Güncelleme Tarihi:
16 bin 798 sayfadan oluşan ve 8 ayda yazılan gerekçeli karar 3 kitaptan oluşuyor.
5 Ağustos 2013 günü karara bağlanan ve aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Gazeteci Tuncay Özkan ve Danıştay Saldırısı faili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı 8 ay sonra açıklandı.
Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dün gerekçeli kararı UYAP'a yükledi, bugün de sabah saatlerinde onay işlemini gerçekleştirdi. Onayın ardından davanın tarafları UYAP üzerinden gerekçeli karara ulaşabiliyor.
"DERİN DEVLET YAPILANMASI HAKKINDA İLK KEZ BİR YARGI KARARI VERİLMİŞTİR"
Gerekçeli kararın önsözünde şu ifadelere yer verildi:
''20 Ekim 2008' de duruşmaları başlayan Ergenekon Silahlı Terör Örgütü Davası 5 Ağustos 2013' te sona ermiştir. Bu yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı, bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır. Toplumda geçmişten bu yana Ergenekon ismi dahil değişik isimlerle bilinen, kabul edilen ve eylemleri şikayet edilen “derin devlet yapılanması' hakkında ilk kez bir yargı kararı verilmiştir."
Kararda yer alan bazı önemli başlıklar şöyle:
ECEVİT, GÜL VE ERDOĞAN HÜKÜMETLERİNİ HEDEF ALDI
* Yargılanan örgütün terör örgütü olduğu belirlendi
* Örgüt özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.
* İlk dönemde hükümetin başında olan Başbakan Bülent Ecevit, görevinden el çektirilmeye zorlandı.
SARIKIZ, AYIŞIĞI DARBE PLANLARI İLE AK PARTİ HÜKÜMETİ MEN EDİLMEK İSTENDİ
* AK Parti hükümetine karşı Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde yasadışı olarak oluşturulduğu anlaşılan Cumhuriyet Çalışma Grubu’ nun faaliyetleri ve planlanıp yürürlüğe konulan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven darbe planları çerçevesinde hükümeti cebren ıskata veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs edildiği görülmüştür.
* Bu dönemle ilgili birçok plan ve delilin ele geçirilmesi yanında zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı’ nın tuttuğu günlüklerin 2003-2004 yılına ait kısmı ile yine sanık Mustafa Balbay’ ın tuttuğu dijital not/günlük mahiyetinde ki çalışmalar suç içeren eylemlerin anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.
* Önceki darbeler de dayanak olarak gösterildi
* Terör örgütüne Türk gladyosu 'Ergenekon' adını verdi
* Sanıklar terör örgütü mensubu olduğu için cezalandırıldı
DANIŞTAY SALDIRISI ÖRGÜTÜN İKİNCİ DÖNEMİ
* Danıştay ve cumhuriyet saldırıları örgütün ikinci dönemi
* Danıştay saldırısı öncesi STK ile hükümetin görevleri engellenmek istendi
DERİN DEVLET İLE İLGİLİ İLK YARGI KARARI
* Derin devlet ile ilgili ilk kez yargı kararı verilmiştir
* Ergenekon örgütünün TSK içinde 'Karargah Evleri' adı altında örgütlendiği anlaşılmıştır
ÖRGÜTÜN BAZI HÜCRELERİNE ULAŞILAMADI
* Örgüt üyeleri arasında sınırlı iletişim olduğu tespit edildi
* Örgütün bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür
* Ortaya çıkarılamayan hücreler için soruşturma devam etmeli
AK PARTİ KAPATMA DAVASINDA DA AKTİF FAALİYETLERİ OLDU
* Yapılan bu çalışmalar ile öncelikli olarak AKP orjinli birinin Cumhurbaşkanlığı’ na seçtirilmemesi hedeflenmiştir. Yine Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi’nde yoğunlaşan muvazzaf personel ve silsiledeki üstleri tarafından hükümet aleyhine yasadışı planlar hazırlanmış, sahte isimlerle internet siteleri kurdurularak buralarda hükümeti yıpratıcı psikolojik propaganda içerikli yayınlar yapılmış, bunlarla hem toplumun tahrik olması hedeflenmiş, hem de AKP’ nin kapatılması sürecinde deliller üretilmiştir.
* AK Parti kapatma davasında da bazı sanıkların aktif faaliyetleri oldu
* Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi’nde yoğunlaşan muvazzaf personel ve silsilede ki üstleri tarafından hükümet aleyhine yasadışı planlar hazırlanmış, sahte isimlerle internet siteleri kurdurularak buralarda hükümeti yıpratıcı psikolojik propaganda içerikli yayınlar yapılmış, bunlarla hem toplumun tahrik olması hedeflenmiş, hem de AK Parti’nin kapatılması sürecinde deliller üretilmiştir
GÖLCÜK'TE ELE GEÇİRİLEN DELİLLER
* Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şubesi gizli bölmelerinden ele geçirilen deliller arasında dosyamızdaki iddiaları doğrulayan önemli delillere ulaşılmıştır.
* Bu deliller arasında özellikle "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" denilen AKP Hükümetine karşı hazırlanan çalışmanın taslak çalışması "Proje" isimli çalışma, aralarında bazı dosya sanıklarının da bulunduğu ordudan emekli olanlar ve bazı diğer sivil şahıslardan oluşan gruplar ve görevlerini düzenleyen "Kitleşim" isimli belge önem arz etmektedir.
* Yine Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek başkanlığı’ na ait Mahkememizce getirtilip incelen bilgisayarlar içinde de AKP Hükümeti aleyhine ve Ergenekon Terör Örgütü'nü destekler mahiyetinde çok sayıda belgeler elde edilmiştir.
YÜZLERCE BİLGİ VE DELİL
* Sanıklarda devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin yüzlerce bilgi ve belge ve hukuka aykırı olarak kaydedilmiş toplam sayısı binlerle ifade edilen kişisel verileri bulundurdukları tespit edilmiştir
SİLAHLARIN SAYISI ÇOK VAHİM
* Sanıklarda ele geçen silahlar ve mühimmat nitelik ve nicelik, yani hem sayı hem de özellik olarak çok vahim niteliktedir. Kimisinin mevcut herhangi bir kaydı olmayan, kimisinin ise kayıtlı oldukları yerde sarf edilmiş olarak gözüktüğü bu silah ve mühimmatların toplumda kaos oluşturmaya ve faili meçhul cinayetlerde kullanılabilme potansiyeline sahip oldukları ortadadır.
SINIRLI İLETİŞİM SÖZKONUSU
* Ergenekon Terör Örgütü’ nün kendine özgü bir yapısı vardır. Bu örgüt, birbirlerini tamamlayan ve destekleyen kompartımanları olan, ancak bu kompartımantasyon /perdeleme sistemi gereği birimler arasında sınırlı bir iletişimin söz konusu olduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri’ nden iktibas edilen "bilmesi gereken" prensibi çerçevesinde örgüt üyelerinin faaliyet gösterdikleri, herkesin kendi uzmanlık alanında örgüte katkı sağlayıp örgütsel faaliyette bulunduğu bir yapılanmadır. Örgütün genel ve/veya güncel hedefleri doğrultusunda bu yapılanmanın bir birimi; toplumun hazırlanması bakımından sivil toplum örgütlerini harekete geçirmekte/yönlendirmekte, toplantı ve gösteriler düzenlemekte, bir birimi; cebir ve şiddet içeren eylemler ile alakalı planlar yapmakta, lojistik ve finansal destek sağlamakta, bir birimi; kendi üzerine düşen cebir ve şiddet içeren eylemleri organize etmekte, işlemekte/işletmekte, bir diğer birimi; bu tür eylemlerden sonra özellikle basın kanalıyla dezenformasyon yapmakta, bir kısmı bu eylemlerin rüzgarını arkasına alarak toplumsal katmanları harekete geçirip geniş tabanlı organizasyonlar yapmaktadır. Sonuçta Ergenekon Terör Örgütü, dosyamız kapsamında tüm bu birbirini tamamlayan eylemleriyle amaç suçların oluşması, iddianamedeki ifadesiyle darbeye zemin hazırlama yönünde faaliyet göstermektedir
KARIŞIK İLİŞKİLER YUMAĞI
* Yapılan yargılamada bu örgütün çok karışık bir ilişkiler yumağına sahip olduğu görülmüştür. Örgütün yargılanan ve mensuplarının cezalandırıldığı belli bir kısmı açığa çıkarılmış ise de, bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür. Yine Ergenekon Terör Örgütü’ nün bazı birimleri ve uzantıları hakkında dosya kapsamına göre isabetli yorum yapılabilmesi mümkün olsa da, bunlarla alakalı dosyada hukuki olarak yeterli delile ulaşılamadığı ortadadır. Bu yüzden bunların ayrı bir soruşturma ile ortaya çıkarılmasının mümkün ve gerekli olduğu düşünülmektedir.
UZMANLIK ALANINA GÖRE ÖRGÜTE KATKI SAĞLIYORLAR
* Uzmanlık alanlarına göre örgüte katkı sağlanan bir yapı var
* Örgüt, Harp Okulu öğrencilerini Genelkurmay Başkanı aleyhine kışkırttı
* Azınlık, cemaat ve Alevi toplum önderlerine eylem hazırlığı yapıldı. Azınlıklara karşı sistematik bir nefret söylemi gerçekleştirildiği açıktır
İLKER BAŞBUĞ TERÖRİST DEĞİL TERÖR SUÇLUSU
* Hurşit Tolon'da TSK'ya ait 'Psikolojik Harp' adlı dosyalar ele geçirildi
* İlker Başbuğ'a terörist değil terör suçlusu tanımı yapıldı
* Başbuğ, örgütün hiyerarşisinde yönetici olarak yer aldı.
* Bazı internet siteleri Başbuğ'dan onay alarak yayın yaptı. Başbuğ, kara propaganda oluşturmak için internet sitelerini organize etti.
TELEFON İRTİBATLARI DA DELİLLER ARASINDA
* Sanıkların bazı eylemlerle ilişkisini ve örgüt üyesi konumlarını ortaya koyan onlarca delilden birisi de telefon irtibatlarıdır.
* Örgüt davalarında bir kısım sanıkların bağlı oldukları örgüt dolayısıyla birbirleriyle tanışıyor oldukları bilinen bir gerçektir. Bu nedenle dosyamız bazı sanıkları kendileriyle ilgili HTS dökümü ve iletişimin tespiti tutanakları karşısında tanışıklıklarını açıklama konusunda çelişkiye düşmüşler ve/veya açıklayamamışlar, bu kayıtlarla uyuşmayan beyanlarda bulunmuşlardır
* Muzaffer Tekin'in telefon fihristinde Başbuğ'un telefon numarası var
ÖRGÜTÜN PKK İLE İLİŞKİSİ
* Bugüne kadar yasama ve yürütmeye karşı işlenen suçlar cezasız kaldı
* Örgütün PKK gibi örgütlerle ilişkisi belgeler kapsamında anlaışmaktadır.
POLİSİN ALEYHTE DELİL ÜRETTİĞİ DOĞRULANMADI
* Polisin aleyhte delil ürettiği iddiası doğrulanmadı
* Bugüne kadar hesap sorulamaması örgütün gücünü ortaya koyar
BİR HÜCRESİNE SUSURLUK DAVASINDA RASTLANDI
* Örgütün bir hücresine Susurluk Davası'nda rastlanmıştır.
* Susurluk hükümlülerinin sanıklarla girift bir ilişkisi olduğu saptandı
SAVUNMALARDA TSK'YA İFTİRA ATILDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİR
* Yapılan savunmalarda, Ergenekon Terör Örgütü'nün faaliyetlerinden dolayı sanıkların suçlandıkları hususu görmezden gelinerek, Türk ordusuna büyük bir bühtan (iftira) yapıldığı iddia edilmiş ve sanki Türkiye'de hiç darbe olmamış ve hükümetlerin görevi sekteye uğratılmamış gibi bir yaklaşım sergilenmiştir
* Oysa ülkeyi darbeye götüren süreçte gelişen acılarla dolu olaylar ve bu olayların ardından gerçekleşen müdahalelerin izleri hala tam olarak silinememiştir. Bu gerçekliği kim görmezden gelebilir
YÜZLERCE DELİL VAR
* Bunun yanında Ergenekon Terör Örgütü' nün gerek yönetici ve gerekse üye konumundaki hemen hemen tüm mensupları ülkede bir askeri müdahale veya darbe ortamının oluşmasını istemekte, hatta memleketin kurtuluşu için bunun olmazsa olmaz olduğunu düşünmekte ve yaptıklarını bir Kuva-yı Milliye Harekatı olarak değerlendirmektedirler. Dosyada bu tür yüzlerce delil mevcuttur
* Sanıklar bu kastlarını, hem nefret ve şiddet içeren söylemleri hem de eylemleriyle açıkça ortaya koymaktadırlar. Hatta bazı sanıklar söz konusu bu yöndeki isteğin "düşünce ve ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir
DAVA, DEMOKRATİKLEŞMEYE KATKI SAĞLAYACAK
* Ergenekon Davası, demokratikleşme için katkı sağlayacaktır
* Her davada görülebilecek hatalar büyütüldü