azı gerçek sarışın.Kendi ülkemize dönersek, 1950'lerde 'Küçük Amerika' olma çabalarının ilk adımlarıyla birlikte, Amerikan tarzı yaÅŸamın özendirilmesi de hız kazandı, 1980'lerden sonra ise Amerikan kültürünün önlenemez yükseliÅŸi diÄŸer dünya ülkeleriyle birlikte Türkiye'de de neredeyse dönüşü olmayan bir aÅŸamaya geldi. Buna baÄŸlı olarak da ülkemizde sarışınların oranı birden artmaya baÅŸladı. Önceleri sadece gösteri dünyasının kadınlarına özgü olan yapay sarışınlık artık toplumun diÄŸer kesimlerine de yayıldı. Amerikan yapımlarının yanında yerli televizyon dizileri, reklamları ve diÄŸer programlarda da karşımıza hep sarışın insanlar çıkarılıyor; altın sarısı saçlı altın kalpli anneler; sarışın mavi gözlü ÅŸipÅŸirin bebekler; neÅŸeli ve atletik sarışın gençler, genç kızlar ekranlardan eksik olmuyor. (Ayrıca siyaset dünyamızın 'sarışın güzel kadın'ını da unutmayalım) Bu sarışınlık merakı o hale geldi ki, bir ara havaalanlarındaki pasaport kontrol noktalarına sarışın, mavi gözlü, uzun boylu polislerin yerleÅŸtirilmesi önerilmiÅŸti, ülkemize gelen yabancılar üzerinde iyi bir izlenim bırakmak için; sanki esmer ve kısa boylu olmak utanılacak bir özellikmiÅŸ gibi...Gazeteci Selahattin Duman'ın 'Türkiye'de erkekler zenginleÅŸtikçe, eÅŸlerinin saç rengi de açılıyor' yollu bir tesbiti vardı; eÄŸer dedikodu basınını izliyorsanız bu tesbitin yerinde olduÄŸunu görürsünüz; 'sosyete' haberleri ile ilgili fotoÄŸraflarda saçları hep benzer tonlarda sarıya boyanmış, benzer giysi ve makyajlarla donanmış kadınlarla karşılaşıyorsunuz; resim altlarında farklı isimler yazılı olmasa hepsinin aynı kadın olduÄŸunu sanabilirsiniz. Sanki hepsi aynı kuaförün, aynı terzinin, aynı plastik cerrahın elinden çıkmış...Sonradan olma sarışınlar baÅŸlı başına ayrı bir insan türü olarak incelenmeli.Sarışın olmak, aslında esmer veya kumral olan bir kadına bazı avantajlar da kazandırabilir.ÖrneÄŸin baÅŸtan sıradan görünüşlü, silik bir kadının, sarışın oldu mu eski haline göre daha çok dikkati çektiÄŸi, erkeklerden daha fazla ilgi gördüğü bir gerçek, özellikle esmerliÄŸin ağır bastığı ülkelerde. Kendi ülkelerinde hiç dikkati çekmeyen en sıradan Ä°skandinav kadınlarının bile sırf sarışınlıkları sebebiyle esmer Akdenizli erkekler arasında ne kadar popüler olduÄŸu, bunun da bu ülkeler tarafından turistik bir propaganda unsuru olarak kullanıldığı malum. Eski bir halk deyiÅŸini biraz deÄŸiÅŸtirirsek; bir tutam sarı saç, bin ayıp örter. Erkeklerin gözünde sarışın=güzel anlamına geldiÄŸinden, bir kadın sarışın oldu mu yüz ve vücudundaki kusur sayılan bazı özellikler de görünmez olur. En sıradan bir söz bile sarışın bir kadının aÄŸzından çıkmışsa farklı bir anlam kazanır. Sosyal zarafetten en yoksun olan erkekler bile sarışın bir kadın karşısında şövalye kesilebilirler. Sarışınlar her zaman yer vermede, sıra almada, hizmet görmede öncelikli kadınlardır.Sarışın kadınların hafifmeÅŸrep olduÄŸu yolunda genel bir kanı vardır ama bu onlarla ilgili en haksız önyargılardan biridir. Sarışın kadınlar gönül meselelerinde son derece seçici olurlar. Sanıldığı gibi sürekli etrafa mavi boncuk dağıtmazlar; cinsel dürtülerinden çok bazı ince hesaplarla hareket ederler; erkeklere duygusal açıdan yaklaÅŸmak yerine önce onlardan neler elde edebileceklerine bakarlar. DoÄŸrusu bu kadar gösteriÅŸli ve masraflı bir kadını yanında taşımak öyle her erkeÄŸin harcı deÄŸildir, erkeklerin de bu kadar kendilerine güvenmeleri için öncelikle maddi açıdan yüklerini bir hayli tutmuÅŸ olmaları gerekir. Sarışınlık; hem kadın için, hem de ona refakat eden erkekler için bir statü sembolüdür.Masraf demiÅŸtik; her kadının bildiÄŸi gibi, sonradan sarışın olmak baÅŸlı başına bir masraf kapısı; o beÄŸenilen 'klas' renk tonlarını elde etmek için saçlarınızı avuç dolusu paralar karşılığında usta bir kuaföre emanet etmeniz gerekir; yoksa süpürgeye dönmüş saçlarınızla 'avam' bir 'oksijen sarışını'na dönüşmeniz iÅŸten bile deÄŸildir.Türkiye gibi ülkelerde sarışın olmanın baÅŸka külfetleri de yok deÄŸil; sarışın bir kadın her yerde dikkat çektiÄŸinden, sıradan insanların rahatça yapabildiÄŸi bazı ÅŸeyleri yapamaz; örneÄŸin sıradan bir iÅŸyerinde sıradan bir iÅŸte çalışamaz. Platin sarısı saçlı bir kadını tozlu bir atölyede üzerinde işçi tulumuyla bir makine tezgahı başında ter dökerken düşünebilir misiniz? O çalışacak olsa ancak en 'presantabl' haliyle boy gösterebileceÄŸi şık bir ofise yakışır. Ãœzerine döküntü bir kıyafet geçirip sokaklarda avara kasnak dolaÅŸamaz öyle; yoksa alimallah başına gelmedik kalmaz. YaÅŸamını güvende olabileceÄŸi belli çevrelerde sürdürmesi gerekir. Hakkını teslim etmek gerekirse, bunun yollarını da her zaman bulur.Sarışınlık hep daha 'kadınsı', bu kavramın geleneksel anlamıyla daha zayıf, edilgin, kırılgan bir özellikmiÅŸ gibi görünür; esmerlikse daha 'erkeksi' yani yine aynı geleneksel anlamda kiÅŸinin güçlü, saÄŸlam, dayanıklı biri olduÄŸu mesajını yayar.Sarışın kadınlar acaba bu sebeple mi erkeklerde sürekli koruma duygusu uyandırırlar? Bu sorunun cevabını zekasından kesinlikle kuÅŸku duyulmayacak bir sarışın olan Mae West bile veremiyor: "Tanıdığım erkekler hep beni korumak isterler, ama neden korumak istediklerini anlamıyorum." ErkeÄŸin egosu aslında son derece çürük ve kaypak temeller üzerinde ayakta durur ve çoÄŸu erkek ancak kadının güçsüzlüğü karşısında kendini üstün ve dünyada iÅŸe yarar bir birey olarak hissedebilir. Sarışın kadınların baÅŸlıca sırrı da bunu çok iyi kavramış olmalarıdır. Bu yüzden de güçlü, akıllı, bilgili, becerikli vb. görünme yolunda bir çaba harcamazlar, hatta olan niteliklerini de ustaca gizlemeyi baÅŸarırlar, adları 'aptal sarışın'a çıksın varsın; böylece bütün istediklerini zahmetsizce elde edebilirler. Sarışın kadınlara fazla mı haksızlık ettiÄŸimi düşünüyorsunuz? Bir kere dürüstçe itiraf edin;EÄŸer kadınsanız ve sarışın deÄŸilseniz, özellikle boya sarışını bir kadın gördüğünüzde, ne kadar mantıklı düşünmeye çalışsanız da, sarışın kadınlardan herhangi bir kötülük görmemiÅŸ olsanız da beyninizde alarm zilleri çalmasına engel olabiliyor musunuz? Ya da erkekseniz, gördüğünüz sarışın kadınları diÄŸer kadınlara baktığınızdan farklı biçimde süzüp kendinizce birtakım planlar ve hesaplar yapmıyor, üzerinde farklı bir etki yaratmaya çalışmıyor musunuz?Herhalde dünyada sarışın kadınlar kadar çeliÅŸkili duygular uyandıran bir baÅŸka insan türü yoktur. Sarışın kadınlar sevildikleri, beÄŸenildikleri, arzulandıkları oranda da nefret edilir, kıskanılır, aÅŸağılanırlar da.Gerçek olsun, yapay olsun, sarışınlar dünya durdukça varlıklarını sürdürecekler ve daha uzun süre insanları bilimsel, felsefi, magazinsel, politik akla gelen her düzey ve boyutta meÅŸgul etmeye ve düşündürmeye devam edecekler gibi görünüyor.Gülnur SEYHANOÄžLU - 28 Temmuz 2000, Cuma Â
button