Ergeneson

Türkiye, Zekeriya Öz’ün adını ilk kez 12 Haziran 2007’de, Ümraniye’deki bir gecekondunun çatısında bulunan el bombalarıyla başlayan Ergenekon soruşturmasıyla duydu. Rektörler, gazeteciler, siyasetçiler peş peşe gözaltına alındı. Özel yetkili savcı Zekeriya Öz’e Başbakan’ın Mercedes marka eski zırhlı makam aracı bile tahsis edildi. Kimilerine göre Türkiye’nin temiz eller savcısı, kimilerine göre hukuku çiğneyen biriydi. 2011’de HSYK kararnamesiyle özel yetkileri elinden alınarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili oldu. 17 Aralık 2013’teki savcılığını yürüttüğü Büyük Rüşvet Operasyonu’na kadar ismi pek gündeme gelmedi. Operasyondan sonra emniyete yaptığı ziyaret çok tartışıldı. Artık sırtı sıvazlanan değil, hedefteki savcıydı. Dubai tatilinden sonra HSYK 1’inci Dairesi’nin gece yarısı operasyonuyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atandı. İşte baştan sona Zekeriya Öz portresi:

EL ÜSTÜNDEYDİ

Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Bursa’da dünyaya geldi. Babası esnaftı. Liseye kadar Bursa’da okudu. 1986’da kazandığı İstanbul Hukuk Fakültesi’nden 1991’de mezun oldu. İlk tercihi avukatlıktı. Aynı yıl Bursa Barosu’na kayıt oldu. 1995’de Hakimlik ve Savcılık sınavını kazandı. İlk görev yeri Çine, sonrasında ise Mutki oldu. Mutki’den sonra Balıkesir Bigadiç’e atandı. 2004 yılında İstanbul Cumhuriyet Savcısı oldu. İstanbul’daki ilk görevi DGM savcılığıydı. Bir çok önemli soruşturmayı yürüttü. Kamuoyu adına Ergenekon soruşturmasıyla aşina oldu. 12 Haziran 2007’de Ümraniye’de bir gecekonduya düzenlenen baskında, çatıda bulunan el bombalarıyla Ergenekon soruşturması başlamış oldu. Soruşturmanın başında özel yetkili savcı Zekeriya Öz vardı. Bombaların bulunmasının ardından operasyonlar peş peşe geldi. Her seferinde Zekeriya Öz’ün adı gündemdeydi. Tehdit aldığı iddiasıyla Başbakan’ın eski makam aracı kendisine tahsis edildi. El üzerinde tutuluyordu. Bazı gazeteler Savcı Öz’ü öven makalelerle doluydu. 2011 yılına kadar, tam 4 yıl Ergenekon soruşturması demek Zekeriya Öz demekti. Hazırlanan 16 iddianamenin 8’inde imzası vardı.

OBEZİTEDEN ÇÜRÜK

Öz’le ilgili ilk çatlak, İnternet Andıcı soruşturmasında terör örgütü üyesi oldukları gerekçesi ile aralarında emekli orgeneral Hasan Iğsız’ın da bulunduğu 19 kişiyi ifadeye çağırmasının ardından dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’le yaşanmıştı. Aykut Cengiz Engin’in talimatı ile o tarihte başsavcı vekilliğine vekaleten bakan Cumhuriyet Savcısı Rasim Işıkaltın, 16 Ağustos 2010 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Genelgesi’ni gerekçe göstererek muvazzaf general ve amiraller hakkındaki dosyanın eksiksiz olarak hiçbir işlem yapılmadan 24 saat içinde kendisine gönderilmesini istemişti. Kriz, Başsavcıvekili Turan Çolakkadı’nın generallerin sorgusunu Zekeriya Öz ile birlikte yapması yönünde aldığı kararla sona ermişti. Krizin aşılmasının ardından soruşturma dosyaları Öz’de kalmıştı. Ergenekon soruşturması sırasında belki de Zekeriya Öz’ün yaşamıyla ilgili hiç bilinmeyen bir belge de gün yüzüne çıktı. Ergenekon sanıklarından Ergün Poyraz’ın Savcı Öz’e açtığı bir davaya, Zekeriya Öz’ün askerlik bilgileri de girdi. Öz’ün Ağustos 1999’da kısa dönem olarak başlayan askerlik hizmetini, 114.5 kilo ağırlığı nedeniyle ‘eksojen obezite’ raporu verilerek çürük raporuyla tamamladığı ortaya çıktı.

YETKİLERİ ALINDI

2011’de HSYK 1. Dairesi kararıyla özel yetkileri elinden alındı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak atandı. Görev alanları Kaçakçılık-Narkotik Bürosu, Arşiv Yönetimi Bürosu, Güvenlik Yönetimi Bürosu, Tesis Yönetimi Bürosu (Teknik İşler Masası), Adli Sicil Müdürlüğü’ydü. Başsavcı vekilliği görevine atandıktan sonra medyada çok yer almayan Öz’ün ismi 17 Aralık 2013 günü yapılan yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin operasyon nedeniyle yeniden gündeme geldi. Şarkıcı Ebru Gündeş’in eşi işadamı Reza Zarrab, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, İşadamı Ali Ağaoğlu ve Çevre Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Oğuz Bayraktar’ın da arasında bulunduğu çok sayıda kişinin sabaha karşı gözaltına alınmasıyla 17 Aralık’ta başlayan 3 ayrı operasyonun da tepesindeki isimdi. Önce 2 ayrı savcı tarafından yürütülen, sonra 2 savcı daha atanmasıyla 4 kişiye çıkan soruşturma savcılarının üzerinde Zekeriya Öz koordinatör olarak bulunuyordu.

EMNİYETE ZİYARET

Gözaltına alınanların Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusu sürerken Savcı Öz, 19 Aralık akşamı Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’ne baskın gibi bir ziyaret gerçekleştirdi. Soruşturmanın merkezi olan 3’üncü kattaki Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne çıktı. Öz’ün ziyareti ise çeşitli spekülasyonlara neden oldu. Daha sonra Öz’ün aldığı bir ihbarda özellikle bakanların çocukları ile ilgili telefon görüşmeleri konusunda bazı bölümlerin kayıtlara geçmeyeceği, çıkarılacağı veya değiştirileceğinin belirtilmesi üzerine Emniyet Müdürlüğü’ne gittiği bildirildi. Soruşturmayı yürüten şube müdürleri ve sorgulamayı yapan görevlilerle bizzat görüşen Öz’ün ‘şüphelilere sorulacak soruların’ mühürlü bir örneğini alarak tutanak tuttuğu belirtildi. Öz’ün, bu tutanağı tutmasının nedeninin ise ‘Dinlemeye takılan bazı bakanlarla ilgili tapelerin tutanaklardan çıkarılmasının istenmesi’ olduğu iddia edildi. Öz’ün, soruların değiştirilmesi halinde sorumlular hakkında adli işlem yapacağını da söylediği öne sürüldü.

HSYK’DAN İNCELEME

Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından önce İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, emniyet müdür yardımcıları ve birçok şube müdürü ile yardımcısının görev yerlerinin değiştirilmesiyle başlayan atama furyası diğer illere de sıçradı. Tam bu günlerde TMK ile yetkili Savcı Muammer Akkaş’ın başında olduğu 2. dalga operasyon, krizin zirve yapmasına neden oldu. Kriz bu sefer adliyeye sıçradı. Bunun artçı dalgaları devam ederken bir gazetede Zekeriya Öz’ün ailesiyle birlikte gittiği Dubai gezisinin finansmanını, operasyonda gözaltına alınan bir işadamının sağladığı manşeti gündeme oturdu. Öz, masrafları kendisinin karşıladığını iddia etse de ismi önce gizli tutulan işadamı Ali Ağaoğlu, Öz’ün Dubai gezisini kendi şirketinin karşıladığını açıkladı. 17 Aralık Operasyonu’nun ardından Savcı Öz’ün yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin soruşturmadan alındığına ilişkin dedikodulara ise son noktayı HSYK koydu. Öz’ün gazete manşetlerine yansıyan Dubai gezisinin ardından önceki gün Ahmet Hamsici’nin başkanlığında toplanan HSYK 3. Dairesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, savcılar Zekeriya Öz ve Muharrem Akkaş ile operasyona katılan savcılar ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkındaki ihbar ve şikayetleri ele aldı. Toplantı sonunda, Çolakkadı, Öz, Akkaş ve diğer savcılar ile Emniyet Müdürü Altınok hakkında inceleme yapılması kararı verdi.

DUBAİ’DEN BAKIRKÖY’E

Ekim 2013’de yaptığı Dubai seyahatinin 77 bin TL tutan faturalarını Ağaoğlu’nun ödediği iddialarının asılsız olduğunu savunan Öz, konuya ilişkin yazılı açıklama yapmak için HSYK’dan izin beklerken ani bir kararla HSYK 1. Dairesi’nce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne atandığını öğrendi.

SORUŞTURMALARI

Zekeriya Öz’ün hazırladığı iddianameler ve yürüttüğü soruşturmalardan bazıları şöyle:

Ergenekon davasıyla tamamı birleştirilen 16 iddianameden 8’i. (1’inci Ergenekon iddianamesi, 2’nci Ergenekon iddianamesi, 3’üncü Ergenekon iddianamesi, İrtica ile Mücadele Eylem Planı iddianamesi, Ergenekon davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’e suikast iddianamesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri hakkında hazırlanan iddianame)
Genelkurmay Başkanlığı’na ait internet sitelerinde hükümet aleyhine kara propaganda (andıç davası) yapıldığı iddialarına ilişkin soruşturma.
2001’de dolandırıcılık iddiasıyla gözaltına alındığında emniyette verdiği mülakat ile Ergenekon soruşturmasına temel oluşturan Ergenekon’un firari şüphelisi Tuncay Güney hakkındaki soruşturma.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a suikast iddialarına ilişkin emekli Orgeneral Çevik Bir ve eski MİT yöneticisi Nuri Gündeş hakkında yürütülen soruşturma
Odatv’nin sahibi Soner Yalçın ile Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de arasında bulunduğu gazetecilere yönelik soruşturma.
Malatya Zirve Yayınevi Cinayeti soruşturması.
Şike soruşturması.