Güncelleme Tarihi:
Afrika'nın doğusunda yer alan Eritre 1993’te yapılan referandumda halkın yüzde 99.8’inin oyuyla Etiyopya’dan bağımsızlığını kazandı. Bu sürecin en etkili isimlerinden biri İbrahim Totil’di. Totil, önce Enformasyon Bakanı ardından Kuzey Kızıl Deniz Bölgesi Valisi oldu. Ancak değişen siyasi iklimle 2013 yılında tutuklandı. Şu an nerede olduğu bilinmiyor. Ancak soyadı bir aydan beri İstanbul’un Harbiye semtinde iki katlı bir kitabevinin tabelasında.
Totil Kitabevi’nin sahibi Israr Totil, İbrahim Totil’in oğlu. 2004’te Eritre’de üniversitede öğrencisiyken tutuklandı. Hapisten kaçıp önce Sudan’a, ardından 2007’de siyasi mülteci olarak Türkiye’ye geldi. Totil, mükemmel bir Türkçe’yle hikâyesinin devamını şöyle anlatıyor: “Herkes ‘Biz mülteciyiz’ diye bir şey yapmadan otururken ben haklarımı sordum. Çalışabileceğimi söylediler. Mülteci olarak Laleli’de küçük bir turizm dükkânı açtım.”
DÜKKÂNDAN HOLDİNGE
Israr Totil, çalışma alanı olarak Arapları seçti: “Türkiye ve Arap ülkeleri arasında kültür alanında kopukluk olduğunu gördüm. Buradan yola çıkarak Arap turistleri getirip gezdiriyordum. Sonrasında sağlık turizmine girdim. Libya ve Irak’ta sorunlar vardı. Libya’daki Sağlık Bakanlığı’yla bir anlaşma yaparak sağlık için gelenlerin konaklama, yemek ve hastanelerini ayarladık.” Laleli’de başlayan iş 8 yılda Totil Şirketler Grubu’na dönüştü. Yanında 150 kişi çalıştıran Totil geçen yıl 1,5 milyon lira vergi verdi. Totil Kitabevi de kültür fikrinden ortaya çıkmış: “Burası benim için işten öte kültürleri birleştirme amacı taşıyor. Pek çok kişi bunu riskli hamle olarak gördü ama devamlı ve faydalı bir şey yapmak istedim. İstanbul’da 1 milyon civarında Arapça konuşan nüfus var. Sloganımız Türkiye-Ortadoğu ve Afrika arasında köprü kurarak kültürleri bağlamak. Sudan’dan, Nijerya’dan entelektüeller gelsin, Türk yazar çizerlerle sosyalleşsin istiyoruz.”
‘BASKI ALTINDAKİ YAZARLARI İSTANBUL’DA TOPLAYACAĞIZ’
TOTİL, kitabevini şair arkadaşı Mustafa Agab’a emanet etti. Bu iş için Sudan’dan İstanbul’a taşınan Agab projeyi şöyle anlatıyor: “Hayalim bunu Sudan’da yapmaktı ama nasip İstanbul’a imiş. Aziz Nesin, Orhan Pamuk ve Elif Şafak gibi Türk yazarları Arapça’ya, Sudanlı Mahmut Muhammed Taha gibi Arap yazarları da Türkçe’ye çevirmek istiyoruz. Politik sebeplerle kitaplarını başka ülkelerde basamayan yazarların yayıncısı olacağız. Böylece İstanbul entelektüellerin merkezi olacak.”