‘Erkekler kadına karşı ateşkes ilan etsin’
Güncelleme Tarihi:
Ramazan YAVUZ/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2006 16:02
DİYARBAKIR’ın Bağlar Belediyesi ile Kadın Platformu’nun düzenlediği ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ söyleşileri kahvelerde sürüyor. Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin intihar, cinayet ve dayakla anılır olduğunu belirterek, “Erkeklere sesleniyorum, kadınlara karşı ateşkes ilan edin” dedi.
Bağlar Beldesi 5 Nisan Mahallesi’nde de bir kahvehanede erkeklerle yapılan toplantıya Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, Uluslararası Af Örgütü üyesi Avukat Semire Nergiz ile Avukat Ayla Akat katıldı.
Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, bu güne kadar kadın sorununu hep kadınla tartıştıklarını, ancak bu kez erkeklerle kahvehanede tartışmak istediklerini söyledi.
Özsökmenler, “Anayasal vatandaşlık haklarımızı istiyoruz şiddete uğruyoruz. Eve gidiyoruz kadına şiddet uyguluyoruz. Kadın çocuğuna şiddet uyguluyor. Çocuk da hayvanlara şiddet uyguluyor” diyen Başkan Özsökmenler, şöyle konuştu:
“Türkiye için istenilen demokrasinin, aile için de istenilmesi gerekiyor. Kadına yönelik şiddet bir an önce durmalı ve erkekler kadınlara karşı ateşkes ilan etmelidir. Kadına yönelik şiddete dur demenin zamanı geldi. Bunun önüne geçilmezse hayatın bir parçası olacak.
Eğer bir sorun varsa onun çözümü, bazen kendimizi karşımızdakinin yerine koyarak çözülür. Bölge intiharlarla, cinayetlerle, dayakla anılır oldu. Bu kent bu kadınlar bunu hiç hak etmiyor. Namus cinayetlerine, kadınları intiharlara sürükleyen baskılara son verilmesi gerekiyor. Diyarbakır nasıl ki demokrasinin kalesiyse, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin de kalesi olsun”
“TOKAT ATMAK TA İŞKENCEDİR”
İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ da, sadece bölgede değil dünyanın bir çok yerinde kadınların öldürüldüğünü söyledi. İHD’ye sadece köyleri yakılan, yıkılan insanların başvurmadığını söyleyen Yalçındağ, “Başvurularda şiddete uğrayan kadınların çokluğu dikkatimizi çekiyor.
Bize ulaşamayan bir çok kadın intihar ediyor. Biliyoruz bölgenin çoğu göç mağduru ve bölgede yaşanan travmayı biliyoruz. Ancak el ele verirsek sorunun çözümünü geliştirebiliriz” dedi. İşkencenin sadece elektrik ve tazyikli su olmadığına dikkat çeken Avukat Yalçındağ, tokat atmanın da, hakaret etmenin de, fikir alışverişinde bulunmamanın da işkence olduğunu dile getirdi.
Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, bu güne kadar kadın sorununu hep kadınla tartıştıklarını, ancak bu kez erkeklerle kahvehanede tartışmak istediklerini söyledi.
Özsökmenler, “Anayasal vatandaşlık haklarımızı istiyoruz şiddete uğruyoruz. Eve gidiyoruz kadına şiddet uyguluyoruz. Kadın çocuğuna şiddet uyguluyor. Çocuk da hayvanlara şiddet uyguluyor” diyen Başkan Özsökmenler, şöyle konuştu:
“Türkiye için istenilen demokrasinin, aile için de istenilmesi gerekiyor. Kadına yönelik şiddet bir an önce durmalı ve erkekler kadınlara karşı ateşkes ilan etmelidir. Kadına yönelik şiddete dur demenin zamanı geldi. Bunun önüne geçilmezse hayatın bir parçası olacak.
Eğer bir sorun varsa onun çözümü, bazen kendimizi karşımızdakinin yerine koyarak çözülür. Bölge intiharlarla, cinayetlerle, dayakla anılır oldu. Bu kent bu kadınlar bunu hiç hak etmiyor. Namus cinayetlerine, kadınları intiharlara sürükleyen baskılara son verilmesi gerekiyor. Diyarbakır nasıl ki demokrasinin kalesiyse, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin de kalesi olsun”
“TOKAT ATMAK TA İŞKENCEDİR”
İnsan Hakları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ da, sadece bölgede değil dünyanın bir çok yerinde kadınların öldürüldüğünü söyledi. İHD’ye sadece köyleri yakılan, yıkılan insanların başvurmadığını söyleyen Yalçındağ, “Başvurularda şiddete uğrayan kadınların çokluğu dikkatimizi çekiyor.
Bize ulaşamayan bir çok kadın intihar ediyor. Biliyoruz bölgenin çoğu göç mağduru ve bölgede yaşanan travmayı biliyoruz. Ancak el ele verirsek sorunun çözümünü geliştirebiliriz” dedi. İşkencenin sadece elektrik ve tazyikli su olmadığına dikkat çeken Avukat Yalçındağ, tokat atmanın da, hakaret etmenin de, fikir alışverişinde bulunmamanın da işkence olduğunu dile getirdi.