Erkekler dikkat

"HPV, (Human Papilloma Virus) özellikle oral seks yoluyla erkeklerde damak, geniz, bademcik, dil, gırtlak kanseri ve bazı durumlarda yemek borusu kanserine neden olmaktadır. Dünyada her yıl 500 bin kadında görülen HPV yalnızca kadınları değil erkekleri de tehdit etmektedir. Cinsel temas ile bulaşan virüsün, son 10 yılda aktif cinsel yaşamı olan erkek ve kadınlardan, yeni doğan bebeklere kadar milyonlarca kişiye bulaştığı saptanmıştır.

Hem erkeklerde hem kadınlarda, cinsel temas ile bulaşan en yaygın hastalıklardan bir tanesi olan Human Papiloma Virüs (HPV), Türkiye'de son on yılda büyük artış göstermiştir. Son dönemde özellikle HPV aşısıyla gündeme gelen ve kadınların dikkatini çeken hastalık, erkekleri de ilgilendirdiği halde bu konuda pek fazla şey bilinmemektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bir çalışma çok ciddi bir gerçeği göz önüne getirmektedir. Buna göre cinsel olarak aktif erkeklerin ortalama %50'sinde hayatı boyunca en az bir kez HPV enfeksiyonu görülecektir. Genellikle vücuda alınan HPV virüsünün birçoğu vücudun bağışıklık sistemi tarafından yok edilse de, bazı vakalarda virüs daha ciddi problemlere sebep olabilmektedir.

Dr. Aytaç Keskineğe

HPV virüsü ciltteki küçük çatlaklardan vücuda girer. Virüs, vücudun mücadelesi sonunda genellikle yüzde 90-95 ihtimalle bağışıklık sistemi tarafından yok edilir. Geri kalan yüzde 10'luk grupta virüs uzun zaman uykuda kalabilir. Vücut direncinin kırıldığı; ağır gripler, kanser, kemoterapi uygulamaları, ağır alerjiler, derin üzüntüler gibi durumlarda vücudun direncini kırarak aktif hale geçer ve hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olur.

NASIL KORUNULUR?

HPV enfeksiyonundan korunmanın kesin yolu hiç cinsel ilişkiye girmemektir. Ancak böyle bir durum da fizyolojik olarak mümkün olamayacağı için hemen hemen herkes HPV enfeksiyon riskiyle karşı karşıyadır. Tek eşlilerde enfeksiyon riski daha azdır. Sık sık seks partnerini değiştirenlerde HPV enfeksiyonu daha sık görülmektedir. Prezervatif kullananlarda enfeksiyon daha az görülmekle birlikte tam bir koruma kesinlikle sağlamamaktadır."

Rahim ağzı kanseriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Keskineğe şunları söyledi:

"Kadınlarda en sık rastlanan kanserlerden birisi de rahim ağzı kanseridir. Bilindiği gibi rahim ağzı kanserinin gelişmesinde rol oynayan en önemli etken Human Papilloma Virus (HPV) dür (Neredeyse tüm rahim ağzı kanseri vakalarının %99.5'i). Bununla birlikte özellikle kadınlarda genital sistem enfeksiyonlarına da sebep olmaktadır. HPV, genital bölgede bulunan ve cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalıktır.  Bugüne kadar HPV'nin 120'den fazla tipi tanımlanmıştır. Bu tiplerden bazıları vücudumuzda sadece siğil dediğimiz lezyonların oluşmasına sebep olurken, bir kısmı ise kadınlarda rahim ağzı kanseri oluşmasında rol oynamaktadır. Meydana gelen lezyonların çoğu iyi huyludur ve sadece kozmetik olarak rahatsızlık verir. ABD'de yapılan bir araştırma sonucunda her yıl yaklaşık 1.000.000 yeni HPV vakası saptandığı ortaya çıkmıştır. Yine yapılan bir araştırma sonucunda son 15 yılda HPV vakalarının yaklaşık 5 kat arttığı saptanmıştır.

HPV, cilt veya mukozların teması sonucunda bulaşan bir virüstür. Siğiller genellikle virüs alındıktan 3-6 ay sonra ortaya çıkar. Bu dönemden önce klinik muayene sırasında başka herhangi bir belirti vermeyebilir. Kadınlarda siğiller genital veya anal bölgede bulunabilir.
HPV pozitif vakalarda veya yıllık jinekolojik kontrol sırasında şüpheli görülen vakalarda HPV tip tayini yaparak virüsün kanserojen olup olmadığının anlaşılması son derece büyük öneme sahiptir."