<B>Gaye GÜZELAY</B>
Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2004 21:16
Yabancı bir ülkenin dilini ve kültürünü öğrenme imkanı veren ‘‘Au-Pair’’lik, aslında erkeklerin de katılabilecekleri bir değişim programı. Türkçeye ‘‘Anne yardımcılığı’’ olarak çevrilen ve 17-27 yaşları arasındaki gençlere yönelik programa, 1993 yılından bu yana erkekler de alınıyor.
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Cengizhan Güngör İngiltere'de, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Celalettin Uzun ise ABD'nin Los Angeles şehrinde au-pair'lik yapan iki erkek. İkisinin de ortak yönü yabancı dili en ucuza öğrenmek istemeleri.
ABD'li ikizlerin Türk bakıcısı
İstanbul Ünİversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olan Celalettin Uzun, 2003 yılının Temmuz ayından bu yana ABD'nin Los Angeles şehrine bağlı Santa Monica'da au-pair'lik yapıyor. Uzun, 9 yaşındaki
ikizler Jonathan ve Alexandra ile ilgileniyor. Avukat bir ailenin yanında kalan Uzun, aileyle uyum sağladığını belirtiyor ancak ‘‘Bir işte çalışmaktan daha çok stres yaşıyorum’’ diyor. İkizlerle basket oynamak, sinemaya ve yüzmeye gitmek gibi farklı etkinliklere katıldıklarını anlatan Uzun, ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirtiyor. Maliyetinin düşük olması nedeniyle Au-pair'liği tercih ettiğini belirten Uzun, ‘‘İngilizce konuşulan bir ülkede bahaneniz yok. Ko-nu-şa-cak-sı-nız. İlk geldiğimde çok zorlanmıştım, söylenenleri hiç anlamıyordum. Zamanla günlük konuşmaları anlamaya ve İngilizcemi ilerletmeye başladım’’ diyor.
Au-pair'lik süresinin 2004 yılının Temmuz ayında sona ereceğini anlatan Uzun, şunları söylüyor: ‘‘Burada günüm aile ve çocukla geçiyor. Çocuğun okula, parka ve aktivitelere götürülmesi, ona
yemek yedirilmesi, hatta banyo yaptırılması bile benim sorumluluğumda. Akşamları işim bittikten sonra arkadaşlarımla buluşurum. Çok arkadaş edindim. Çek Cumhuriyeti, Brezilya ve Polonya'dan arkadaşlarım çok fazla. İspanyol, Portekizli ve İranlı arkadaşlarım da oldu.’’
Farklı kültürler tanıdım
Cengizhan Güngör ise Au-pair olmaya, yüksek lisans sınavında mülakatı geçmesine rağmen dil sınavından kalınca karar vermiş. Maddi yükü nedeniyle yurtdışına öğrenci olarak çıkamayacağını düşünen Güngör, daha ekonomik olan Au-pair'liği seçmiş. Geçtiğimiz yıl Şubat-Temmuz ayları arasında İngiltere'de çalışmış. Oxford yakınındaki Abingdon kasabasında yaşayan ve bir tv kanalında kampanya müdürü olarak çalışan bir annenin Charlie isimli 10 yaşındaki oğlunun bakımını üstenmiş. Au-pair'liği çocukları seven ve yurtdışına öğrenci olarak çıkamayacak olanlara tavsiye eden Cengizhan Güngör, ‘‘Her ülkeden arkadaşlarım oldu, farklı kültürleri tanıma imkanı buldum’’ diye konuşuyor. Güngör yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
‘‘Aile ile oldukça uyumluydum. Charlie'nin beni çok sevmesi, ailesinin de beni sevmesini sağlıyordu. Charlie'nin zaman zaman bana gelip sarılması annesi Julie'yi hayrete düşürüyordu. İnsanlardan hep olumlu tepkiler alıyordum hatta Charlie'nin arkadaşları beni görünce etrafımı sarıyorlardı.
Annesi, benden Charlie'ye yeni şeyler öğretmemi, yeni yiyecekler yemesini sağlamamı istiyordu. Charlie'ye yaptığım salçalı Türk makarnasını büyük bir zevkle yerken annesi bana teşekkür ediyordu. Çocuğun annesi Julie'ye göre Charlie yatağını, dağıttığı eşyaları kendi toparlamalı, sahip olduğu iki tavşana kendisi bakmalıydı. Julie benim derslerime yardım ediyordu hatta cuma günleri evde çalıştığı için haftada 3 gün tatil yapıyordum.’’
Ders çalışıp, kursa gittim
Boş zamanlarında ders çalıştığını ve kursa gittiğini söyleyen Cengizhan Güngör, hafta sonları ise farklı ülkelerden arkadaşlarıyla dışarıda vakit geçirdiğini anlatıyor. Au-pair olmanın, yabancı dil öğrenmenin yanı sıra farklı bir kültürü tanıma fırsatı da verdiğini belirten Güngör, ‘‘Örneğin, yedikleri yemeğin parasını ayrı ayrı ödeyen karı-kocalar bana ilk başta şaşırtıcı gelmişti’’ diyor. Güngör, çocukları seven ve ikili ilişkilerde rahat olan kişilerin au-pair'lik yapmakta zorlanmayacaklarını söyleyerek, ‘‘Erkek bir au-pair arkadaşım, ailedeki babanın kendisini kıskanması nedeniyle au-pair'liği bıraktı. Bir kız arkadaşım da kafasına sürekli oyuncak atan bir çocuk yüzünden aile değiştirdi. Ben şanslıydım, zorluk yaşamadım’’ diye konuşuyor.